Ölçecek bir aygıtım yoktu ama öyle bir ilk yarıydı ki, topla oynama oranı Galatasaray lehine yüzde olarak 95'e 5 gibi bir şeydi.
Buna karşılık, Belhanda'nın şık golüne, Sivas penaltıyı gole çevirerek karşılık verebilse, devre 1-1 bitecekti...
Bu ne demek?
Galatasaray'ın üst üste iki santrfor transferi yanlış demek.
Yani Djagne ve Falcao transferleri, malum şahısların mamalanmasından başka işe yaramamıştır demek.
Zurna değil ha.
Bu iki oyuncunun maliyeti, bugünkü kurdan 200.000.000 lira falan.
Eksiği var, fazlası yok.
İşin komik tarafı, iki santrfor da ortalıkta yok...
***
Devre başlar başlamaz Feguli, iki Galatasaraylı birden ofsayttayken öyle bir pas verdi ki, top, Sivas savunma hattının arkasına düşmeyen tek kişiye gitti. Adını anmak istemediğim, babası yaşındaki gazeteciye ağıza alınmayacak küfürler savuran, hastanede tabanca çeken bu şahsın yapacağı tek şey, topa dokunmaktı. Ve dokununca da Galatasaray farkı ikiye çıkarttı...
***
Üst üste üçüncü maçta dokuzuncu puanını alan Galatasaray'da en başarılı iki oyuncudan biri delikanlı Taylan, diğeri de abiler grubundan leylak kıvırcık Babel'di.
Sarı-kırmızılıların Muslerasız günlerinde Fatih'ten sonra kaleyi teslim ettiği Okan ise, yediği çok hatalı golden sonra ustaca iki gol önleyerek, galibiyette önemli rol oynadı.
Geçen yılki Sivasspor'un yerinde ise yeller esiyor.
Bu düşüş sürerse, Rıza beyler yakında kulüp değiştirir.
Sağlıklı günler dileriz efendim...