Libya'da her şey sil baştan

Düne kadar Trablus Hükümeti'ne askeri desteğini "BM'nin desteklediği meşru hükümet" formülüne dayandıran AKP iktidarı, Başağa'nın "Başbakanlığını", BM'ye rağmen hızla kutladı.

Libya'da Temsilciler Meclisi (Tobruk), eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa’yı "Başbakan" olarak seçti. Cenevre Anlaşması'na "Libya Siyasi Diyalog Forumu"nda Başbakan seçilmiş olan Abdulhamit Dibeybe bu seçimi tanımadı. Birleşmiş Milletler ise Dibeybe Hükümetini "meşru hükümet" olarak tanımaya devam edeceğini açıkladı. Böylece Libya'da yeniden çift başlılık ortaya çıktı. Ama bu kez çift başlılığın tarafları değişti.

Fethi Başağa, "Ankara'nın adamı" olarak biliniyor. İçişleri Bakanlığı'ndan, eski devlet başkanı Feyyaz Serrac tarafından tasfiye edilmişti. Mısratalı olan Başağa, çok sayıda silahlı milis grubunun lideri konumunda. 2018-2020 iç savaşında, Tobruk'a karşı Trablus hükümetinin demir yumruğuydu. Hafter'e karşı Serrac'ın bekçisiydi.

Şimdi, aynı Fethi Başağa, Hafter'in desteğiyle "Başbakan" yapıldı. Trablus'taki Dibeybe Hükümetini devirmek üzere Tobruk'taki Meclis tarafından görevlendirildi. "Başbakan seçilmesini" ilk kutlayan ülkeler, ironik biçimde, Mısır ve Türkiye oldu. Dün, Başağa milislerine ültimaton verip, ülkenin doğusuna geçmeleri halinde ordusunu Libya'ya sokacağını ilan eden Mısır ile Yeni Şafak'ın manşetinden Mısır'ı "Libya çöllerine gömeceğini"(!) ilan eden AKP iktidarı şimdi aynı safta buluştu.

Anlaşılan o ki, AKP iktidarının BAE, Mısır ve İsrail "açılımları" Libya politikasını da 180 derece değiştirmiş oldu.

Libya Siyasi Diyalog Forumu'nda 2020'de yapılan oylamada, Başağa Tobruk'taki Meclis'in Başkanı Akile Salih ile ortak liste oluşturmuştu. Ama Dibeybe'nin listesi sürpriz biçimde onlardan fazla oy aldı. Ancak Aralık 2021'e tarihlenen genel seçimlerin gerçekleştirilmemesi, Dibeybe Hükümetinin meşruiyetini zayıflattı. Böylece Akile Salih yeni bir hamleyle Başağa'yı Tobruk'a çağırıp "Başbakan" ilan etti.

Düne kadar Trablus Hükümetine askeri desteğini "BM'nin desteklediği meşru hükümet" formülüne dayandıran AKP iktidarı, Başağa'nın "Başbakanlığını", BM'ye rağmen hızla kutladı. Kısaca, artık Trablus'ta iki başbakan ve iki hükümet var!

Muammer Kaddafi'nin devrilmesi ve vahşice katledilmesinin ardından Libya modern bir devlet formunu yitirip parçalanarak, bir aşiretler federasyonuna dönüştü. BAE, Mısır, Türkiye, İtalya gibi bölge devletlerinin müdahaleleri ve IŞİD'in ülkeye sızması da bu parçalanmayı derinleştirdi. Aşiretsel zemindeki siyaset anlık değişimlere çok açık olduğu için, Libya'daki saflaşmaların değişimini izlemek dahi oldukça zor oluyor.

Kesin olan bir şey varsa o da, Aralık 2021 seçimlerinin "ertelenmesinin" (ki gerçekte belirsiz bir tarihe ertelendiği için iptal edilmesinden söz etmek daha doğru olur) Libya'yı bir dönem daha modern-öncesi (pro-modern) siyasal biçimler içinde debelenmeye mahkûm ettiğidir. Başağa-Hafter İttifakı da Libya'ya demokrasiyi ve cumhuriyeti getirmeyecektir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alp Altınörs Arşivi