Açlığın gözbebekleri

Ankara’nın göbeğinde Recep Peker adlı emekli, 'İşsizim, açım' diyerek kendisini yakmış, yaralanmıştı. Yazıya onun gözbebeklerini görsel olarak koydum. Lütfen bakın o gözbebeklerine.

Konya’da evli ve iki çocuk babası kamyon şoförü 37 yaşındaki Mevlüt Çankaya maddi sıkıntılar nedeniyle Konya Kamyon Garajı’nda, kendisini kamyona asarak intihar etti.

Adem Yarıcı adlı bir işsiz, "Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz?" diyerek Hatay Valiliği önünde kendisini yaktı ve hayatını kaybetti.

İstanbul Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi Hakan Taşdemir, intihar ederek yaşamına son verdi. Taşdemir'in bir süredir iş aradığı ve borçlarının olduğu öğrenildi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde yüzde 76 zihinsel ve işitme engeli bulunan Nezir Kılıç isimli personel, kaymakamlık binasının 4'üncü katından aşağı atlayarak intihar etti ve yaşamını yitirdi.

Meclis’in önünde "Açım, çocuklarım aç" diyerek kendisini yakmaya çalışan (ismini bilmediğimiz) bir işçi, "yasadışı eylem yapmak" iddiasıyla gözaltına alındı.

Bunların hepsi bu ay içinde gerçekleşti! Artık açlık, işsizlik intiharlarının sayısını bile tutamaz hale geldik.

İŞSİZİM, AÇIM, ADALET İSTİYORUM’

İki yıl önce de benzer bir sahne Meclis’in önünde yaşanmıştı.

15 Ocak 2018’de Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde kendisini ateşe vererek yakan Sıtkı Aydın isimli inşaat işçisi, geçirdiği iş kazası sonucu 5 yıldır işsiz olduğunu ve geçim sıkıntısı nedeniyle ruhsal bunalıma girdiğini, sesini duyurmak için böyle bir eylem gerçekleştirdiğini anlatmıştı. Sıtkı Aydın, hayatı boyunca çalıştığını ancak sadece bir ceketi olduğunu söylerken "İnsan gibi evlenip yuva kurmak istiyorum ama ona bile gücüm yok" dedi.

11 Eylül 2019’da Ankara’nın göbeğinde, Kızılay Güvenpark’ta Recep Peker adlı emekli, banka borçları sebebiyle maaşına bloke konulması üzerine "İşsizim, açım, adalet istiyorum" diyerek, benzin döküp kendisini yakmış, yaralanmıştı. Yazıya onun gözbebeklerini görsel olarak koydum. Lütfen bakın o gözbebeklerine.

Örnekleri sayısızca uzatmak mümkün. Ama sosyal olguya işaret etmek için bu kadarı yeterli.

Bu listeyi okurun içini karartmak için değil, her bir intiharın ardından resmi makamların yaptığı "intihar sebebi sosyal, ekonomik değil, o zaten intihara meyilliydi" vb. açıklamalara karşı, olgunun sesini yükseltmek için sıraladım. Türkiye’de ölümcül derecede açlık, işsizlik ve borçluluk sorunu vardır ve hiçbir resmi açıklama bu gerçeği gizleyemez.

TOPLUMSAL BUNALIM

Ekonomik kriz, işsizleri, borçluları, geçinemeyenleri çaresiz bırakıyor.

Ekonomideki ağır bunalım, işsizlik, ağır borçluluk ve açlık yoluyla toplumsal bir bunalıma, o da bireysel bunalımlara dönüşüyor.

Mücadele ederek çıkış bulamayan pek çok emekçi, sessiz bir çığlık gibi intihar ediyor.

Kapitalizm insanların sadece ücretli çalışarak geçinmesini mümkün kılan bir sosyal düzen.

Ama günümüz kapitalizmi artık iş de sağlayamıyor.

Milyonlarca insan iş aramaktan dahi umudunu kesmiş durumda.

Geniş yığınlar sistem tarafından dışlanıyor. Adeta ‘çöpe atılıyor.’

Sadece geçim sıkıntısı değil yaşadıkları. Mana sorunu. Yaşama sevincinin yitimi. İşe yaramazlık duygusu. Çıkışsızlık. Hiçkimse olma hali. Ölümünün yaşamından değerli olduğu hissi.

ÇARESİZ BIRAKMAMAK

Açlığın gözbebekleri ülkeye bakmakta, acil ve köklü bir değişim çağrısı yapmaktadır.

Türkiye’de kapitalizmin en vahşi, en yağmacı versiyonlarından birisi yürürlüktedir.

Pek çok kapitalisti bakan yapan AKP iktidarı, böyle bir ekonomik-sosyal düzenin üzerinde yükseliyor.

OHAL’i kullanarak işçi grevlerini engellemekle övünüyor. İşçilerin sosyal hak ve sınıfsal çıkarlarını savunmasını devlet zoru ile engelliyor.

Mücadelenin önü tıkandıkça, intiharlar artıyor.

Bu tabii ki, sınıf mücadelesini ve dayanışmasını geliştirme iddiasındaki sosyalistleri de göreve çağıran bir çığlıktır. Çaresiz bırakmamak için neler yapılabilir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alp Altınörs Arşivi