Eser Karakaş
Orta Vadeli Program'ın yenisi geliyor: Böyle devlet mi olur?
Böyle devlet mi olur?
Olmaz, gerçekten olmaz.
Yaşanan bir rezalet bile değildir, sıradan ama traji-komik bir komedidir.
OVP Orta Vadeli Program demek.
Peki, adım adım gidelim, program kelimesi ne demektir?
Yunanca kökenli bir kelime program, Türk Dil Kurumu’na göre program “Bir işin nasıl yapılacağını ya da yapılması gerektiğini gösteren çizelge” demek.
Son olarak Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın direktifi ile yeni bir Orta Vadeli Program 2024-2026 hazırlama başladıklarını duyurdu.
Evet, buraya kadar işler normal gibi duruyor, Şimşek 2023 senesinde göreve başladı ve 2024-2026 dönemini kapsayan orta vadeli bir program hazırlığı içine girdi, orta vade kavramı da doğru bir kavram çünkü ekonomide uzun vade tanımsız bir vadedir, ünlü iktisatçı John Maynard Keynes’in bir eleştiri (!) karşısında dediği gibi “Uzun vadede hepimiz ölmüş olacağız”.
Ancak, biraz geriye doğru gidersek devlet adına önümüze gerçekten traji-komik bir manzara çıkıyor şayet program kelimesinin anlamını iyi değerlendiriyorsak.
5 Eylül 2021 tarihinde Resmî Gazete'de 4474 sayılı bir cumhurbaşkanı kararı yayınlanıyor, bu karar 2022-2024 dönemini kapsayan bir OVP yani Orta Vadeli Program, başka bir ifade ile devlet düzgün işleyen, düzgün yönetilen bir devlet olsa bugün hala yürürlükte olan bir OVP söz konusu olacaktı.
Altında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası olan 4474 sayılı bu Cumhurbaşkanlığı Kararı Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 16. Maddesine istinaden çıkarılmış.
Ne kadar afili duruyor değil mi?
Yukarıdaki paragrafta Cumhurbaşkanı var, Cumhurbaşkanlığı var, Hazine Ve Maliye Bakanlığı var, Strateji ve Bütçe Başkanlığı var, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu var, ne havalı değil mi?
Tüm bu çok havalı isim ve kurumlar bir OVP yani üç senelik bir program yapmışlar, Resmî Gazete’de yayınlamışlar.
Ömrü bir sene bile olamamış gariban Programın.
Yukarıdaki paragrafta özetle adeta devlet var, devletin temel amaçlarından biri de ülkenin, toplumun, ekonominin orta vadesini öngörmek, programlamak değil midir?
Bunu beceremeyen bir devlet olur mu?
Olmaz ama….
Bu havalı, afili OVP bir sene bile dayanamamış ve 4 Eylül 2022 tarihinde Resmî Gazete’de 6003 sayılı yeni bir Cumhurbaşkanlığı Kararı daha çıkmış, 2023-2025 OVP, altında yine, aynen 2022-2024 OVP’sinin altında olduğu gibi dünya liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası mevcut, aynı anlı şanlı devlet kurumlarının katkısıyla hazırlanmış bu program da ama üzerinden yine bir sene daha geçmeden bu program da (OVP 2023-2025) tümüyle anlamsızlaşmış ki yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek daha koltuğunu ısıtmadan yeni bir 2024-2026 OVP’si hazırlanması emrini vermiş.
Bu yeni 2024-2026 OVP’sinin ömrü ne kadar olur, ancak kâhinler bilebilir kanısındayım.
Bir devlet düşünün, o devletin bir Cumhurbaşkanını düşünün çünkü bu OVP’lerin altında onun imzası var, arka arkaya üçer senelik programlar, öngörüler yayınlıyorlar Resmî Gazete’de ama hepsinin ömrü bir sene bile sürmüyor.
CİDDİYETSİZLİKTEN ÇOK FAZLASI
Bundan hiç mutlu değilim çünkü bir kamu maliyesi öğretim üyesi düzgün çalışan bir devlet kavramına çok özen göstermek isterim ama bu kadar ciddiyetsizlik de çok fazla doğrusu.
Yukarıdaki paragraflardan birinde bu OVP’leri Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın birlikte hazırladığını belirttim, daha doğrusu benim belirtmeme gerek yok zaten Resmî Gazete’de öyle yazıyor.
Bu bir garabet ama aynı garabet bütçe hazırlama süreçlerinde de yaşanıyor çünkü bütçeleri hazırlama işi sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın işi olması iktiza (gerektirir) eder.
Kaos, örnek olarak da üçer yıllık programların hepsinin başarısızlığa mahkum olması, daha buradan yani görev süreçlerinin iyi tanımlanmamasından başlıyor.
Oysa bir devletin temel özelliği görev tanımlamalarının iyi ve net yapılmasından başlar.
Devlet devlet olmadığı zaman manzara şekilde görüldüğü gibi oluyor.
Bu OVP’lerin yürümemesinin bir başka nedeni de 2021 Eylül ayından başlayan Merkez Bankası politika faizinin anlamsız bir biçimde, tüm iktisat kuramlarına aykırı bir biçimde aşağı çekilmesi, bu nedenden kurların zıplaması, ülkemizde kur-enflasyon geçişliliğinin çok yüksek olması nedeniyle de enflasyonun üç hanelere yaklaşmasıdır.
Enflasyon bu kadar yüksek olunca ne plan kalıyor, ne öngörü ne program.
Peki bu vahim, çok vahim yanlışın sorumlusu kimdir, kimlerdir?
Hadi bu sorunun cevabına girmeyelim, sağlığa mugayir (aykırı) olabilir.
Türkiye baştan aşağı, tüm kurum ve kurallarıyla, kamu görevlileriyle bir devlet skandalı ve başarısızlığı yaşıyor.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.