Milliyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Doğan Heper 9 Haziran 2017 Cuma günü hayata gözlerini kapadı. Abdi İpekçi'den sonra Milliyet'in en uzun süre yayın yönetmeni olan Heper'i ailesi, yakın arkadaşları, eski-yeni Milliyet mensupları 12 Haziran Pazartesi günü Levent Camiinden öğle vakti uğurladılar.
Doğan Heper'e veda için toplanan kitlenin içinde o kadar çok "eski" üst düzey gazete yöneticisi vardı ki, onların da mesleki anlamda cenaze töreni sayılabilirdi.
Babıali geleneğinde üst düzey yönetici olan her gazeteci "devlete karşı" sorumluluk sahibi olduğunu gösterirdi.
Devlete zeval verecek haber, röportaj, köşe yazılarına karşı özel bir hassasiyet göstermesi beklenirdi kendisinden... Bazen o kadar çok beklenmezdi. Ama üst düzey yönetici böyle hissettiğini sıklıkla göstermek için büyük bir çaba harcardı:
-Ankara'yı kızdırmayalım abi!
Ankara böylesi durumlarda kızması gerektiğini böylesi oto-sansür operasyonlarından sonra öğrenir, bir dahaki sefere kızgınlık işaretlerini yollardı.
Doğan Heper'in bayrağa sarılı tabutu çevresinde toplanmış her kademeden eski-yeni gazeteci birbirlerine bakarak maziye dalıyorlardı.
-Şu yazı işleri müdürü benim kaç karikatürümü sayfadan söküp çöpe atmıştı. Tıpkı senin haberlerine yaptığı gibi...
-Niye yapıyordu?
-Korumak için!..
-Kendisine sorarsan önce gazeteyi, sonra yazan çizen gazeteciyi, sonra patronu ve en nihayetinde de devleti, milleti!
-Sence doğru mu bunlar?
-Kesinlikle... Yalan! Sadece kendi oturduğu koltuğunu korumak için yapıyordu hepsini. Patronun falan haberi olmazdı.
-Çünkü o patron yerine de düşünürdü!
Bazı üst düzeyler haber, yorum, çizgileri gazeteden atıyorlardı, bazıları ise gazetecileri!
Haberler, yorumlar, çizgiler gidiyor, üst düzeyler kalıyordu.
Ama bir gün onların da işi bitiyordu.
İşte o zaman ayakları suya eriyordu.
Geride kalan zaman "yalan yıllar" olarak sırtlarına yüklenmiş vaziyette iki büklüm dolaşıyorlardı.
Doğan Heper, Abdi İpekçi'nin öğrencisi olarak arkasında temiz sayfalar bırakabildi. Gazetecilik kaygısını en öne aldığı için Milliyet "haberde güven" markasına sahip olmuştu.
Bir Babıali ustası olarak bu dünyadan giderken arkasında on binlerce doğru haber olan binlerce gazete sayfası bıraktı. Milliyet arşivi Doğan Heper'e tanıktır.
Ama Levent Camisi avlusunda canlı cenaze halinde bulunanlar için aynı şeyleri söylemek mümkün değildi.
Doğan Heper'e veda töreni katılanlara bunları hatırlatıyordu:
-Gazetecinin ölümü!