Ceren Gündoğan
Moda Sahnesi’nden: İki Kore’nin birleşmesi
Kemal Aydoğan’ın yönettiği Joël Pommerat’nın yazdığı “İki Kore’nin Birleşmesi” geçtiğimiz hafta seyirciyle buluştu.
Mine Çerçi’nin çevirdiği oyunun sahne tasarımı Bengi Günay’a, ışık tasarımı İrfan Varlı’ya ve hareket tasarımı Dilan Yoğun’a ait. Oyunun metniyle zarifçe bütünleşen şarkı seçimleri mükemmeldi. Oyunculardan da olan Damla Pehlevan piyano başında etkileyici sesiyle oyunun müziklerini üstleniyor.
Neriman Uğur, Levent Tülek, Sedat Kalkavan, Asiye Dinçsoy, Reyhan Özdilek, Melek Ceylan ve Damla Pehlevan prodüksiyon açısından anlaşılır nedenlerden dolayı sahnede epeydir görmediğimiz ve görmeyi özlediğimiz kalabalık denebilecek kadroyu oluşturuyor.
İSMİYLE MÜSEMMA…
Oyunun konusu, aşk ve aşkın bitimi veya olanaksızlığı halinde beliren acı…Kuzey Kore ile Güney Kore'nin yılan hikayesine dönmüş birleşme hamlelerine atıfla adlandırılan heteroseksüel aşk ilişkilerinde Boşanma, Temizlik, Ayrılık, Düğün, Ölüm, Bekleyiş, Savaş, Çocuklar, Sevgi Yetmiyor, Değer, Hafıza gibi başlıklarla kısa bölümlerden oluşuyor İki Kore’nin Birleşmesi.
İnsan ilişkilerinde tutkal görevi gören bir çekim hâli olan aşk nasıl oluyor da ayrışmaya getiriyor özneleri? Seçimlerimiz bağlar, bağımlılıklar, zamanla eprimiş bir duyguya dönüşürken bireylik uyanışıyla ayrılmaya karar verme ya da bir yerlere sürükleniş… Aşk’ın bin bir hâlinin esprili, duygusal, iğneyi kurumsallaşmış birlikteliklere batıran ve bu tutulmaya düşenin duygu karmaşasının insana dair olduğunun kabulüyle zekice yazılmış, zekice sahnelenmiş, oynanmış, söylenmiş bir oyun İki Kore’nin Birleşmesi…
Bir kadın kocasıyla arasında hiçbir sevgi kalmadığı için boşanmak ister, mahkeme ânındaki gerekçeleri açık. Bitmiş sevgi… Düğün gününde bir gelin nişanlısının dört kız kardeşiyle de ilişkisi olduğunu öğrenirken bunu açığa çıkaran kız kardeşin müstakbel eniştesine olan aşk ilanı, tüm bağları hiçe sayan duygusal cüretkârlığı, ablaya haset, kendi hakikatinde inat… Reyhan Özdilek, kız kardeş rolüyle duygudan duyguya geçişte ve sahne enerjisiyle etkileyici bir oyunculuk sergiliyor.
İlişkilerimiz de su gibidir; çağlar, donar, kaynayıp buhar olur… Su gibi akıp giden dinamik bir oyun İki Kore’nin Birleşmesi. Şarkılarla, tutkusu bitmiş ilişkiye tepki olarak gelişen hafıza kayıplarıyla enfes bir Aşk’a özlem oyunu… Ortaçgil’in şarkısındaki gibi, önümüzde barajlar var/ bu su hiç durmaz.
Ceren Gündoğan: 1983 İstanbul doğumlu. İBBŞT TAL'de ve Akademi İstanbul Tiyatro bölümlerinde oyunculuk, Kocaeli Üniversitesi GSF/ Sahne Sanatları Dramatik Yazarlık bölümlerinde öğrenim gördü. İstanbul Devlet Tiyatroları’nda oyuncu ve reji asistanlığı, Asis Yapım'da proje tasarım asistanlığı ile dizi ve belgesel senaristliği yaptı. İlk romanı Yaralı Rüzgâr, 2022 Mayıs ayında Eksik Parça Yayınları etiketiyle yayınlandı. Artı TV'de Artı Sahne programı sürdürüyor.