Bu haberlerin hepsi doğru, ama inanmayı reddediyorum

Çünkü gelinen noktayı kabul ederseniz yaşamak ıstırap olacak.

Özellikle son yıllarda bu ülke öyle bi hale geldi ki, okuduğunuz haberin doğru olduğunu bildiğiniz halde inanmak istemiyorsunuz. Çünkü gelinen noktayı kabul ederseniz yaşamak ıstırap olacak.

Bu ibret-i alem haberlerden aslında 1 tanesi yeter, çünkü hinoğluhin biçimde Kürt terör propagandası yapmaya kalkışanlara karşı devletimizin nasıl uyanık davrandığını simgeliyor:

"İnönü Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 'Karaciğer Tümör Günleri’ panelinin afişine konulan karaciğer şeklindeki fotoğrafta sarı, kırmızı ve yeşil renkler kullanıldığı için paneli organize eden hekimlerin savunmaları alındı.

Son haberlerden on günlük (18.09-28.09 arası) kısa bir derleme yapayım çünkü bunları toplu biçimde okumak başka oluyor.  

***

KHK’yle kamudan atılmış Ş.İ.M. adlı kişi, Van'da okuryazar olmayan arkadaşı H.K.’ye tapu devri için şahitlik yapmak isteyince, "Riskli Kişi Listesi"nde adı bulunduğu için şahitliği reddedildi (18.09).

18 yıl önce yayınlanan ve hiçbir soruşturmaya uğramayan bir kitap, cezaevindeki tutukluya gönderilince Kars Sulh Ceza Hakimliği tarafından "terör örgütü propagandası yapmak"tan yasaklandı ve toplatıldı (19.09).

Mahsup işlemi kabul edildiği için tahliye edilmesi beklenen Selahattin Demirtaş (ve Figen Yüksekdağ), bu sefer de Ekim 2014 Kobani olaylarından tutuklandılar. CB Erdoğan "Bunları bırakamayız, eğer bırakırsak şehitlerimiz bize hesap sorar" dedi. Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği yeni tutuklama gerekçelerini şöyle belirledi:  

"Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma"; "Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme"; "Birden fazla kişiyle birlikte gece vaktinde suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla yapma"; "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma"; "Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürmeye teşebbüs"(20.09).

AYM, Mardin'de 1993-94’te 13 köylünün öldürülmesi davasında yaşam hakkının ihlal edilmesini "dayanaktan yoksun" buldu (28.09).

Menemen’de eşini bıçaklayarak öldüren Ünal Narşap’a Karşıyaka 1. ACM ağırlaştırılmış müebbet verdi ve ardından, pişmanlık belirttiği ve duruşmalarda saygılı davrandığı için 20 yıla indirdi (27.09). "Seni öldürsem ne kadar yatarım ki?" diyerek bir kadına saldıran zanlılar serbest bırakıldı (18.09). Sağlık Bakanlığının kamudan gizlediği kanser raporunu açıkladığı için yargılanan gıda mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık, "göreve ilişkin bilgilerin açıklanması"ndan 15 ay hapse çarptırıldı. Cezası ertelenmedi (18.09).

***

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri raporu, "güvenlik zafiyeti bulunan" kentlerde belediye başkanının cumhurbaşkanı tarafından atanmasının uygun olacağını bildirdi.

Ankara’da Sabahat Akkiraz konseri (20.09), Adana’da da Kürtçe tiyatro oyunu (23.09) güvenlik gerekçesiyle Valilik tarafından yasaklandı.

Diyarbakır HDP il binası önündeki oturma eylemi polis korumasında ilk ayını tamamlarken, Diyarbakır Valiliği, AKP il binası önünde oturma eylemi yapmak isteyen 3 kişiye, eylemin siyasi parti faaliyetini engelleyeceğinden anayasal suç (Anayasa Md. 68) olduğunu bildirdi (27.09).

O Ses Türkiye yarışması şampiyonu Dodan, Batman’da "Ey Dilbere" türküsünü söylerken kafeye polis geldi ve "O Ses Türkiye yarışmasında yasak olduğu gibi Batman’da da Kürtçe söylemek yasak" diyerek mikrofonu elinden aldı (28.09). Batman Valiliği haber hakkında twitter’dan "Kafenin alkol ve canlı müzik ruhsatı olmadığı için işlem yapılmıştır" diye açıkladı (29.09).

***

İçişleri Bakanlığı, yapılması beklenen Ermeni Patriği seçimine bir de "İstanbul Ermeni Patrikhanesine mahsus episkoposlar sınıfına dahil olma" şartı getirerek adayları 3 kişiyle sınırladı (24.09).

Sayıştay raporu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 845 milyon TL olan 2018 başlangıç ödeneğine yıl içinde 1 milyar TL’den fazla ekleme yapıldığını ve Saray’ın günde harcadığı para miktarının 4,5 milyon TL’den fazla olduğunu ortaya koydu (25.09).

BM toplantısı için ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de inançlara ne kadar saygılı olunduğunu göstermek için, "Bizim ülkemizde domuz eti yiyenler var. Biz domuz eti yiyor diye bunlara müdahale etmedik, etmiyoruz da" dedi (25.09).

Sol Haber'de yayımlanan bir habere İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından getirilen erişim engellemesi haber olarak yayınlanınca, bu erişimi engelleme kararı haberine de erişim engeli getirildi (23.09).

"‘Sevim Tanürek’in Ölümü’ haberlerine erişim engeli getirildi" biçiminde yayınlanan habere, kazayı yapan Burak Erdoğan’ın talebi üzerine İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla erişim engeli getirildi (27.09)

***

Sosyal Doku Derneği kurucu başkanı ve ilahiyatçı Nurettin Yıldız, sosyal medyada takipçisi bir kadından gelen "Ehliyet alsam araç kullansam günah mı olur?" sorusunu, "Peygamber Efendimiz, kadının 90 km'den fazla bir yere yanında mahremi olmadan gitmesini yasaklamıştır" diyerek yanıtladı (18.09).

AKP’li Afyonkarahisar Belediye Başkanı, tekel bayisi açmak için başvuran sekiz esnafın taleplerini, "Ben buna imza atamam; adam senden alkol alır, gider kaza yapar, ben bunun vebaline giremem" diyerek reddetti (17.09).

İstanbul Ümraniye’deki ruhsatsız Kur’an kursunda çocukları H.R.Ö. ve M.E.Ö.’nün cinsel istismara uğramasına ilişkin davada baba Ertan Ö., "Çocuklarıma inanmıyorum. Eşim de çocuklarıma inanmadığım için bana kızıyor, yalan söylüyor" dedi (27.09).

Faizden elde edilen geliri "haram" sayan Diyanet İşleri Başkanlığı, 2018'de faizden 2.109.000 TL kazanç elde etti (25.09).

Üsküdar Üniversitesi Rektörü ve psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kansere karşı verdiği mücadeleyle tanınan Neslican Tay'ın ölümü hakkında, "Neslican kızımız seküler dünyasallaşma rüzgârına kapılmasaydı, dinlerin teselli gücünden faydalansaydı, hastalığı düşman gibi görmezdi" dedi (22.09).

***

TRT, "istihdam fazlası" gerekçesiyle 223 çalışanını emekliye ayırarak yerlerine son 14 ayda 1.422 yeni personel aldığı iddiasına ilişkin açıklama yaptı, "Toplu alım yapmadık; personelin statüsünü değiştirdik" dedi (17.09). 

Erdoğan, "İstanbul'da AFAD'ın şu anda ilan edilmiş onbinlerce toplanma alanı söz konusudur" dedi (26.09). Bakan Murat Kurum "İstanbul’da on bin toplanma alanı var" dedi (28.09). İmamoğlu, 1999 yılında 470 adet büyük çaplı deprem toplanma alanı tanımlandığını ama günümüzde bu sayının 77'ye düştüğünü açıkladı (27.09). CB Yardımcısı Fuat Oktay, toplanma alanlarının AVM ve rezidans yapıldığı haberleri üzerine, "Toplanma alanı yapılaşmaya açılmayacak diye bir kural yok" dedi (28.09).

Bir AKP milletvekilinin evinde bakıcı olarak çalışan Özbekistanlı Nadira Kadirova’nın, milletvekilinin silahıyla intihar ettiği bildirildi. Olayda çok fazla sis perdesi olduğu halde, tüm cenaze işlemleri "jet hızıyla" gerçekleştirildi ve tabut ülkesine gönderildi. Nakil masraflarını kimin karşılayacağını konsolosluğun sorması üzerine milletvekilinin şoförünün, "Ben karşılayacağım" diyerek cenaze için 1.450 dolar, Nadira’nın ağabeyinin bileti için de 482 dolar ödediği yazıldı. Milletvekili bir açıklama yapmadı (25.09).

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baskın Oran Arşivi