Basının sunturlu yalanlarına inanmıyorlar demeyin! Gidin Anadolu kahvelerine, neredeyse tamamında, bu argümanlarla Kürtlere düşmanlığını bileyen yüzbinlerce insana rastlarsınız.
Asıl risk, ‘Evet’ oranının Kürtlerin elini güçlendirecek düzeyde olmaması; daha önemlisi ise Kerkük ve Şengal gibi ‘ihtilaflı bölgelerdeki’ ‘Evet’ oranının ne olacağıdır.
Erdoğan karşıtı statükocu akıl Batı’yla ilişkileri düzeltmenin yolunun Erdoğan iktidarının sonlanmasından geçtiğini biliyor. Batı bunu bildiğinden, ‘Türkiye değil, Erdoğan karşıtıyız’ diyor.
Erdoğan düşündüklerini, tehditlerde dile getirdiklerini yapabilir mi, yapamaz mı ayrı mesele. Ancak ABD Erdoğan’ın geldiği noktayı ciddiye alıyor, şansa yer vermek istemiyor.
Tüm sorunların çözümünün tek ilacı var: AKP’nin meşrulaştırmaya çalıştığı her şeyi gayri meşru ilan edip en geniş anti faşist cephe ile birlikte sivil itaatsizlik sürecini yaşama geçirmek...
Artı TV’de Fehim Işık’ın sunduğu Özel Program'a katılan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, ABD ve Rusya ile ilişkilerini, Türkiye'nin tutumunu ve çözüm yollarını değerlendirdi.
Tüm sorunların çözümünü önce içte aramak lazım. İçte atılacak her olumlu adım, Kürtlerin elini güçlendiren en önemli etkendir ki bunu yapmamanın, yapamamanın hiçbir izahı yoktur.
Zamanı giderek daralan iktidarın önünde iki seçenek var: Ya kazanmayı garanti edebileceği bir erken seçim, ya da sıcak savaşın aktörlerinden biri olmasını sağlayacak yeni bir işgal planı.
AKP'nin yargı, ordu ve emniyet başta olmak üzere tüm devlet kurumlarını kontrole alma, yeni bir paralel ordu oluşturma girişimlerine dönük söylemler giderek iddia olmaktan öteye taşıyor.
İktidar neyse de derdi faşizme karşı mücadele olanlar, yaşanan gerçeklik karşısında bir kez daha düşünmeli. Bu ülkede Kürtsüz tek adım atılamaz, tek olumlu değişim gerçekleştirilemez.
Demirtaş dosyalarının Börü cinayetiyle birleştirilmek istenmesinin tek nedeni Erdoğan’ın yargıya müdahalesidir. Cinayet zanlısı olması, AYM kararıyla tahliyenin önüne geçer.
Türkiye Suriye’de, Müslüman Kardeşler, el Nusra, IŞİD derken şimdi sadece Ahrar el Şam’a kaldı. Ayakta kalmayı ise içeride yaydığı ırkçılık zehriyle başarıyor.
Kürtlere son yüzyıldır yaşatılan acıları bilen, hisseden hangi Kürt, ‘Hayır, benim bağımsız bir devletim olmasın’ der ama...
IŞİD’e üzülenler hala emellerinden vazgeçmiş değil, Kobani’de devrim fitilini ateşleyenler de inançlarını bileyerek yollarına devam ediyorlar.
Kürtlerin her parçadaki örgütlerinin iç uzlaşısı hiç kuşku yok tüm parçalardaki Kürtleri Ulusal Kongre’ye taşıması muhtemel geniş stratejik birliğin de başlangıcı olabilir.
Türkiye’nin -eğer hala kalmışsa- askeri aklı kapsamlı bir harekata girişmeyi önüne hedef olarak koymayacaktır. Ancak giderek sıkışan siyasi akıl ne yapar, onu kestirmek güç
CHP, yalnız HDP’nin değil toplumun en geniş kesiminin Adalet Yürüyüşü’ne verdiği desteğin kıymetini artık bilmeli. Bu desteği bir seçim yatırımı olarak görme yanlışına girmemeli.
Kürtler için kritik bir zaman. Bu durum, yalnız Kürtler için değil bölge dengeleri açısından da risk. Ancak unutmayalım, Türkiye ve İran, bu riski üstlenebilecek durumdadırlar.
Birilerine umut dağıtma, birilerine kahramanlık gösterisinde bulunma görevi verilmiş. Oysa asıl görev, tehlikeyi önlemek için uyarıcı görevini yerine getirmektir.
Suriye'deki tüm planları bir bir çöken, istediğini yapamayan AKP Türkiye'si, bu kez İdlib üzerinden girişeceği yeni bir savaşla Kürtlerin kazanımlarını engelleme arayışında.
Almanya’da Kürt derneklerinde ajanlık yaptığını itiraf eden sanığın önümüzdeki günlerde yargılanması bekleniyor. KCDK-E Eş Başkanı Yüksel Koç gelişmeleri Artı Gerçek'e değerlendirdi.
“Kürtler nefes almasın, Esad gitsin İhvan’ım gelsin” diye bunca takla atan Türkiye, gidip gelip herkesten tokatı yiyen tek bölge ülkesi konumuna da gelebilir.
Perinçek’in desteğine mazhar kalan tek bir kişi ve kesim, şimdiye kadar iflah olmadı. Kendini ondan kurtaran da uzun yıllar kendine gelemedi.
Akademisyen Sinan Birdal ile gazeteci Günay Aslan, Artı TV’de AKP ve Erdoğan’ın bölge siyasetini ve CHP’nin yaklaşımlarını güncel gelişmeler üzerinden değerlendiler.
Yürüyüş'ün iktidarı kaybetmek istemeyen AKP’yi ve lideri Erdoğan’ı hırçınlaştıracağı belli. Ama unutmamak gerekir ki AKP hırçınlığı ile sadece kendine zarar verir, kazanan toplum olur.
Siyaset zor zenaat ama gazetecilik daha zor, çünkü gazeteciliğin bir de görev yönü var.
Irak Kürdistanı 25 Eylül’de Bağımsızlık Referandumu’nu, 6 Kasım’da genel seçimleri yapmaya hazırlanıyor. Peki, bu seçimler nasıl bir ortamda yapılacak?
Ortadoğu’da ufukta görünen bir istikrar yok. Vekalet savaşının önümüzdeki dönem İran’a ihraç edileceği, siyasal çözüm süreçlerinin ise yeni Sykes Picot'a kadar zamana yayılacağı görünüyor.
CHP’nin ulusalcı, AKP’den bile nemalanmayı düşünecek kadar çaresiz ve ne yazık ki bir o kadar faşist aklına hatırlatmak gerekir, günümüzde yaşananların nedeni CHP’nin sarıldığı akıldır.
İlk buluşmasını 26 Mayıs günü Almanya’nın Köln kentinde yapan Artı Gerçek ve Artı TV, bu kez Amsterdam’da destekçileriyle bir araya geldi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.