GALATASARAY: 0 REAL MADRİD: 1
Maç başlarken tribünde yanımda oturan çocuğa, "Kralın takımı imparatorun takımına karşı. Bakalım kim galip gelecek" dedim...
UEFA organizasyonlarında basın tribününde herkes, çalıştığı kurumun adının yazılı olduğu sıraya oturur.
Bu nedenle, yazın TSYD havuzundan aşina olduğum, ancak bugüne kadar yaka kartındaki imzasının altında herhangi bir yazısını okumadığım delikanlı, havuz medyasında çalışıyordu...
"Real"in İspanyolca'da hem "gerçek" hem "kraliyet" anlamına geldiğini biliyor olmalıydı. Eh, dünyada tek imparator olduğuna göre, onunla da kimi kastettiğimi anlamıştı tabii...
Düdük çalana kadar sohbeti sürdürmek için, "Sizi heyecanlı görüyorum; nerelisiniz" diye sordu.
"Akdenizliyim" dedim...
Dalga geçtiğimi sanınca oyunu devam ettirdi:
"Yoksa Madridli misiniz?"
-Akdenizliyim dedim ya.
"İyi de neresinden? Cebelitarık'tan İskenderun'a beşbin kilometreden uzun bir sahil abi..."
(Bak sen şu havuzcuya. Neler de biliyor. Ama Torosların "avcı nice al bilse, ayı onca yol bilir" darbımeselini duymamış galiba...)
Google'dan Mersin haritasını açtım ve telefonu çocuğa uzattım:-Bak, işte büyükşehre bağlı Akdeniz ilçesi. Burada doğdum.
Sustu.
Zaten maç da başladı...
***
Altmış saniye içinde iki gol birden kaçar mı?
Demek ki kaçarmış. Andone 10'uncu dakikada bu beceriyi gösterir de savunma "Benim başım kel mi; ben de aynı beceriyi gösterip gol yemezsem ne olayım" demez mi?
Der tabii. Dakika 18: 0-1...
***
Galatasaray ilkyarıda ne yaptı derseniz...
Bu çabayı lig maçlarında gösterse hiçbir rakibinin tek puan alması mümkün değil diyeyim, siz anlayın artık...
İlk yarıda ışıl ışıl bir adam vardı. Hakkını yemeyelim. Emre Belözoğlu'nun askerlik arkadaşı İtalyan hakem Orsato. Böylesi bizde neden yok dedirtti be...
***
Galatasaray ikinci yarıda da gücünün üzerine çıkıyor. Fırsatlar da yakalıyor. Bu arada Benzema'nın yeteneksizliği mi desem ne desem bilemiyorum; Real de ikinci golü bulamıyor... Hakem de öttürüyor haaa... Ama maç ne yazık ki cimbomun adam eksiltmeyen yan paslarına kurban gidip 0-1 bitiyor...
***
Yazının başlığı ne alâka diyeceksiniz. Kardeşim, tarih yazan yazana. Müsaade buyrun, majesteleri 6. Felipe'nin takımı da tarih yazsın. Kıyamet mi kopar...
***
Hatırlarsınız sevgili seyirciler; İspanya Kralı 6. Felipe’nin kız kardeşi Prenses Cristina’nın kocası İnaki Urdangarin, yetim hakkı yediği gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapse mahkûm edilmişti. Kral ya da Adalet Bakanı mahkeme reyizini arayacak da, "Ne halt ettin ulan" diyecek, ha...
Yahu orası İspanya.
Afedersiniz, Ermenistan değil...
