'Kardeşin duymaz eloğlu duyar'(*)

Türkiye’de olup biteni izlemek ve anlamak için yabancı basını okumak artık şart. Neler yazmışlar neler…

Artı TV’de her Cuma akşamı yayınlanan Artı Gerçek programında, artık gelenek haline geldi, ben haftalık bir global medya taraması sunuyorum. Amerikan, İngiliz ve Fransız basınında Türkiye, Suriye ve bölge hakkında yayınlanmış haber, yorum ve söyleşiler bizim yandaş medyada söz konusu bile edilmiyor. Oysa ki bu haberler birkaç açıdan önemli ve değerli:

· Batı dünyasının Erdoğan rejimine bakışı hakkında bilgi sahibi oluyoruz

· Türk medyasında yer almayan haber ve yorumları öğreniyoruz

· Özellikle uzun röportajlarda gazetecilik uslubu ve tekniği açısından yabancı meslektaşlarımızdan esinlenebiliyoruz.

Türkiye, mesela askerî alanda olduğu gibi birçok sektörde hâlâ dışa bağımlı. CNN Türk son dönemlerde sıradan bir AKP kanalı haline gelmişti. Belli ki talimat üzerine tartışma programlarında İstanbul seçimlerini gündeme bile getirmemişlerdi. CNN International’a yapılan şikâyetler sonucunda Atlanta merkezi CNN Türk’ü uyarınca sanki biraz düzelir gibi oldular.

Türkiye’de siyaset de dışa bağımlı. Kah Putin kah Trump onay vermeden Türk diplomasisi kendi başına karar alamadığı gibi önemli bir hamle de yapamıyor. Yaparsa da bedelini pahalı ödemek zorunda kalıyor. (Bkz. Suriye, Bkz. S-400 alımı, Bkz. İran’a petrol ambargosu ya da Kıbrıs konusu…vs…).

Aslında yabancı basının Türkiye’ye katkısı yeni değil. Osmanlı’da ilk gazetenin yayınlandığı 1831’den önce de Avrupa’da gazete çıkıyordu, Saray ile münevverler bu yabancı matbuatı okuyordu. O zamandan bu yana Türk medyası, yayınlayamadığı haberleri dış basından alıp çevirir ya da yabancı kaynaklara gönderme yaparak yayınlardı. Artık bu çevirilere de pek rastlayamıyoruz.

Global medyanın haber ve yorumları Türkiye’de basın özgürlüğü olmadığı için önemli ve değerli. Mesela İngiliz basınında Fransa hakkında Fransa’da yayınlan(a)mayan bir haber ya da yoruma rastlamanız pek mümkün değil. Global medyada yayınlanan bütün haber ve yorumların kaçınılmaz olarak belirli bir siyasi-ideolojik gerekçesi/yatağı/perspektifi olduğunu da herhalde biliyoruz. Ama kalkıp da "Global Medya Kumpası" gibi başlıklar atmak da doğru değil. Bu tür haberler Türkiye’de özgürce yayınlanabilse, global medya da yer almasının pek önemi kalmayacak.

Sadece geçtiğimiz hafta global medyada rastladığım Türkiye ile ilişkili haberlerden bir başlık buketi sunacağım. Aslında bu haberlerin her biri tam metin çevrilip yayınlanması gereken haberler ama neredeyse hepsi Saray’ı rahatsız eden haberler olduğu için yayınlanmıyor. Muhalif kesimde global medyayı ciddi bir şekilde izleyip değerlendiren var mı yok mu pek emin değilim.

Başlıkların içeriği kadar hangi medyada yayınlandığı da önemli.

Önce Suriye, İdlib meselesi. Bu başlıkları okuyunca, Türk medyasının Suriye’den neden eskisi gibi söz etmediğini anlamak kolaylaşıyor.

· Türkiye’nin desteklediği savaşçılar İdlib’de HTS’ye katılıyor (El Cezire, 22.05)

· Suriye: İdlib’de İnsani Felaket (Le Monde, 23.05)

· İdlib, Türkiye’nin Rusya karşısında zaafını gösteriyor (Al Monitor/Reuters-(24.05)

· Yerinden edilen 200 bin Suriyeli Türkiye’ye doğru kaçıyor (Euractiv, 24.05)

· İdlib’te Rusya ile Türkiye arasında savaş gerginliğini kim ateşliyor? (The Jerusalem Post, 24.05)

Türkiye ekonomisi global medyanın hep gündeminde.

· Ekonominin zayıflığı, Türkiye’de iktidarın aşil topuğu (Le Monde, 16.05)

· Suudi-Türkiye anlaşmazlığı ekonomiyi etkiliyor (Middle East Monitor, 24.05)

· İran’a yönelik uluslararası yaptırımların Türkiye’ye ağır etkisi (The Conversation, 21.05)

· Türkiye, İran’dan petrol alımını durdurdu.(Reuters, 23.05)

· "Türkiye ve İran, Arap devletlerini kuşatıyor" (Sputnik, 21.05)

Ankara’nın S-400 ile F-35 arasındaki beceriksiz dansı çok sayıda haber ve yoruma konu olmuş.

· Türkiye, ABD’nin yaptırım tehditine rağmen Rus S-400 füzelerini satın almakta kararlı (Deutsche Welle, 22.05)

· ABD’de Senatörlerin açıkladığı 2020 Savunma Yasası'na göre Türkiye F-35 ortaklığından çıkarılıyor (Haaretz, 23.05)

· Rusya, Türkiye’nin S-400 füzeleri anlaşması konusunda ABD’nin "ültimatomu"nu kınadı (El Cezire, 22.05)

· Bir Türk yetkili, Erdoğan yakında Trump ile görüşecek dedi (Ekathimerini, 24.05)

· Türk uzmanlar, Türkiye’nin S-400leri satın almasına Washington’un neden muhalefet ettiğini anlatıyor (Sputnik, 21.05)

· NATO üyesi Türkiye, Rus S-500 sistemini mi geliştirecekmiş? (JForum, 21.05)

· Fransa, S-400 ihtilafı sürerken Türkiye’ye bir hava savunma sistemi kurmak istiyor (Sputnik, 23.05)

Kıbrıs’ta olup bitenler Türk medyasında tek gözlü korsan perspektifiyle veriliyor. Oysa ki

· Türkiye, Kıbrıs açıklarında enerji rezervleri üzerinde hak iddia etmekte ısrarlı (Guardian, 20.05)

· Bakan, Kıbrıs açıklarında sondaj yapmak Türkiye’nin egemenlik hakkıdır dedi (Euronews, 21.05)

· Türkiye Kıbrıs’ta savaş arıyor (Foreign Policy, 21.05)

Türk basınında pek yer alamayacak son 8 başlık:

· Somali: Türkiye sürekli olarak Şebabların saldırı hedefinde (Radio France İnternationale, 14.05)

· 19 Mayıs 1919: Yunan Türk Savaşı (Le Point, 19.05)

· Türkiye’de tutuklanan Lyon’lu araştırmacı Tuna Altınel’in serbest bırakılması için (Libération, 19.05)

· Türkiye’ye seyahat: Facebook paylaşımlarınıza dikkat (Libre Belgique, 15.05)

· Wikipedia Türkiye’yi AİHM’e götürdü (Financial Times, 23.05)

· CNN Türk, Istanbul’da yenilenecek seçimler konusunda yanlı davranışları nedeniyle ateş altında (Financial Times, 24.05)

· Türkiye, yükselen sağ popülizmin laboratuarı/Ece Temelkuran söyleşisi (Le Point, 14.05)

· Avrupa da, Erdoğan’ın Türkiyesi gibi mi olacak?/Ece Temelkuran söyleşisi (Nouvel Obs,20.05)


(*) Zülfü Livaneli’nin söylediği türkünün sözleri

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ragıp Duran Arşivi