Süper demekle süper olunmuyor ki...

Dakika 87'de gelen golün, genele ne katkısı olabilir? Varın onu da siz yorumlayın Artı Gerçek'in aziz okurları.

Yeteneği euro'ya endeksli iki takım karşı karşıya.

Ne yazık.

Keşke İngiltere üçüncü ligindeki bir maçı yazma görevi verilseydi bizlere...

Dakika 1, gol 1 demeye hazırlanıyorduk ki, Muslera zamanında çıktı. Cüneyt Çakır bu çıkışa kontrolsuz dese, Galatasaray maçın başında on kişi kalacak.

Tartışılır mı, tartışılır.

Peki Galatasaray'ın ihtiyacı neydi?

Santrfor.

İyi.

İyi de, kaleciyi atılma noktasına getiren neydi?

Savunma yetersizliği.

Demek ki muhterem medyamızın teşhisi mükemmel...

Elbette gol ya da asist beklediğiniz bir oyuncu zaman zaman savunmaya yardımcı olur; olmalı da.

Ama rakip senden bütçe ve dolayısıyla kadro olarak fersah fersah gerideyse, Onyekuru maçın dörtte üçünde savunmaya döner mi a canım?..

İlkyarının son dakikasında VAR çok işe yaradı.

Hakemin penaltı dediği pozisyonun penaltı olmadığını ayan beyan ortaya koydu.

Oh ki ne oh.

Böylece medyanın hafta boyunca penaltıydı-değildi tartışmasından kurtulmuş olduk...

İkinci yarı, dünya güzeli Antalya'nın kibarlık timsali seyircisi açısından işkenceye dönüştü. O umut vaat eden takım gitti, yerine "tesadüfen bir gol atıp üstüne yatar mıyım" diyen başkaları geldi...

Bülent Korkmaz kardeşim; en mutlu gününde, düğününde bulunmaktan onur duyan -kabul edersen- bir ağabeyinim. Böyle futbol anlayışı olmaz. Sizi de, tıpkı Galatasaray gibi, zor günler bekliyor...

Bu "Süper Lig" maçının yıldızı kim diye sorarsanız değerli dostlarım...

Eski ayları kırpıp kırpıp yıldız yapınız.

Bence engel yoktur...

Aaa, hiç mi güzel bir şey olmadı?

Oldu canım, oldu.

Futbolcular birbirinin İNSAN olduğunu inkar etmedi ve bilinçli faul yapmadı...

Eh, bu da bir şeydir.

Ve önemli bir şeydir...

Dünyanın ilk on futbolcusu arasına girmemek için müthiş çaba harcayan Donk'un 87'de gelen golü, şu ana kadar söylediklerimi değiştirmez ha.

Bahusus ifade etmiş olayım kardeşlerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi