Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile 'yeni bir dönem' açıldı, Türkiye nasıl etkilenecek?

Dış Politika Uzmanı Suat Kınıklıoğlu, 'Bugün Türkiye'de nasıl Avrasyacılar bu evrensel değerlere itiraz ediyorlarsa Rusya'nın durumu da aynı' dedi

+GerçekTV’de yayınlanan Sınırsız programında Alin Ozinian, Dış Politika Uzmanı Suat Kınıklıoğlu ve Bölge Uzmanı Kerim Has ile Rusya-Ukrayna savaşını, yaptırımları ve Türkiye’ye yansımasını konuştu.

RUSYA, ABD İLE MASAYA OTURAMAYINCA MASAYI KENDİSİ DEVİRDİ

Rusya'nın Ukrayna’ya karşı gerçekleştirdiği işgal operasyonun 24 Şubat’da başlayacağını düşünmemiş olduğunu belirten Bölge Uzmanı Kerim Has, "Rusların Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan küresel düzlemden bir rahatsızlıkları var. Rusya'nın Ukrayna'ya başlatmış olduğu askeri harekatın seçenekler arasındaki en gerideki seçenek olduğunu düşünüyordum. Ayrılıkçı bölgelerin tanınmasıyla Rusya 3-4 aydır dile getirdiği güvenlik garantileri ile ilgili hedeflerine ulaşamadı. NATO'dan ve ABD'den istediği güvenlik garantileri ile ilgili taleplerini çok daha güçlü bir şekilde hayata geçirebileceğini düşündü. Rusya, ABD ile Ukrayna meselesinden masaya oturamayınca masayı kendisi devirdi" dedi. 
Alin Ozinian’ın "Putin bir güç zehirlenmesi mi geçiriyor?" sorusu üzerine Has, Amerika ve NATO’nun Ukrayna için savaşmayacaklarını görmesinin Rusya’nın saldırmasını daha da kolaylaştığını belirti. Rusya’daki kamuoyunun da bu adımı beklemediğini söyleyen Kerim Has, Ukrayna’ya açılan savaşın Putin tarafından  Neo-Nazi faaliyetleri durdurma veya NATO’nun genişlemesini engelleme üzerinden açıklandığını vurguladı. 

MESELE NATO’NUN ÖTESİNDE

Bugün gelinen noktayı sadece NATO'nun genişlemesine indirgemenin yanlış olduğunu vurgulayan Dış Politika Uzmanı Suat Kınıklıoğlu, "NATO'nun genişlemesini istemeyen birçok insan vardır. Bugün Putin evrensel değerleri istemiyor. Ukrayna eğer batılı normlarla yaşayabiliyorsa, demokratik bir ortamda ekonomisini büyütebiliyor ve Avrupa ile entegre olabiliyorsa bu Rusya için bir tehdit. Buradaki asıl mesele şu anda Rusya'yı yöneten kesimde evrensel değerler de yaşayan Ukrayna'yı tehdit olarak görmesidir. Bugün Türkiye'de nasıl Avrasyacılar bu evrensel değerlere itiraz ediyorlarsa Rusya'nın durumu da aynı" dedi.

24 Şubat sabahı yakın tarihimizdeki önemli bir dönüm noktasına geldiğimizin altını çizen Kınıklıoğlu, uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme girdiğimizi ama askeri gücün halen siyasal hedeflerin elde edilebilmesi için kullanılan bir araç olmaya devam ettiğini vurguladı.

MADDİ MENFAATLER ÜLKELERİN KADERİNİN ÖNÜNE GEÇİYOR

Kınıklıoğlu, "Hem Avrupa içerisinde hem de ABD ve Avrupa arasında ciddi bölünmeler var. İtalya’nın şu an lüks tüketim malzemeleri yaptırımlara dahil olmasın gibi bir isteği var. Bugün yüzlerce insanın öldürüldü. Bir ülkenin işgal edildiği anda bile düşünülen konu lüks tüketim malzemeleri. İktisadi çıkarlar ve maddi menfaat ülkelerin kaderinin önüne geçiyor" dedi.

Ukrayna'nın batılı standartlarda yaşamasının Rusya'yı rahatsız edeceğini fakat bundan kaynaklı Ukrayna'yı engellemek isteyeceğini düşünmediğini belirten Has, "Ukrayna'nın 2014'ten bu yana ekonomik durumu daha zayıf hale geldi. Bununla birlikte demokrasi endekslerine baktığımızda zayıf durumda. Teknik açıdan baktığımızda Avrupa Birliği standartlarında daha da uzaklaşmış durumda. Rus toplumunun da demokrasi talebi var ama kendi devletlerini iyi bildikleri için taleplerini belli sınırlar çerçevesinde tuttuyorlar" diyerek meselenin daha çok jeopolitik güç meselesi üzerinden gittiğini aktardı.

YAPTIRIMLAR CAYDIRICI NİTELİKTE Mİ?

Kınıklıoğlu, "Durum NATO’nun genişlemesinden ibaret olsa bile başka bir ülkeyi işgal etme hakkını vermez. Bizim karşımızda tarihe mal olmak isteyen, Sovyetler dönemindeki bulunduğu konuma tekrar dönmek isteyen bir Rusya var. Biz sadece Rusya'yı değil yeni bir uluslararası siyaset düzenine geçişi yaşıyoruz" dedi.

Yaptırımları Kremlin ve çevresinin umursayacağını düşünmediğini belirten Kınıklıoğlu, Swift sisteminden Rusya bankaları çıkarılırsa sıkıntı çıkabileceğini de öngördüğünü söyledi. 

"Rusya'nın Swift sisteminden çıkması demek para akışının çok zorlaşması demektir. Bu savaş sonucunda büyük bir olasılıkla Kiev’e Rusya yanlısı biri yönetici konulacak. Bu durum özellikle hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkileri iyi olan bir Türkiye için kötü bir haber. Batının en büyük hatası 2008'de Gürcistan’daki olaylara ve 2014'te Kırım'ın işgalinden sonra gerekli reaksiyonu gösterememesi. Bu noktada arenadaki en büyük oyuncu Çin. Çin olanları uzaktan izleyecek ve muhtemelen ağır yaptırımlar gelirse Rusya destek olacaktır."

ZELENSKİ ÜZERİNDE BASKI OLURSA İSTİFA EDEBİLİR

Rusya’da halkı diken üstünde olduğunu ifade eden Has, "Yaptırımlar Rusya ekonomisi etkileyecektir. Kuzey akım 2 meselesinde duraksama olacaktır ama 2 sene sonra normalleşebilir. İnsanlar savaşın sonlanmasını bekliyorlar. Putin, Ukrayna'nın askeri altyapısını yok edeceğiz dedi. Bu Ukrayna'nın NATO üyeliğine rafa kaldırmak demek. Ukrayna da iktidar değişimini zorlayacaktır. Zelenski üzerinde baskı olursa istifa edebilir" dedi.

"TÜRKİYE’NİN BOĞAZLARI KAPATACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"

Ozinian’ın "Avrasyacıların sahnenin bir köşesinde olduğunu düşünecek olursak Türkiye NATO üyesi bir ülkeden beklenmeyecek, farklı bir pozisyonda olur mu?" sorusunu yanıtlayan Kınıklıoğlu, "İttifaktaki üyeler Türkiye'yi ittifak içerisindeki aykırı aktör olarak kabullendiler. Bu konuda Türkiye'nin dikkatli olması gerekiyor. Yaptırımlar konusunda Türkiye'nin üzerine düşen bir görev olursa Türkiye'nin ittifak içindeki aykırı konumundan sıyıracak bir tavır alması gerekiyor. Türkiye eninde sonunda bir seçim yapmak zorunda kalacak. Boğazları çok anormal bir gelişme olmadığı sürece Türkiye'nin kapatacağını düşünmüyorum" diyerek Türkiye’nin tarafını belli etmesi gerektiğini belirtti.

Kerim Has ise Türkiye tarafsız kalması gerektiğini çünkü Rusya’nın Türkiye için hayati bir mesele olduğunu ve Türkiye savaşa müdahil olmasa bile savaş sonrasında ki dengelerden Ukrayna'dan sonra en fazla etkilenecek ülke olacağını vurguladı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi