Ceren Gündoğan
Parrhesia 2
Zaman art arda, alt alta, üst üste işleyip geçerken yaşamı, uzayda aşağı-yukarı veya sağ-sol kavramlarının olmaması gibi zamanın da andan ibaret olduğunu, tecrübe edilen zamanın anılar havuzundaki yerini aldığını biliyoruz, belki de hissediyoruz sadece.
Eski-yeni, öncül-ardıl tanımları da zamanlar arası kavramlar olarak ve yine tıpkı zamanın kendisi gibi birikiyor. İzlediğimiz tüm işler, tiyatro, sinema, dans, müzikal vs… bugünün toplumsal ruhunu sanatsal biçimde ifadenin önemli izleri. Şimdide üretilmiş, ortaya saçılmış (olumlu anlamda kullanıyorum saçılmayı) her bir eser yarının sanat tarihi arşivini oluşturuyor, kayıt tutuyor sanat yaşamına. Kim için, ne için? Bilmiyoruz. Güdüsel bir tutkuyla sahne sanatları eyleyenleri ve izleyenleri olarak oyuncularla şimdide buluşuyoruz. Echoes Sahne ve Tiyatro Kast ortak yapımı, Salih Usta’nın yönettiği, Parrhesia 2 seyirciyle buluşmayı sürdürüyor. Parrhesia 2’de, Çağıl Kaya, Gülnara Golovina, Can Güvenç, Münibe Millet, Melike Kutluer, Salih Usta ve Deniz Ekinci oynuyor.
Ekibin, hakikati söylemekle ilgili kurduğu otobiyografilerini de kapsayan sahneleme biçimi, çıkış noktası Foucault’nun parrhesia kavramı üzerine humouru yüksek bir oyun ortaya koyuyor.
“Hakikati söylemek, söylendiğinde risk veya tehlike barındıran; egemen olana ya da genel bir görüşe rağmen hakikati söylemek şeklinde tanımlanır. Korku, ihtiyaç, arzu, mahremiyet, şiddet, masumiyet üzerine masa başında yaptığımız çalışmalar ardından bu kavramları fiziksel anlatı ve imajlar aracılığıyla sahneye taşıdık.
“Hakikati savunmanın zorlaştığı ama bir yandan da elzem olduğu bir çağda insan olmanın gerekliliklerini sorguladığımız oyunumuzun ilk versiyonunu 2019 sezonunda sahnelemiştik. Aradan geçen süre içinde dünyanın ve biz canlıların yaşadığı onca badirenin tortuları üzerimizdeyken çalıştığımız ikinci edisyonu ise bu kez Echoes Sahne & Tiyatro Kast birlikteliğiyle sahneleniyor.
Boş alanda metin, ışık ve bedenlerle çağımızı mercek altına aldığımız oyunumuzun çıkış noktası Foucault'nun Parrhesia - Gerçeği Söylemek adlı kitabı.” Oyun tanıtımından.
HAKİKAT KİMDE?
Çocuklukta maruz kalınan kültürel olarak normalleştirilmiş çocuk şarkılarının ya da yetişkinlikte de duymanın mümkün olduğu marşların hakikatle bir ilintisi var mıdır? Tembel çocuk, tembel çocuk, haydi kalk…
Herkes kendi yalanına inanıyorsa kim bilir belki halklar da kendi yalanlarına…
Boş alanda, herkesin ışığının kendi elinde olması fikri, Utku Kara’nın tasarımıyla ışık da hareket eder hale geliyor. Hilal Polat’ın tasarımı, siyah pantolon-ceket, beyaz gömlek ve kravatlı kostümleriyle oyuncular, fiziksel tiyatronun uzamını genişletip kendi yaşantılarından pasajlarla hakikatten girip dürüstlükten çıkıyorlar. Sorular karşısında yalan söylemiyorlar, tekrarlayan bir hareket girdabında kendi canını acıtma pahasına… Bir soru beliriyor burada elbette, dürüstlük acıtır mı?
Gruptan biri çocukluk anı havuzuna fazla derin bir dalış yaptığında onu karaya çekmek diğerlerine düşüyor. Şefkatle sarmalanan derinlik sarhoşunun, tanıdık bir ezgiyle uysallaşması kültürel koşullanmalarımızın altını çiziyor. Çocuk, kültürü sorguluyor hem de hareketle, şarkılar, kültür istediği kadar bireyi hizaya sokmaya çalışsın. Parrhesiastes, kültürün bireyden aldığını yeniden inşa ediyor.
Ceren Gündoğan: 1983 İstanbul doğumlu. İBBŞT TAL'de ve Akademi İstanbul Tiyatro bölümlerinde oyunculuk, Kocaeli Üniversitesi GSF/ Sahne Sanatları Dramatik Yazarlık bölümlerinde öğrenim gördü. İstanbul Devlet Tiyatroları’nda oyuncu ve reji asistanlığı, Asis Yapım'da proje tasarım asistanlığı ile dizi ve belgesel senaristliği yaptı. İlk romanı Yaralı Rüzgâr, 2022 Mayıs ayında Eksik Parça Yayınları etiketiyle yayınlandı. Artı TV'de Artı Sahne programı sürdürüyor.