Gündemin Gerçekleri'nde Bilgehan Uçak ve konuğu Politikyol Yayın Koordinatörü Murat Aksoy muhalefetin atacağı adımları ve CHP'nin iç dengelerini konuşacak.
AKP'ye yakın isimlerden Abdurrahman Uzun, 2017'de aralarında Atilla Taş'ın da bulunduğu kişilerin tahliyesine nasıl müdahale ettiklerini, Erdoğan'ın bu hamleyi nasıl takdir ettiğini anlattı.
Bağımsız birey olmadan, eleştirel düşünce de yok ise, zihinlerdeki devlet virüsü beslenir farkında olmadan. Ya da bilerek.
Hiç bedel ödenmeden de herkes HDP’yi eleştirme hakkına sahiptir, ancak bir dönem devlet mağduru olundu diye de HDP’yi kriminalize etme ve suçlama hakkı hiç kimseye verilmez.
Artı Gerçek ve Artı TV okurlarına, izleyicilerine, yazarlarına, programcılarına ve çalışanlarına zorunlu bir açıklama.
Bu sitede yazdığım son iki yazıya farklı kesimlerden olumlu ve olumsuz tepkiler geldi ve gelmeye devam ediyor. Bunun yanında yazıda eksik bıraktığım yerleri açan değerlendirmeler de var.
Sonuçta 'ezber bozmak', hâkim ideolojinin vesayetinde üreyen 'hamaset'ten kurtulmak değil mi?
CHP’nin kayyım atamalarına seyirci kalmasının utancını, HDP’ye mesnetsiz gerekçelerle yüklenerek hafifletmek mümkün mü?
İlgili yazıda özetle söylemek istediklerimi maddeler halinde yazmam zaruri oldu. Çünkü görünen o ki, ben derdimi yeterince anlatamamışım. Tekrar deniyorum.
İçinde olduğumuz süreçte Kürt siyasi hareketi yani HDP’nin siyaseten daha çok sahiplenilmesi gerekiyor.
Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştığı ölçüde Kürt sorununu yok sayması tesadüfü değildir. Çünkü Kürt sorununun çözecek olan demokrasinin varlığı ve derinleşmesidir.
Gelinen noktada toplumsal talepleri kamusal alanda çözen bir siyasi partiden, toplumu kendi siyasal tercihlerine göre dönüştürme çalışan bir AK Parti ile karşı karşıyayız.
Devletin bir yorumu sahiplenip, diğerlerini ikincilleştirmesi hatta onlara baskı uygulaması, bu cemaat, tarikat ve dini grupları yok etmedi. Tam tersine varlıklarını korumaya devam ettiler.
Çünkü artık yerel yönetimler sadece yerel yönetim değil, yeni siyasallaşmanın ve siyasi alanın genişlemesinin de öncüsü haline geleceklerdir.
Öyle görünüyor ki, Kuzey Ege tamamen tehdit altında. Ve buna dur demek bizim elimizde; hepimizin elinde.
Suriye politikası başından itibaren hatalıydı. Özetle 'Esad gitsin/bize yakın olanlar yönetime gelsin' politikasına kısa sürede iflas etmesine rağmen ısrar edildi.
AYM’nin bu kararı, bazı çevrelerde siyasi iktidar için bir esneme olarak okunuyor. Eğer bu teorik varsayım gerçek ise, yargının bağımsız olmadığını da kabul etmiş oluruz.
İnsanların kazanılmış hak ve özgürlüklerinin elinden alınacağı propagandası gerçek olmayan bir manipülasyondur.
Kendinizi hapsettiğiniz gettodan çıkın. Çevreniz bakın, topluma bakın, özgürlüğe, adalete, demokrasiye bakın. Hayal ettiğiniz Türkiye bu mu?
Her iki partinin siyasal geleneği kültürel kimlik olarak birbirinden farklı olsa da, siyasal öncelikleri bu aşamada 'demokrasi' olduğu için, bir araya gelmeleri kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Aradan geçen üç yılda darbenin siyasi sorumlularını ortaya çıkaramayan yargı, siyaseten muhalif olan pek çok kişiyi tutukladı, dava açtı, yargıladı.
Çünkü hedeflenen siyasallaşmanın temel hedefi de, bugünkü AK Parti’nin yapmaktan vazgeçtikleridir.
Bu raporun taşıdığı en büyük risk ise bu fişlemelerin üzerinde yapılacak az bir çalışma ile birer iddianameye dönüşme olasılığıdır.
Bugün AK Parti’den siyasi bir parti olarak bahsetmek mümkün ama pratikte AK Parti’nin siyasi hiçbir fonksiyonu yok
Sorunumuz sadece 'içimizdeki yabacı ötekiler' değil bizatihi devletin ötekisi olan 'içimizdeki ötekiler'dir de. Ve içimizdeki ötekilerin de topluma tam entegrasyonu önceliklidir.
İktidarı ve AK Parti’yi siyasete dönmesini sağlayacak güç siyasi alanda demokrasi koalisyonunun birlikteliğini derinleştirmesidir.
Anayasa Mahkemesi, gazetecilerin hak ihlali başvurularında gerekçelerini açıkladı.
Seçimin kaybedilmesinin esas sonuçları siyasi alanda olacak. Özellikle de iki aday arasındaki farkın bu kadar yüksek olması AK Parti içinde ve çeperinde olan arayışları hızlandıracak.
YSK kararı nasıl İmamoğlu etrafında kendiliğinden bir demokrasi koalisyonu oluşturduysa, iktidara yakın tabanda da tam tersine büyük bir kırılma yarattı.
Seçim sürecinin kendisi bir anlamda demokratik toplumun otoriter devlete karşı mücadelesi oldu. Pazar günü demokrasi mi yoksa otoriterleşme mi istediğimize de karar vereceğiz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.