Alin Ozinian
Boks gecesinde ışıklar Jina Emini için yandı
Alin OZİNİAN
Artı Gerçek - Almanya’nın Oberhausen kentinin 14 bin kapasiteli Rudolf Weber Arena’sının kapıları saat 18.00’da açılıyor.
Boks severler Arena’nın boş koltuklarında yerlerini alıyor. Arena’da saat 18.30’da ilk zil çalıyor ve maçlar başlıyor. Farklı ülkelerden boksörlerin mücadele ettiği 11 maçta toplam 22 boksör kozlarını paylaşıyor.
5 Kasım 2022 akşamına ait, Universum isimli YouTube kanalından İsmail Özen-Otto’ya ait kulübün düzenlediği boks maçı gecesini izliyorum. Arena'daki izleyici profili ilginç; Almanlar, Türkler, Türkiyeliler, Kürtler, Araplar, İranlılar, Azeriler baskın gruplar. Her boksörün taraftarları var. Çoğunlukla gençler. İzleyici profili siyasi görüşlerini de yansıtıyor. Örgütlü ve disiplinli hareket eden Kürt gençleri. Maçlar da zaman zaman tansiyon yükseliyor, rahatsız edici olabiliyor taraftarlar arasında itiş kalkış. Lakin, rekabet ve gerilim boksun “doğal sonuçları” olarak kabul ediliyor.
Universum Boks kulübünün başkanı İsmail Özen-Otto organizasyonu düzenleyen isim. Almanya’da pandemiyle birlikte bu büyüklükte boks organizasyonları düzenlenmemiş. Herkes sonucu merak ediyor.
"DÜNYADA KADINLAR ÖZGÜR DEĞİLSE DÜNYA DA ÖZGÜR DEĞİLDİR"
'Sporda politika yok' ezberini bozan İsmail Özen - Otto her organizasyonunda toplumsal bir meseleye dikkat çekmesiyle biliniyor; Kobane’ye saldırı, iklim değişikliği, çocuklar, kadınlar, göçmen sorunu, barış ve demokrasi konularını sık sık gündeme getiriyor.
Ağır siklet maçı öncesi İsmail Özen-Otto üzerinde ‘’Jin Jiyan Azadi’’ yazılı Jina Emini’nin fotoğrafının basılı olduğu tişörtler yeniden ringe çıktı. Yanında sanatçı Ferhat Tunç ve gazeteci Erdal Er vardı. Özen, söze, ‘’dünyada kadınlar özgür değilse dünya da özgür değildir’’ sözüyle başladı.
"Dünyanın en güzel kadınları dünyanın en çirkin erkeklerini Kobane’de, Rojava’da ve Rakka’da yendi" sözleri büyük alkış aldı. Arena’nın ışıkları söndü ve bir anda izleyiciler karanlıkta kaldı. Özen, izleyicilerden cep telefonlarının ışıklarını Jina Emini ve kadınların eşitliği, özgürlüğü için açmalarını istedi. Ferhat Tunç, bu olağanüstü görüntüye Kırmanciki (Zazaca) yaktığı ağıtla eşlik etti. Tunç’un sesine, ‘’Jin Jiyan Azadi’’ sloganları eşlik etti.
Özen’in bu eylemi Almanya ve sosyal medya platformlarında çok dikkat çekti ve tartışıldı. Daha önce ArtıGerçek’e politik mücadelesini anlatan Özen’e bu kez neden böyle bir girişimde bulunduğunu sordum.
Oberhausen Arana’da maç düzenlemek sizin için risk değil miydi?
Hem de çok büyük riskti. Ama risk yoksa başarı da yok. Pandemiyle birlikte boksta büyük organizasyonlar yapılmamıştı. Tek sorun bu da değil. Son yıllarda Almanya’da boks izleyicisi çok düştü. Otoritelerde ön kabuller oluşmaya başlamıştı. "Artık kimse büyük maçlar düzenleyemez" deniyordu. Bu büyük organizasyonla bunu kırmayı denedik ve başardık.
Aslında ilgi çeken de bu oldu. Bu kadar insan nasıl bir araya geldi? Bu soruya herkes kendisi açısından cevap arıyor.
Nasıl geldi peki?
Bence nasıl geldiğinden ziyade gelebildiği sonucu daha önemli. Herkes kendine göre bir cevap verebilir, cevaplar farklı olabilir…
Genelde sporcuların politikadan uzak durması hoş görülür. Oysa siz politik kişiliğinizi vurgulamak istiyorsunuz. Neden?
Ben başından beri sporculara "sen sporunla ilgilen" denmesini ve bu görüşü tehlikeli buldum ve sorguladım. Ulaştığım sonuç şu; devletler, hükümetler spora gönül vermiş geniş kitleleri toplumsal meselelerden uzak tutmak istiyor, çünkü popüler ve güçlü bir alan bu.
Eğer bu alanda politika ve toplumsal sorunlar konuşulursa bu hükümetleri devirmeye kadar götürecek güçlü bir potansiyele sahip. Muhammed Ali’nin cezalandırılmasının temelinde bu korku var bence. Sonuçta "sporda politika yok" demek aslında büyük ve tehlikeli bir siyaset. Ben de bunun tersinin olmasına inanıyorum. Bu nedenle toplumsal sorunlara dikkat çekiyorum.
SPOR POLİTİKA İÇİN ÖNEMLİ BİR ALAN
Böyle yaptığınız için tepki alıyor musunuz?
Evet, çok tepki alıyorum. Hatta sadece tepki almıyorum, tehdit alıyorum. Bu son maçta da bu değişmedi. Son bir kaç gün içinde binlerce tehdit mesajı aldım.
Bu sizi korkutmuyor mu?
Her insan korkar. Ancak korku insanı esir almamalı. Doğruları söylemek ve savunmak zorundayız. Ben yanlış bir şey yapmıyorum. Dünyada bu kadar adaletsizlik varken susamayız. Susarsak sadece ayıp etmiş olmayız, aynı zamanda vicdan ve ahlakımızı da inkar etmiş oluruz.
Oberhausen’de düzenlediğiniz maç gecesini Jina Emini ve kadınlara adadınız. Neden?
Jina Emini 22 yaşındaydı. Saçının teli göründüğü için öldürüldü. Neredeyse 2 aydır genç kadınlar öldürülüyor. Özgürlük istedikleri için öldürülüyorlar. Kadınlar için sadece İran değil, dünyanın tamamı adil değil. Gözümüzün önünde acı çekiyorlar.
Kadınların özgür olmasını istiyorum. Kadınların eşleri, eski partnerleri, kardeşleri ve babaları tarafından öldürülmesini kabullenemiyorum. İran ve benzeri rejimlerin kadınları köleleştirmesine hayır diyorum. Şiddete ve savaşa karşıyım.
Barış, demokrasi, insan haklarına savunuyorum. Kötülük bunun neresinde. Dünyada bu kadar adaletsizlik varken nasıl sessiz kalabilirim? Bana kimler karşı çıkıyor? Elbette bütün bu saydıklarımı istemeyenler. Ama biliyorum ki bunlar azınlık. Çoğunluk benim gibi düşünüyor. Önemli olan çoğunluğun örgütlenip adil, özgür ve barış içinde bir dünya kurmasıdır.
Oberhausen Arena’da yaptığınız boks gecesinin sonuçlarından memnun olduğunuzu anlıyorum, devamını getirecek misiniz?
Elbette, her zaman daha iyisi yapılabilir. Bu büyük organizasyonda eksiklerimizi, yanlışlarımızı ve doğrularımızı gördük. Bu bizim için büyük bir deneyim oldu. Bir sonraki organizasyonda ne yapmamız, neyi yapmamamız gerektiğini gördük. Ancak ben sonuçtan memnunum. Özelikle Jina Emini için sporseverlerin verdiği destekten çok mutlu oldum. Boks sonuçta ağırlıklı erkek egemen bir spordur. Bu sonucun böyle bir zeminde elde edilmesi önemliydi.
Elbette kadın temasının seçilmesinde, organizasyonun başarısında bana destek veren sevgili eşim Janina Otto'ya, Universum ekibine, sporcularımıza, arkadaşlarım gazeteci Erdal Er'e, sanatçı Ferhat Tunç'a, sporseverlere, arenaya kadar gelen izleyicilere, destek veren kadınlara, Alman, Kürt, Arap, Türkiyeli gençlere teşekkür ediyorum. Özelikle genç Kürt kadınlarına teşekkürü borç bilirim. Yeni projelerimiz var. Her şey yolunda giderse Mart 2023’te yeni bir formatta sporseverlerin karşısına çıkacağız.