Büyük damat zirveye daha yakın
Galatasaray yapabileceğini yaptı. Ahmet Ağaoğlu ise yüzüp yüzüp kuyruğuna geldi ama sınıfta kaldı.
Trabzon'un iki, Sivas'ın üç puan kaybettiği haftada ligin en az gol yiyen iki takımının maçı misliyle önem kazanmıştı.
Başakşehir, şampiyonlar ligi ön elemesinde Olimpiyakos'a 2 maçta da yenilmişti. Yunanistan'da 2-0, İstanbul'da 1-0. İki maçta da rakip 4-2-3-1 ile sahadaydı; Başakşehir ise 4-4-2 ile...
Başakşehir Roma'ya deplasmanda 4-0, içeride 3-0 yenildi. İtalya'daki maçta kaleci Mert harikalar yaratmasa çok daha fazla yiyebilirlerdi. Roma'nın taktiği iki maçta da 4-2-3-1, Başakşehir'inki ise 4-3-3'tü...
Neden Avrupa maçlarından dizilim örneği verdiğimi, sanırım anlıyorsunuz.
Türkiye Süper Ligi'nde, özellikle iki damadın takımları Trabzon ve Başakşehir maçlarında o kadar tuhaf pozisyonlara ve kararlara tanık olduk ki, Avrupa'yı kıstas almak zorunda kaldık...
Öyleyse Fatih Terim, kendi adının verildiği statta, bunca eksik kadroyla çıktığı maçta, rakibinin bozguna uğradığı dört karşılaşmayı örnek almalıydı...
***
Maçın başlarında iki takım da diri ve gole niyetliydi. İlk çeyrekte taraflar yarı sahayı rahatlıkla geçince pozisyonlar doğdu ama son vuruşlar yetersizdi.
Seyircisiz maçlar antrenman havasında geçmeye mahkûm. Bir de, "Acaba rakibim virüs taşıyor mu" endişesi, futbolcuları elbette etkiliyor. Bu AIDS değil ki, ille de kan yoluyla bulaşsın. Karşıdaki "Öhö" dedi mi, yandı gülüm keten helva.
Her şeye rağmen seyri zevkli bir ilkyarı izledik. Gol yoksa da, en azından ekran başındakiler 4-5 kez ayağa kalktı...
***
İkinci yarının 7'nci dakikasında evsahibi takım Aleksiç'in golüyle öne geçtiyse de 67'de, sahanın Ömer'le birlikte o ana kadar en kötüsü Akbaba durumu eşitleyince, Galatasaray daha düzgün oynamaya başladı. Konuk arka arkaya ataklarda sonuca ulaşamadıysa, bunda Başakşehir kalecisi Mert'in rolü büyüktü. Hele 86'ncı dakikada, Onyekuru'nun şutunda...
***
Maç 1-1 bitiyor ve Başakşehir şampiyonluğa biraz daha yaklaşıyor...
Gördünüz mü, iktidardan düşene kadar büyükşehir belediyesinden nemalanan, ancak "aklama" gibi kaynakları da olduğu öne sürülen seyirci desteksiz kulübün nerelere geldiğini.
Ama kimse gıkını çıkarmasın.
Madem bugüne kadar sustunuz, oturun oturduğunuz yerde.
Ahmet Ağaoğlu; sen de otur.
Sıfır...