Ceren Gündoğan

Ceren Gündoğan

Ninjababy

Yngvild Sve Flikke’nin yönettiği Norveç yapımı Ninjababy, bakım veren anlamındaki annelik makamının el değiştirmesini, doğum yapan her kadının ömür boyu sürecek anne-çocuk ilişkisinde başka türlü yolların da olduğunu açık yüreklilikle gösteren bir film.

Inga H Sætren’in grafik romanı Fallteknikk'ten Johan Fasting'in senaryolaştırdığı, Yngvild Sve Flikke’nin yönettiği 2021 Norveç yapımı Ninjababy’de başrolleri Kristine Thorp, Arthur Berning ve Nader Khademi paylaşıyor.

Grafik romandan el alan senaryosuyla filmin de grafik sinema denebilecek bir tarzı var, eğlenceli ve özellikle bir noktadan sonra çok dokunaklı.

Rakel, ev arkadaşıyla Oslo’da yaşayan, hayat dolu, neşeli, ne yapmak istediğine karar verme çabasında genç bir kadındır ve korunduğu halde hamile olduğunu hamileliğinin altıncı ayında öğrenir. Planları arasında annelik yoktur, kürtaj da olamadığından bebeği evlatlık vermeyi tasarlar. Tek gecelik birliktelik yaşadığı Mos’un baba olduğunu sansa da babanın Are olduğu anlaşılır.

ANNELİK MAKAMI EL DEĞİŞTİRİRKEN…

Film, yapılacaklar listesi kabarık olan Rakel’in anneliğin bütün yaşamını değiştirecek olmasına karşı net duruşunu inanılmaz bir doğallıkla normalleştiriyor. Bu büyük kaygı, Rakel’in sahip çıkması gereken ilk şeyin kendi yaşantısı olması, bebeğin ve değişen hormonal yapı üzerindeki duygusal baskıyı arttırdığı halde Rakel’e geri adım attıramaz.

Eğlenceli çizimleriyle Rakel, hamileliğini öğrendikten sonra bebeği temsil eden bir Ninja bebek yaratır. Onunla konuşur, tartışır, erkek bebek en az annesi kadar esprilidir.

Rakel’le Mos arasında duygusal bir ilişki filizlenir. Mos, aikido hocalığı dışında RPG turnuvalarına katılan, yarattığı karakterlerle yetenekli bir oyuncudur. Rakel’i de götürdüğü turnuvada onun grafik romana yönelmesini sağlayacak bol eğlence mevcuttur.

Bebeğin babası Are ile Rakel’in bebek doğduktan sonra evlatlık verilmesi konusundaki fikir birliği, Are’ın büyükannesinden kalan kırsaldaki evde ormandan duyduğu sesle yaşadığı aydınlanma sonrası fikir ayrılığına dönüşür. Bebeği Rakel’le birlikte büyütmek ister.

Are’ın, Rakel, Mos ve Ingrid’in kahvaltı ettiği mutfağa dalması, Rakel’in çeşitli kararsızlıklar sonucunda bebek yapma çabaları sonuçsuz kalan üvey ablası Mie’ye bebeği verme planları sonucunda, mutfağa Mie’nin de dahil olmasıyla tek mekânda müthiş bir karmaşa yaşanır. Are gibi uyuşturucu kullanan, gelgeç ilişkiler yaşamayı yaşam tarzı bilmiş birinin baba olmaya karşı bu derece heveskâr oluşu filmin dönüşüm geçiren karakterinin kim olduğuna dair ilk ipucunu bu sahnede verir. Final sahnesi ile düşünüldüğünde, Are’ın single father olarak babalığın dönüştürücü etkisiyle iyi iş çıkardığını görürüz.

Duygular ve duygu suçluluğunu Rakel’de Khristine Thorp enfes bir oyunculukla gösteriyor. MUBI Türkiye’de gösterimde olan film, “Dünyanın En Kötü İnsanı’nın bol dövmeli kız kardeşi gibi” olarak yorumlanmış. Bir diğer kız kardeş olarak Karanlık Kız’ı da gösterebiliriz bence.

Ninjababy, bakım veren anlamındaki annelik makamının el değiştirmesini, doğum yapan her kadının ömür boyu sürecek anne-çocuk ilişkisinde başka türlü yolların da mümkün olduğunu açık yüreklilikle gösteren bir film.

Doğumla birlikte tüm bu süreci grafik romanla yeniden doğuran Rakel’se kışkırtıcı içtenliğiyle muazzam bir “yoldan çıkan kaburga kemiği”…


Ceren Gündoğan: 1983 İstanbul doğumlu. İBBŞT TAL'de ve Akademi İstanbul Tiyatro bölümlerinde oyunculuk, Kocaeli Üniversitesi GSF/ Sahne Sanatları Dramatik Yazarlık bölümlerinde öğrenim gördü. İstanbul Devlet Tiyatroları’nda oyuncu ve reji asistanlığı, Asis Yapım'da proje tasarım asistanlığı ile dizi ve belgesel senaristliği yaptı. İlk romanı Yaralı Rüzgâr, 2022 Mayıs ayında Eksik Parça Yayınları etiketiyle yayınlandı. Artı TV'de Artı Sahne programı sürdürüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ceren Gündoğan Arşivi