Ahmet Ümit’in yeni romanı
Yırtıcı Kuşlar Zamanı, Ahmet Ümit’in en hareketli, ‘aksiyonu’ bol romanı olmuş. Bu da maceranın temposunu yükseltiyor. Böylece 445 sayfalık roman bir solukta okunup bitiyor.
Büyükada’da ‘azmanbüs’ protestoları sırasında yaptığı konuşmada kirpilerin bile hatırını unutmamıştı Ahmet Ümit. Onun o gün yükselen gür sesini, toplumun ve doğanın tüm mağdurlarına sahip çıkan bir başka unutulmaz aydına, Yaşar Kemal’e benzetmiştim…
Ahmet Ümit’in yeni romanı da öncekiler gibi okurun büyük ilgisiyle karşılandı. Bu ilginin arkasında iyi yazılmış romanlar, güçlü bir edebiyat kadar ‘sevilen bir yazar’ profilinin de rolü var diye düşünüyorum. Ahmet Ümit, solcu kimliğini her fırsatta dile getiren muhalif bir ses. Özgürlüklerden yana, toplumun içindeki her tür baskıya, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı sesini yükseltmekten çekinmeyen bir edebiyatçı. Dostluklarını ve yaşam tarzını koruyan ve bunları açıkça yaşayan bu yanıyla kitleleri samimiyetine ikna eden bir sanatçı. Bu özellikleri, Türkiye’nin her yerinde imza günlerinde uzun uzun vakit ayırdığı okurlarıyla arasında sağlam bir ilişki kurulmasını sağlıyor.
Politik eleştirilerini romanlarında da dile getiriyor ve edebiyatı toplumsal eleştirinin bir parçası kılmayı başarıyor. Yeni romanı Yırtıcı Kuşlar Zamanı bunun iyi bir örneği. Tabii Ahmet Ümit’in başarısı eleştirelliğin kıvamını çok iyi ayarlayabiliyor olmasından da kaynaklanıyor. Onun bazı romanları bilgilendirici romanlardır.
Kendisinin ‘tezli romanlar’ olarak da tanımladığı mesela Patasana, mesela Elveda Vatanım mesela Kayıp Tanrılar Ülkesi. Bu kitaplarda Hititler’i, İttihat Terakki’yi ve antik Yunan mitolojisini tanır, öğrenirsiniz. Beyoğlu Rapsodisi’nde bu semtin tarihini, İstanbul Hatırası’nda yedi tepeli şehri tanırsınız. Bu bilgilendirici yanının da romanlarının sevilmesinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama tabii en büyük başarısı bize gerçek ve samimi gelen roman kahramanları yaratmasıdır.
Ümit, polisiye romanlarıyla bize insan ruhunu, onun iyilik ve kötülüklerini, zaaflarını anlatmayı hedefler. Anlattığı hikayeler ve onların kahramanları hem büyük insanlık anlatısının parçası olabilecek evrensel karakterler hem de hepimize aşina gelen Türkiyeli bireylerdir. Sevecenliği, öfkesi, bağlılığı ve ihanetleriyle Ahmet Ümit’in roman kahramanlarına inanır ve maceralarını merakla okuruz.
Tabii ki bu roman kahramanlarının başında Komiser Nevzat gelir. Ahmet Ümit’in 15 romanının sekizinde ana kahraman Komiser Nevzat’tır. Yardımcısı deli fişek Ali ve onun aşık olduğu akıllı soğuk kanlı Zeynep ile birlikte katillerin peşine düşerler. Eski püskü arabasından ve babadan kalma Balat’taki evinden vaz geçmeyen Nevzat’ın sevgilisi İstanbul Rum'u Evgenia da Kurtuluş’ta bir meyhane işletir. Nevzat çok iyi polistir ama dürüstlüğü ve teşkilat içi oyunlara katılmaması nedeniyle fazla yükselememiştir. Teşkilatta pek çok düşmanı ama ondan daha fazla seveni vardır. Bu özellikleriyle Amerikan polisiyelerinden günümüze pek çok serinin kahramanı olan dedektiflerin ortak özelliklerini gösterir Nevzat da: Uyumsuz ama altın kalpli. Komiser Nevzat’ın yardımcıları hakkında çok az şey biliriz. Onların hikayesi yok gibidir ama hem kurgusal olarak cinayetleri çözmede hem edebi olarak roman kişisi Nevzat’ın gelişiminde ona yardımcı olurlar.
Yırtıcı Kuşlar Zamanı adlı yeni romanda Komiser Nevzat’ın geçmişine gidiyor ve onun hakkında epey şey öğreniyoruz. Bunların en önemlisi Nevzat’ın karısının ve kızının bir uyuşturucu çetesi tarafından kendi arabasına konulan bomba sonucu, hem de Nevzat’ın ödül alacağı gecede öldürülmüş olmaları. Bunun üstüne derin bir depresyona giren kahramanımızın teşkilattaki dostlarının da yardımıyla ama en çok ona elektro şok tedavisi uygulayarak olan biteni unutmasını sağlayan psikiyatrist sayesinde hayata döndüğünü öğreniyoruz. Bu unutma bahsi, bu romanın en parlak yanlarından biri. Ahmet Ümit röportajlarında da söylediği gibi ‘unutmayı’ toplumsal bir metafor olarak da kullanıyor. Türkiye’de ha bire tekrar eden yolsuzluklara, adaletsizliklere karşı onları unutup nasıl duyarsızlaştığımızı hatırlatıyor. ‘Unutmak iyileştirir’ sözü tekrar edildikçe aslında geçmişten, onun travmalarından uzaklaşmanın bizi nasıl yalancı bir tedaviye sevk ettiğini, bu unutmanın sadece faillerin işine yaradığını anlatılıyor. Çünkü ‘unutmak iyileştirir’ deyip duranlar çoğu kez hikayenin ‘iyileri’ olmuyor… Nevzat da karşılaştığı yeni bir cinayeti çözerken kendi geçmişiyle yüz yüze kalıp olan biteni hatırlamaya çalışıyor. Ahmet Ümit, Komiser Nevzat’ın ‘unutma’ karşısında kapıldığı çaresizliği, hafızasıyla giriştiği mücadeleyi, sisler arasında anıların ve görüntülerin ve hafızasının yavaş yavaş, parça parça yerine gelmesini, unutmaya karşı hatırlamayı büyük bir ustalıkla anlatmış. Etkileyici ve akılda kalıcı bir yazarlık gösterisi gibi…
Evrensel ve zamansız insani meseleleri ele alır Ahmet Ümit romanları evet, ama son derece de güncel konuları vardır. Derin devlet, çocuk tacizi, Mevlana gibi gündemde öne çıkan, Türkiye’nin merak etmeye başladığı konular yazar Ahmet Ümit’in de ilgisini çeker ve bazen romana dönüşürler. Bu romanda da uyuşturucu baronları ve onların arasındaki mücadeleler maceranın temelini oluşturuyor.
Çürümüş, liyakatin önemini unutmuş kamusal kurumlar, dünyanın en psikopat suçlularını kendine çeken bir ülke ve bunların arasındaki mücadelede kurban edilen polisler, masum insanlar ve Komiser Nevzat… Kahramanımız ve ekibi bu kez suçluların doğrudan hedefi haline geliyor ve bir yandan suçu aydınlatmaya çalışırken bir yandan da kendilerinin ve sevdiklerini canını korumaya çalışıyor. Bu süreçte tıpkı İstanbul’un sokakları gibi Ahmet Ümit romanı da hiç olmadığı kadar silahlı çatışmaya sahne oluyor. Kahramanlarımız roman boyunca defalarca silahlı çatışmaya girişiyor, hem de uzun namlulu silahlarla suçluları avlıyorlar, sık sık da ölümden dönüyorlar… Yırtıcı Kuşlar Zamanı, Ahmet Ümit’in en hareketli, ‘aksiyonu’ bol romanı olmuş. Bu da maceranın temposunu yükseltiyor. Böylece 445 sayfalık roman bir solukta okunup bitiyor.
İnsanın para ve güç sahibi olmaya duyduğu zaaf, bunun için sahip olduğu değerlerden, dostluklardan, vicdanından vaz geçebilmesi üstüne güzel, etkileyici bir hikaye anlatıyor Yırtıcı Kuşlar Zamanı. Tipik ve iyi bir Ahmet Ümit romanı, hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir kitap.