Celal Başlangıç

Celal Başlangıç

Ne âlâ memleket; engelle, yasakla, tutukla

Irak Kürdistanı'nda sivillerin öldüğünden, hakkında idam kararı olan Mısırlı İhvan üyesinin darbeci general Sisi'ye teslim edildiğinden, Kartal'daki faciadan aman halkın haberi olmasın.

Halk öfkeli. Askerî üsse doğru yürüyüşe geçmiş.

Kızgınlar çünkü TSK'ya ait savaş uçaklarının Irak Kürdistan'ında Şeladize'ye yönelik bombardımanda altı sivil yaşamını yitirmiş; kardeşleri, çocukları öldürülmüş...

TSK'ya ait Sire Askerî Üssü'nün tel örgülerini aşıyorlar, tankları, askerî araçları ateşe veriyorlar. Ölümleri protesto eden bir bildiri okuyorlar.

Askerlerin ateş açması sonucu ölen ve yaralanan siviller oluyor.

Görüntüler var, konuşmalar var, canlı yayın yapan televizyon kanalı var, bildiri var...

Olay üzerine TSK da açıklama yapıyor.

Bütün bunlar sadece muhalif internet sitelerinde yer alıyor.

Cumhurbaşkanlığı talebiyle başlatılan soruşturma kapsamında içlerinde Artı Gerçek'in de olduğu altı haber sitesinde, 79 Twitter, yedi Facebook ve altı YouTube paylaşımına erişim engeli koyuyor Ankara Sulh Ceza Hâkimliği.

Kendi suçunu örtmek için habere erişimi engelle.

Halkın dünyadan haberi olmasın, gerçekleri öğrenmesin, sen de onları istediğin gibi yönet.

Oh, ne âlâ memleket.

* * *

Abdulhafız Hüseyin, Mısırlı bir mühendis. 29 yaşında. İhvan üyesi.

Hakkında açılan davalardan birinden gıyabında idam cezasına çarptırılmış.

Türkiye'de yakalanıyor. Hakkında idam kararı olduğunu, Mısır'a gönderilirse öldürüleceğini söylüyor. Buna rağmen ilk uçağa bindirilip Mısır'a gönderiliyor.

Şu anda nerede olduğu, yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor. Akıbeti meçhul.

Bu sırada sosyal medyaya bir fotoğraf düşüyor. Elleri arkadan kelepçeli, zorla Mısır'a gönderilmek üzere uçak koltuğuna oturtulmuş.

Ortalık ayağa kalkıyor. Özellikle bir kısmı AKP'ye destek veren mütedeyyin kişi ve kuruluşlar isyan ediyor.

AKP müthiş sıkışıyor. Çünkü suçüstü yakalanmış durumda.

Soruşturma başlatmak zorunda kalıyorlar, sekiz polis açığa alınıyor.

"Rabia" işaretini elinden düşürmeyen bir Cumhurbaşkanı yönetiyor ülkeyi.

Darbe yapıp İhvancı Mursi'yi deviren darbeci general Sisi'ye bir İhvancı teslim ediliyor böyle bir cumhurbaşkanının olduğu ülke polisince.

Havaalanı çalışanı Muhammed Emin Çelik söz konusu fotoğrafı çekmekle suçlanarak gözaltına alınıyor. Hatta çıkarıldığı mahkemece tutuklanıyor.

Tutuklanma gerekçesi de "halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek..."

Ne alakası varsa...

Bu fotoğraf sadece AKP'ye yakın mütedeyyin insanları, kurumları kızdırıyor sadece.

Çelik fotoğrafı kendisinin çekmediğini, bunun imkânsız olduğunu çünkü o fotoğrafın çekildiği saatte iş yerinde olmadığını, sadece bir haber sitesinde gördüğü fotoğrafı paylaştığını anlatıyor.

Bu kadar net bir mantık yürütme bile tutuklanmaktan kurtulmasına yetmiyor.

Neyse ki bir üst mahkeme bir önceki heyetin hukuk garabetini düzeltiyor. Çelik serbest kalıyor.

Kendi suçunu örtmek için fotoğraf çekeni tutukla.

Halkın dünyadan haberi olmasın, gerçekleri öğrenmesin, sen de onları istediğin gibi yönet.

Oh, ne âlâ memleket.

* * *

Kartal'da bina çökmüş, altında kaç kişinin kaldığı bilinmiyor.

Enkaz altından bazı cesetlerin çıktığı ve bunların yaralı gibi maske takılarak ambulanslara bindirildiği yolunda iddialar var.

Önce iki ölüyle başlanıyor, dün akşam saatlerinde altıya çıkıyor bu sayı.

Olay yerine gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya haber alınamayan kaç kişinin olduğunu soruyor gazeteciler.

Bakanın verdiği yanıt takdire şayan:

"Biz bütün rakamları biliyoruz ama siz de yıllardan beri habercilik yapıyorsunuz. Yani terörle mücadele de aynısıdır. Bu rakamlarla ilgili tam net bir tabloya ulaştıktan sonra verelim."

Ne alakası var bina çökmesinin terörle!

İmar Barışı diye yurttaşlardan para toplamak için bir uygulama başlatmışsın. Bütün yıkılmaya aday, statiği doğru olmayan binaları üç beş kuruş karşılığında yasallaştıracak ve yeni facialara yol açacak bir uygulama bu.

Binanın imar izni beş kat. O beş katın üzerine üç kat daha çıkılmış. Bir de İmar Barışı için başvurmuş sahibi kaçak yapısının yasallaşmasını bekliyor.

Tam bu sırada Sulh Ceza Hâkimliği "soruşturmanın daha sağlıklı yürütülebilmesi için" bu binanın çökmesiyle ilgili yayın yasağı getiriyor.

Amaç yine belli. AKP'nin suçunu, hatasını kimse bilmesin, kimse duymasın.

Kendi suçunu örtmek için engelle, yasakla, tutukla...

Halkın dünyadan haberi olmasın, gerçekleri öğrenmesin, sen de onları istediğin gibi yönet.

Oh, ne âlâ memleket.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Celal Başlangıç Arşivi