Gorbaçov'u nasıl bilirdiniz?

Bertold Brecht, tarihi sorguluyordu. ‘Sezar Galyalıları yendi. Tek başına mı yendi? Yanında bir aşçı olsun yok muydu’ diyordu. Gorbaçov ‘Sosyalizmi yıktı’. Tek başına mı yıktı ya da üç kişi?

Bir küfür savurdu masada, emekli KGB generali Yuri Mihalioviç. Okkalı ve hem de nasıl. Rusça bilmiyorum arkadaşım çevirdi ama melodisi bile okkasını masanın üstüne seriyordu doğrusu. Elinin tersini şöyle şöyle, masanın üstünde savurdu durdu. Moskova’da, Stalin evlerinden birinin mutfağında oturuyorduk. Hepsini çevirmemiş olabilir arkadaşım, sigara böreği kızartıyordu bir yandan. Bir yandan masanın üstünde bardaklar boşalınca votka koyuyordu ve oldukça sık bitiyordu bardaklar. Bu yüzden aradan kelimeler kaçmış olabilir ama öfke aksine, her yeri kaplıyordu zaten. Çok fazla kelimelere ihtiyaç yoktu. ‘Üç, satılmış alçak, Sovyetler Birliğini yıktı’ diyordu general ve votka içiyordu peşinden. Sigara börekleri henüz kızarmamıştı…

Bu saydığı ‘üç satılmış alçak’tan ilki Gorbaçov’du tabii ki. Sovyetler Birliği'ni yıkan Kızıl Meydan'daki gösterileri çok kişiden dinledim. En güzel, eski TKP’li bir arkadaş, Mehmet Toğaçar, anlatıyordu, yine aynı mutfakta; "Sovyetler yıkıldığında Moskova’daydım. Doğu Bilimleri Enstitüsü'nde ekonomi okuyordum. Bolşoy tiyatrosunun hemen arkasındaydı enstitü, Kızıl Meydan'ın hemen orada. Kremlin’in önünde gösteriler vardı. Tanklara filan dokunuyorduk, etraf tanklarla doluydu. Şöyle meydandan, sadece 200 metre gittim, hiç kimse yok. Herkes normal hayatında. Bir sokak arkasında enstitüye gittim, herkes günlük hayatını devam ettiriyor. Hocaya dedim, ‘Sovyetler Birliği yıkılıyor orada, meydanda.’ ‘Boş ver’ dedi ‘gel biz bilim yapalım.’ En fazla 10 bin kişi yıktı koca Sovyetleri ve yöneticiler tabii ki." diyordu.

Yine o anlattı. Gorbaçov dönemiydi. TKP merkez komiteden biri Moskova’ya gelmişti. Kızıl Meydan'da yürüyorlardı. ‘Yoldaş, burada mafyadan söz ediyorlar doğru mu’ diye sordu. ‘Evet yoldaş doğru’ dedi, Kremlin’i gösterdim. ‘Hepsi orada…’

Emekli KGB generali, pek sosyalist değildi. Bence hiç değildi. Rusya’nın ne kadar büyük bir ülke olduğundan söz etti. Yine Stalin gibi güçlü bir adam gelmeliydi. Demiştim, Stalin’in işçi evlerinin birinin mutfağında konuşuyorduk. Sigara börekleri kızardı. Votka güzeldi.

Bertold Brecht, tarihi sorguluyordu. ‘Sezar Galyalıları yendi. Tek başına mı yendi? Yanında bir aşçı olsun yok muydu’ diyordu.

Gorbaçov’u nasıl bilirdiniz?

‘Sosyalizmi yıktı’ Tek başına mı yıktı ya da üç kişi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Metin Yeğin Arşivi