Narin’in 'Günahı'

DSÖ’nün çabalarını, Norveç ve Sağlık Bakanı Jan Christian Vestre’nin derhal radikal bir düzenlemeye gitmesini, tasarısını savunurken 'hepsi çocuklarımızın iyiliği içindir' demesini izlediğinizde kaçınılmaz olarak kendi ülkenizle Norveç’i kıyaslıyorsunuz.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ilk olarak 2010 yılında, çocukları ve gençleri hedef alan sağlıksız gıda pazarına yönelik düzenlemeler önerdi.

Ülkelerin, daha sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek için bir dizi politikanın bir parçası olarak yağ, şeker ve/veya tuz oranı yüksek gıdaların ve alkolsüz içeceklerin reklamlarını sınırlamalarını tavsiye etti.

Türkiye ne kadar duydu siz karar verin ama Norveç ilk duyan ülkelerden biri oldu.

Çünkü Norveçli çocukların yüzde 20’si aşırı kilolu veya obezdi.

Ve çocukluk çağı obezitesi yaşamın ilerleyen dönemlerinde kalp hastalığı, tip 2 diyabet, kronik karaciğer hastalığı, eklem rahatsızlıkları ve doğurganlığın azalması gibi çeşitli sağlık sorunlara neden oluyordu.

Ancak Norveç’in 2012 yılındaki sağlıksız gıda reklamlarını yasaklamaya çalışma girişimi, yiyecek ve içecek endüstrisinin baskısıyla başarısızlığa uğradı.

xxxxxxx

Üye devletlerin, 2010 yılında DSÖ’nün çocuklara yönelik gıda ve alkolsüz içeceklerin pazarlanmasına ilişkin tavsiyelerini onaylamasının üzerinden 10 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen çocuklar “doymuş yağ asitleri, trans yağ asitleri, serbest şekerler ve/veya tuz -(HFSS)” içeren gıda ve alkolsüz içeceklerin güçlü pazarlamasına hedefi olmaya devam ediyor.

Kısacası çocukların geleceğini tehdit eden tehlike hala orada duruyor.

Bunu gören Dünya Sağlık Örgütü pes etmedi.

3 Temmuz’da çocukları gıda pazarlamasının zararlı etkilerinden korumak için yeni bir kılavuz yayınladı.

Kılavuz, ülkelerin her yaştan çocuğu doymuş yağ asitleri, trans yağ asitleri, serbest şekerler ve/veya tuz (HFSS) açısından zengin gıdaların ve alkolsüz içeceklerin pazarlanmasından korumak için bu kez daha kapsamlı ve zorunlu politikalar uygulanmasını öneriyor.

Türkiye bunu da duymadı.

xxxxxxx

Dünya Sağlık Örgütü’nün yeni kılavuzunu gene ilk duyan Norveç oldu.

Norveç, İngiltere ve diğer ülkelerdeki daha küçük çaplı girişimlerin ardından, çocukları ve gençleri hedef alan sağlıksız gıda pazarına yönelik Avrupa'daki en kapsamlı yasaklardan birini yürürlüğe koymaya hazırlanıyor.

Norveç hükümeti 22 Ağustos günü “18 yaş altı çocuklara yönelik sağlıksız yiyecek ve içeceklerin pazarlanmasının yasaklanmasını” öngören bir yasa önerisini kamuoyunun bilgisine sundu.

Tasarının sınırlarını her demokratik hukuk devletinde olduğu gibi kamuoyundaki tartışmalar belirleyecek.

xxxxxx

Norveç Sağlık ve Bakım Hizmetleri Bakanı Jan Christian Vestre’nin söyledikleri çok çarpıcı:

“Bu çığır açıcı bir çalışma ve hükümetin halk sağlığını ve çocuk haklarını ciddiye aldığını gösteriyor.

Bu, Norveç'in halk sağlığı çalışmalarında dünya lideri olduğunun ve standartları belirlediğinin bir başka örneği…

Artık çocukları ve gençleri sağlıksız yiyecek ve içecek pazarlamasının zararlı etkilerinden koruma sorumluluğunu üstleniyoruz ve ilgili aktörleri, istişareye gönderilen teklife girdi sağlamaya teşvik ediyorum, böylece davanın bütünsel bir resmini elde edebiliriz.

Amaç, sorumluluğu netleştiren ve etkili yaptırımlar sağlayan net bir düzenlemedir; hepsi çocuklarımızın iyiliği içindir.

Toplumsal sağlık eşitsizliklerini azaltmak istiyoruz. Bu öneri, öne sürmekten mutluluk duyduğum doğru yönde atılmış bir adımdır.”

Eğitim Bakanı Kari Nessa Nordtun ise Sağlık Bakanı kadar iyimser değil:

“Çocuklar ve gençler bugün özellikle sosyal medya aracılığıyla kendilerinden para kazanmak isteyen aktörlerden gelen güçlü bir baskı yaşıyor. Hem ticari oyuncular hem de etkileyiciler tarafından tanıtılan birçok sağlıksız ürün konusunda derin endişe duyuyorum” diyor.

xxxxxxx

Norveç, çocuklarını zararlı gıdalardan korumak için uğraşıyor… Ülke gündeminin başlıca maddelerinden biri bu.

Bizde ise gündemin en önemli maddelerinden biri 8 yaşındaki bir çocuğun öldürülmesi.

Narin’i aile ortamında boğarak öldürdüler…

Aradan bir ay geçti katili veya katilleri devlet hala bulmadı…

Yirmi haneli bir köyde bir çocuğun katili nasıl bir ay boyunca bulunamaz?

Büyük bir çoğunluk, katilin bulunmasının istenmediğini düşünüyor… İşin uzamasını böyle açıklıyor.

Bir toplum, kendi devletinin yetkililerinin niyetlerinden kuşkulanmaya başladığında orada büyük bir sorun var demektir.

xxxxxxx

Dünya Sağlık Örgütü’nün çabalarını, Norveç ve Sağlık Bakanı Jan Christian Vestre’nin derhal radikal bir düzenlemeye gitmesini, tasarısını savunurken “hepsi çocuklarımızın iyiliği içindir” demesini izlediğinizde kaçınılmaz olarak kendi ülkenizle Norveç’i kıyaslıyorsunuz.

Onlar, çocuklarını “aşırı tuzlu ve yağlı yiyeceklerden” korumaya çalışırken biz çocuklarımızı saldırganlardan ve katillerden koruyamıyoruz.

Küçücük bir köyde katili bulamıyoruz… Gerçekleri ortaya çıkaramıyoruz.

xxxxxxx

Bizim çocuklarımız Norveçli çocuklar kadar kıymetli değil mi?

Norveçliler çocuklarını bizden daha mı çok seviyorlar?

Elbette bizim çocuklarımız da Norveçli çocuklar kadar kıymetli…

Elbette biz de çocuklarımızı Norveçliler kadar seviyoruz.

Çocuk konusunda aramızda bir fark yok.

Fark, bu ülkeleri yönetenler arasında.

Oradaki yöneticiler çocukları korumak için çırpınıyor, buradaki yöneticiler ise iktidarlarını korumak için çırpınmakta.


Mehmet Altan kimdir?

İlk imzası 15 yaşında yayınlandı. 20 yıl Sabah, 6 yıl da Star Gazetesi'nde baş yazarlık olmak üzere çok uzun yıllar köşe yazarlığı yanında televizyon programcılığı ve yorumculuğu yaptı. 30 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yaptı.1993 yılından beri profesör. Yayınlanmış 40 civarında kitabı var. 15 Temmuz sonrası Anayasa'nın 19., 26. ve 28. maddeleri yok sayılarak tutuklandı. 21 ay cezaevinde kaldı. AYM, AİHM ve Yargıtay kararları ile hak ihlaline uğradığı saptandı. 29 Ekim 2016 tarihinden beri KHK'lı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Altan Arşivi