İçinde bulunulan zaman olaylara bakışımızı, olayları adlandırıp tanımlamamızı geciktirebilir. Ya da şöyle: Olayları irdeleyebilmenin en önemli yolu mesafeden geçer. Ülke dışına yerleşmiş arkadaşlarımla gündemlerimiz çoğunlukla farklı. Ülkedeki bizlerin yaşadığı her türlü dert diğerlerine pek bir şey ifade etmeyebiliyor. Benzer tepkileri vermeyebiliyoruz. 100. yılın ağırlığında, olumluya dönüşümü muamma bir rejimin adı konmamış değişiminin içindeyiz. Düşündüğümüzü söylemekte içselleşmiş oto sansür mekanizmalarımızın devreye girmesiyle ikircikleniyoruz. Belki bunun, kendi sansür mekanizmamızın farkında bile değiliz. Benzersiz kanıksamamız biraz da çaresizliğimizden mi kaynaklanıyor? Düşünmek gerek…
BİR YANIMIZ BAHAR BAHÇE
Ben böyle, bir süredir adı olan değil de içinde yaşadığımız rejimin, “şey”in adını ve üzerimizdeki kanıksamayı düşünürken cesaret kavramını sahnede gördüm. İşlerini ilgiyle takip ettiğim tiyatrocu arkadaşlar Artalan Kolektif olarak enfes bir oyunla perde dedi. Anıl Can Beydili’nin yazıp yönettiği HardLove, içeriğinin etkileyiciliği bir yana, yukarıda andığım nedenlerden dolayı bir cesaret tavrı olarak da mutluluk verici. Yazarı, oyuncuları ve ortak bir sanatsal kaygıyı-ruhu paylaştığını düşündüğüm Artalan Kolektif’i kutluyorum.
Hayatlarından memnun olmayan iki kişi barda tanışır ve sevişmek üzere eve gelir. Fakat teknik bir aksaklıktan dolayı sekste uzlaşamayınca konuşmak ve birbirlerini tanımak zorunda kalırlar. Böylece sevişmek için bir araya geldikleri gece boyunca arzuları ve korkularıyla tek gecelik de olsa bir ilişki kurarak yabancı olmaktan kurtulmaya çalışırlar.
HardLove, yaşamlarında gittikçe hissizleşen ve bir şeyler hissetmek için çabalayan, bu esnada tökezleyen ve devamlı başa saran insanların hikâyesi.
Tuğba Sorgun ve Atakan Yılmaz, “varsayalım” Ahmet ile Ayşe’de hissetme çabasında iki insanı başarıyla oynuyor. Ritmi artan, ritmi azalan bir dans gösterisi de diyebileceğimiz oyunculukları mizahı ve gölgesi bol metinle uyum içinde. Hareket tasarımı Gülnara Golovina’ya, hareketle ahengi sağlayan ışık tasarımı Yasin Gültepe’ye, dekor tasarımı Cihan Aşar’a ve müzik tasarımı Mekin Sezer ile Arkadaş Deniz Koşar’a ait.
Yazarın cinsiyetlere yaklaşımı klasik bakışa prim vermemiş. Dişilde erilin, erilde dişilin iç içeliğini, söz konusu yaraysa, travmaların ve korkuların cinsiyet ayırmadığını gösteren özgün, özgür ve cesur bir oyun HardLove. Umarım çokça sahnelensin, herkesçe izlensin.
Ceren Gündoğan: 1983 İstanbul doğumlu. İBBŞT TAL'de ve Akademi İstanbul Tiyatro bölümlerinde oyunculuk, Kocaeli Üniversitesi GSF/ Sahne Sanatları Dramatik Yazarlık bölümlerinde öğrenim gördü. İstanbul Devlet Tiyatroları’nda oyuncu ve reji asistanlığı, Asis Yapım'da proje tasarım asistanlığı ile dizi ve belgesel senaristliği yaptı. İlk romanı Yaralı Rüzgâr, 2022 Mayıs ayında Eksik Parça Yayınları etiketiyle yayınlandı. Artı TV'de Artı Sahne programı sürdürüyor.
