Artık anlaşılmıştır: Hürriyet haberinin en can alıcı kısmı TSK'de asker ve subay kadınların başörtüsü takmasına serbesti sağlayan yönetmelikle ilgili olan ‘dikkatli yazılmış' notlardır.

Yavuz BAYDAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında Genelkurmay Başkanı Org Hulusi Akar ile bu sabah yaptığı basın toplantısındaki, basın özgürlüğünü bir kez daha kısıtlama amaçlı sert sözleri ardından Genelkurmay yazılı bir açıklama yayınladı:

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Genelkurmay Başkanı’nın şahsına yönelik eleştiri kisvesi altında iftiraya varan iddialar ile ilgili bir basın mensubuna bilgilendirmede bulunulmuş ve bu hususlar 25 Şubat 2017 tarihinde yayımlanmıştır.

Yapılan değerlendirmenin içeriği, dikkat ve hassasiyetle düzenlenmiş, "Karargâh Rahatsız, Karargâh’ta Rahatsızlık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Rahatsızlık vb." gibi ibareler söz konusu dahi olmamıştır.

Sorulan sorulara özetle, "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iç politika malzemesi haline getirilmemesi, şahsi işlerden uzak tutulması gerektiği" ifade edilmiştir.

Kararlılık ve azimle terörle mücadele edildiği, Fırat Kalkanı Harekâtı’nın başarıyla tamamlandığı bir dönemde bu tür iddia ve iftiralarla gündemi bulandırma çabalarını esefle karşılıyoruz.

Bu açıklamayı Türk Silahlı Kuvvetleri ile devlet ve hükümet arasında bir sorun varmış gibi yansıtmak, olayı saptırmaktır. Cevap verilen eleştirilerin muhatapları bellidir.

Bu açıklamayı nasıl okumalı?

Çok net:

‘Yarım ağızlı' bir düzeltme metni olarak.

Artık anlaşılmıştır: Hürriyet haberinin en can alıcı kısmı TSK'de asker ve subay kadınların başörtüsü takmasına serbesti sağlayan yönetmelikle ilgili olan ‘dikkatli yazılmış' notlardır.

Hürriyet'teki o kısım şöyleydi:

Milli Savunma Bakanlığı, yaptığı düzenlemeyle kadın subay ve astsubayların başörtüsü takmalarına ilişkin yasağı kaldırdı. Bu düzenlemenin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığı merak ediliyor. Edinilen bilgiye göre, bu karar alınırken Karargâh’ın görüşü alınmadı. Askeri kaynaklar da "Yapılan düzenlemede Genelkurmay Başkanlığı’nın dahli olmadığını" teyit etti.

Genelkurmay açıklamasında bu kısımla ilgili bir yalanlama veya itiraz  yok.

Kısacası GK açıklamasının bunun dışında fazla bir ağırlığı önemi yoktur, metne gereği dışında anlam yüklemek de anlamsız kalacaktır.

Bundan sonra gazetecilik ve halkın doğru bilgilendirilmesi açısından iki önemli meselemiz var:

• Hürriyet gazetesi ve Doğan Medya Grubu'na geleceği anlaşılan baskılara, tıpkı diğer medya kurumlarına uygulanmış baskılar karşısında olduğu gibi, sonuna kadar itiraz etmek, direnmek.
• TSK'nin geleneksel laik yapısının genlerinin değiştirilmesi anlamına gelen başörtüsü serbestisinin TSK içinde ne denli huzursuzluk yarattığını, üretilen bu krizin referandum kampanyasında iktidar lehine oy tahvili için nasıl kullanılacağını, varsa kurum içi krizin yeni tasfiyelere yol açıp açmayacağını haber ve analizlerle, halka cesaretle anlatmak.