Hükümet gelsin sizi kurtarsın
Memleketin ekonomisiyle paralel olarak futbolunun da şakülü kaydı. Bu nedenle teknik analizi falan geçiniz.
Federasyon Başkanı, aynı zamanda Demirören medya grubunun sahibi. Yani Hürriyet, Milliyet, Posta, Fanatik, Kanal D, CNN Türk, DHA... Tamamı bu arkadaşın... Üstüne üstlük Sabah Grubu'yla dünür olunca nasıl bir tablo ortaya çıktı?
Medyanın yüzde 87'si Sahibinin Sesi şirketine dönüştü.
Bunu herkes bilir de futbol seyircisi bilmez mi; feriştahını bilir.
Hatayspor'un Başakşehir'i 4-1 yenerek kupadan elediği maçın sonunda Antakyalıların, yazımızın başlığında okuduğunuz tezahüratta bulunması, sadece oradaki değil, tüm futbolseverlerin hislerini yansıtıyordu.
Peki neden?
Neden olacak.
AKP Genel Başkanı, "Başakşehir'in maçlarında tribünleri doldurun" diye emir buyurur da vatandaş bundan anlam çıkarmaz mı?..
Şimdi diyeceksiniz ki, "Neden cumhurbaşkanı demiyorsun da AKP Genel Başkanı diyorsun?"
Canım, tarafsızlık yemini eden cumhurbaşkanı, bir asrı çoktan geride bırakmış kulüpler can çekişirken, parasının kaynağı olarak kamu kuruluşlarının nafile reklamlarını gösteren Başakşehir'e arka çıkar mı hiç...
Ayrıca, para verip almasanız da girin bakın internette Federasyon Başkanı'nın ve dünürünün gazetelerine, Antakyalıların tezahüratından tek satır var mı...
Ama hata yapıyorlar, haberleri olsun.
Amaçları Başakşehir'in borsa değerini artırıp, aynı zamanda BeIN'in sahibi olan Katar Emiri'ne kakalamak.
Yalnız unutmasınlar, mütevazı Hatayspor'dan 4 gol yiyen bu takım şampiyon olursa, bırakın İstanbul'u, Ankara'yı; kaleleri Trabzon Belediyesi'ni bile kaybederler.
(Şimdi böyle dedim diye için için Başakşehir'i desteklemeyin ha. Vallah küserim...)
***
İzmir'de renkdaşlar, yağmurdan bataklığa dönüşen sahada hata yapmamaya çalışırken taktik maktik kalmadı.
Yine de tüm futbolcular kutlanmayı hak etti.
Hataların çoğu, sahanın azizliğinden kaynaklandı...
Penaltıyı teknik vuruşla gole çevirme sevdasına oldum olası anlam verememişimdir.
Ve hazreti burunun gücüne inanırım...
Göztepe'nin Kosta Rikalısı Celso da topa sağ içle falso vermek istedi...
2000 yılını bu futbolcunun ülkesinde geçirdim. Biraz gerginlik yaşansa, hemen birileri girer araya "Tranquilo amigo, tranquilo" diye.
Yani "Sakin ol arkadaş, sakin ol..."
Ama işte bu ağır sahada sükûnet fayda etmedi, top dışarı gitti...
Az önce hataları yağmura bağladık ya.
İşte gol de öyle geldi.
Göztepeli'nin ayağı kayınca, güçlükle kestiği top, Sinan'a pas oldu, o da omzunu 18 santim öne çıkararak golü attı...
Gözgöz Galatasaray'dan daha fazla pozisyon yarattı. Hatta Yunan futbol tanrısı Topusus bir gıdım koltuk çıksaydı, iki toptan hiç değilse biri direkten dönmezdi...
Ama lütfen fazla hüzünlenmesinler.
Bu çabayla, beyefendi hocaları Kemal Özdeş önderliğinde hak ettikleri yere gelecekler...