Ne tuhaf...

Üç gol var, VAR'ın penaltı ve gol pozisyonlarında var ve yok dediği dakikalar var. Kartlar var. Son yazın top oynamaya elverişli şahane havası var. Akhisar'ın haddini bilen, mütevazı kadrosu var. Ve son derece terbiyeli seyirci topluluğu var...

Ama bir şey kesinlikle yok: Galatasaray...

Salı günü Lokomotiv'i üçleyince "her takım kömür çağından kalan lokomotife benzeyen bu takım gibi değil ha" dediğimizde, eleştiri sınırını aşan tepkiler aldık. O halde buyrun burdan yakın...

Açık seçik söyleyeyim ki Fatih Terim günümüz futbolunun teknik direktörü değil.

Akhisar Antrenörü Cem Kavcak - Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim (Sağda)

Bir kere takımın patronu, maç boyunca kenarda durup, futbolcusuna "topu şuna atsana" diye bağırmaz. Bunu ya o maça hazırlık çalışmasında yapar ya da maç sonrası hataları videodan gösterir. Yahu adam oyununa mı bakacak, yoksa talimdeki başçavuş gibi bağırıp çağıran sana mı?..

Şimdi gazetelerde okuyup kanallarda, radyolarda bol bol dinleyeceksiniz: "Akhisar'dan cimboma futbol dersi", "Falanca futbolcu parasını alamadı", "Kaynanası ameliyat olan Nagatomo ülkesine dönmeye niyetli" gibi masabaşı çalışmalarını.

 Eee, seçim yatırımına yönelik hazır malzemeler de haliyle bilgisayarda fırsat beklemekte...

Oysa ortada somut bir durum var: Galatasaray elbette rakibinden daha yetenekli oyunculara sahip. Ama sarı-kırmızılılarda sadece N'diaye iştahlı görünürken -ki sarı kartı da heyecanı yüzünden gördü-, Akhisarlıların tamamı daha istekli oynadı. 

Peki bundan kim sorumlu?

Elbette manav Mahmut değil, teknik direktörler sorumlu.

O halde Susiç'in ayrılması nedeniyle takımı maça hazırlayan Cem Kavcak, bu işi Fatih Terim'den daha iyi biliyor. 

Ve ne tuhaf ki, biri aşırı ilgiden yolda yürüyemez halde.

Ötekini ise pazarda görse kimse tanımaz.