Duran toptan yararlanma: 0
Adam eksiltme: 0
Cesaret: 0...
Eee; velev ki 18 puan daha topladın, rakiplerin de önüne gelene puan kaptırdı ve 84 puanla şampiyon oldun.
Peki sonra?
Bu kadro ve bu çağdışı anlayışla Avrupa'da ne yapacaksın?
Düşüncesi bile ürpertici.
Yani yarın telefonum çalsa ve asrın liderimiz, "Hayırlı olsun, seni Merkez Bankası'na başkan yaptım" dese bile bu ihtimaldeki kadar endişe duymam...
***
Fatih beyler bu korkuyu çalıştırdığı her takıma aşılayarak küme düşmelerine neden oldu.
Ama bir zamanlar "Fatih'in aslanları" diye bir kavram vardı derlerse de inanmayın sakın.
O aslanlar Hagilerdi, Taffarellerdi, Popesculardı, Schneiderlerdi, Drogbalardı.
Bir daha hatırlatayım:
O aslanlar vardı çünkü yukarıdaki futbolcuların transferi döneminde 1 dolar -yukarıdaki sıralamaya göre- 128 kuruştu, 137 kuruştu, 145 kuruştu.
Gelecek transfer döneminde kaç kuruş olacak dersiniz?
900 kuruş, 945 kuruş, 1000 kuruş?
Bu kurla kime kur yapabilirsiniz?
Messi'ye mi?..
***
Dakika 83.
Oyuna giren kurtarıcıya bakın:
Barcelona fatihi...
Bir de saha dışına göz atalım.
Yönetim Kurulu üyesi Recevik beyler, önceki toplantıda konuşulanları sosyal iletişim platformuna yansıtınca, Mustafa Cengiz beyler istifasını istemiş.
O da düşünmek için süre isteyince, "Dostça ayrılalım, önümüzdeki toplantıya gelme" demiş.
Düzeye bakar mısınız?
Şimdi ister misiniz, başkan beyler "İstifa etmesini istediğimi medyaya kim yansıttıysa o da istifa etsin" diye celallensin...
***
Bilmem bu davranış size birini hatırlatıyor mu.
Hani her olumsuzluğu başkasının üstüne yıkıp, kendini kurtarmak için durmadan altındaki kişileri istifa ettiren birini.
Bir zamanlar övmelere doyamadıkları, sonra da tefe koydukları bu kişileri göreve sanki ben getirdim...
***
Bu yazı yayımlanır yayımlanmaz mesaj yağmaya başlar, "Başlıkta ne demek istedin" diye.
Gayet açık değil mi?
Bir zamanların Galatasaray'ı nerede demek istedim elbette...