Deniz Derinsu
Paçayı erken sıvamak…
‘Euro 10, dolar 8 olmaz’ derken Euro 10’50’ye, dolar 8.50’ye dayandı. Paçayı erken sıvayıp ‘Ekonomi iyi’ bayraktarlığı yapanlar ortada yoklar…
Fenerbahçe sezona iyi tabloyla başlayıp bir de maç fazlasıyla liderliği de yakalayınca, Sarı Lacivertliler için her türlü iyimser tablo sergilenmeye başlandı. Ama bu işlerin bu kadar kolay olmadığı, hataya yer olmadığı unutulup gitti…
Demek erken ve iddialı konuşmamak daha sağlıklı…
Hadi Fenerbahçelilerin bir de hoşuna gidecek kelam edelim…
Ülkede doların euronun geldiği noktayı konuşmak yasak. Ama iptal edilen golde Valencia’nın eline çarpıp çarpmadığı günlerce konuşulabilir. Konuşulacak da…
Tek ortak nokta var: O gol sayılmadı… Dolar ve Euro artmaya devam edecek… Yani değişen bir şey olmuyor!
Böyle bir kısır döngüde yaşayıp giderken herkes tuttuğu takımla mutluluk arayışı içerisinde. Bu arada ‘Yoğurdum ekşi’ diyen yok…
Fenerbahçe geçen yıllarda Serdar Aziz’le acı tecrübeler yaşadı. Ama nedense Lemos yedeğe düştü, Serdar yeniden gözde oldu. Fenerbahçe’nin yediği gollere bakın, net savunma hataları var. Sonuç derseniz, savunmanın göbeğini oturtamazsanız ki görüntü oturmamış, uzun vadede takım bir yerde patlar. Nitekim patladı da…
Geçen hafta penaltıdan bir gol attı diye Perotti ‘Son model kahraman oldu’… Bu kez 45 dakika ortada yoktu.
Ferdi genç umut falan derken bir anda yedeğe düştü. Konyaspor karşısında durum sıkıntı olunca Erol Bulut bir anda Ferdi’ye sarılıverdi.
Valencia çabalayıp duran ama bal yapmayan arı. Hala bir umut, hala en uzun süre alan isim!
Eleştirmek istedikten sonra Samatta, Thiam derken çok isim konuşulabilir.
Ancak paçayı erken sıvamamak da fayda var. Ne başarıyı, ne başarısızlığı şimdiden bir noktaya taşımak kahinliğin ötesine geçmez…
Fenerbahçe’in Konyaspor’a 2-0 yenildiği bu maç bir yaşam gerçeğini daha ortaya koydu: Yaşamda hiçbir şey süreklilik göstermez.. Öyle olsa bahis siteleri iflas eder.
Keza futbolun dışında da aynı görüntüleri yaşayıp duruyoruz. 2 nefes alıyoruz, sonrasında pişman oluyoruz.
Türkiye ikliminde yaşamak ise herşeyden zor… Bir ülkenin bir yılda yaşayacağı sıkıntılar Türkiye’de 3 günde yaşanabiliyor. Ekonomi, deprem, yaşam zorluğu, terör, işsizlik…
O nedenle Fenerbahçe sezon itibarıyla ilk yenilgisini kasım ayında almış… Sarı Lacivertli taraftarlar bunu sıkıntı yapmamalı. Yol uzun. Önemli olan görevdeki isimlerin bundan aldıkları dersi nasıl değerlendirecekleri.
Hafta içerisinde Fenerbahçe’nin bir kez daha temize çıkan şike davası vardı. Daha kaç kez temize çıkılacak bunu da anlamış değilim de… Takımın son maçlarda aldığı sonuçlar sonrası başkan Ali Koç ve yöneticilerin duruşlarının bile değiştiğini gözlemledim.
Yolun daha başında bu kadar havaya girilirse, sıkıntılar giderek artar…
Bu geniş kadroda farklı seçimlerle dinamik yakalanmalı, yönetim bazında ise mütevazilik ölçüsü elden gitmemeli…
Yoksa bir yenilgi dünyanın sonu değil Fenerbahçe için…
Paçayı zamanında sıvamak daha sağlıklı olur…