Ülkenin içinde bulunduğu ortamda bir maçla ilgili ne yazarsak yazalım… Saçma sapan bir şey olur…
Fenerbahçe belki de bu sezon ilk kez her futbolcusu mevkisinde sahaya çıktı… Öne geçtiler, sonra dağılıp gittiler… Son saniyede beraberliği kurtardılar…
Bunu açıklamak da bu dönem futbol konuşmak kadar saçma…
Evlere düşen matem ülkenin de üzerine çöktü… Sokakta, evlerde herkesin yüzü suratı paramparça…Günlerce devletin başındakiler ne diyecekler diye bekledik. Gerçi bir şey değişeceğinden değil ama…
Çıktılar… Karşılıklı tebessümlerin estiği, alkış dolu bir ortamda durum izah edildi. Her şey düzlüğe çıktı!
Aslında bir şey beklemek de yanlış olurdu…
Kimler için yas tutmuş bir ülkedeyiz. Ardından bir kez daha ülke içine yas düştü. Ama bu ortamda bile maç izlemekten bizi mahrum etmeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız…
Gerçekten… Bu hafta sonu lig macerasından keyif alan birileri olmuş mudur acaba?
İyi kötü sanal dünyayı kullanan biriyim. Ama malum günden beri elim klavyeye gitmedi. ‘Gık’ diyemeyenlerden oldum…
Şimdi de oturup Antalyaspor – Fenerbahçe maçını yazmam gerekti. Gerekti de…
Maça motive olamadım ki… Skorun farkındayım… Galatasaray yenilgisi sonrası… Değişiklik dolu bir onbir… 2-2’lik bir skor…
Gözlemleyemedim bir şey… Affola…
Denilebilecek en doğru şey sanırım Fenerbahçe’nin şampiyonluk hedefinden adım adım uzaklaştığı…
Kimin umurunda artık… Onu da bilemem…