Roma’da oyun bitmez, bitmiyor. Van hamlesi geri tepti diye iktidar duracak değil, Urfa’ya göz dikmiş şimdi. Muhalefetin itirazlarını hiç görmeyen (mesela Bitlis’te sadece 200 oydan az farka rağmen DEM Parti’nin itirazına hiç oralı olmayan) seçim kurulları, iktidarın gönlünü Van’da yapamadı ama telafi için Urfa’da çırpınıyor.
Oyun basit aslında: Urfa Büyükşehir’i Yeniden Refah Partisi aldı. Seçimin yenilenme kararı verilen Hilvan’da DEM Parti yüzde 33.20 ile kazandı, ikinci iktidar partisi yüzde 30.72 aldı, üçüncü Yeniden Refah yüzde 18.77 oranında. Seçimin yenilenme kararı verilen diğer ilçe Halfeti de sıralama şöyle: DEM Parti 39.45, iktidar partisi 34.47 ve YRP 21.01.
İktidar kendisine oy verenlere değil, Yeniden Refah’a güveniyor olmalı. Yani iktidar taşıma seçmenlerden umduğunu bulamadı, şimdi el oylarına güvenerek yenilgi hıncını çıkarmak istiyor.
İKTİDAR SAFLARINDAN GELEN ÇATIRTILAR
İstiyor ama her istediğini engelsiz yapabildiği günler geçiyor. İçinden çatırtılar yükseliyor: Hayati Yazıcı gibi bir isim paylaşımını siliyor. Eski solcu, yeni dikta aşığı çakma Carl Schmitt yine abuk sabuk konuşuyor ama içerden “Millete parmak uzatma” diye ayar geliyor. İktidarın Kürt kökenli isimlerinden biri sızlanıyor. Bürokrasi cesaretleniyor, Esenyurt kaymakamı seçimin galibi Ahmet Özer hocaya nezaket ziyareti yapma inceliğini gösterebiliyor. En kudretli makamın metin yazarı “kelle” istiyor. Yargıtay tur üstüne tur yapıyor ama yeni başkanını seçemiyor.
SİYASAL BASİRET
Hal böyleyken elinde çekiç olduğu için her şeyi çivi gören iktidar Kürt seçmenin iradesine göz koymaktan başka yol bulamıyor.
Halfeti ve Hilvan kararları önce bürokrasinin hukuka bağlılığının bir testi olacak, iktidara değil hukuka bağlılığın esas olduğunu hatırlayacaklar mı göreceğiz. Sonra da iktidar saflarından kaçanların görünüşteki ana adresi olan Yeniden Refah’ın testi olacak, CHP’nin Van’da gösterdiği siyasal basireti gösterebilecekler mi, göreceğiz.
NOT
Bir önceki yazımdaki “Roma’da oyun bitmez” lafı nedeniyle kıymetli tarihçilerden Ayşe Hür, Roma’ya haksızlık, Osmanlı’ya torpil yaptığımı dile getirdi. Roma düello, Osmanlı pusu kültürünü temsil ediyordu Ayşe Hür’e göre. Haksızlık etmiş olabilirim belki ama Roma, tarihin en pusucu emperyal güçlerinden biri olarak Osmanlının murisi evvelidir sadece bana göre. Emperyal güçlerin pusu ustasıdır. Osmanlının da bugün bildiğimiz devletin kök modelidir. Kürtler “Bextê Romê tune” derken hem Osmanlı ve TC’yi söyler hem de Romanın bu tarihsel hususiyetine atıfta bulunur. O yazıda bu düşünceyi daha açık yazsaydım keşke. Bilvesile büyük Rus şair Osip Mandelştam ile bitireyim bu faslı:
“Sonsuza dek yaşayan Roma değil
Evrendeki yeridir insanın.”
