Eser Karakaş
Türkiye’nin iki farklı normali var
Türkiye çok ağır bir anormalliğin içinden geçiyor.
Anormallik ne demek?
Üç önemli örnek vereceğim.
Hukuk devleti iseniz Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları bağlayıcıdır (Anayasa Madde 153, son paragraf), uygulanmaması tartışılamaz bile.
NATO üyesi bir ülke iseniz Rusya’dan savunma amaçlı füze alamazsınız.
Avrupa Konseyi üyesi iseniz de AİHM kararları bağlayıcıdır (AİHS Madde 46), Türkiye devleti olarak uygulama taahhüdünüz var.
Hem hukuk devleti ol, hem de AYM kararlarını uygulama, hem NATO üyesi ol hem de S-400 al, hem Avrupa Konseyi üyesi ol hem de AİHM kararlarını tanıma, işte anormallik budur.
Bu üç güncel örnek bile Türkiye’nin içinden geçtiği anormalliği göstermeye yetiyor kanımca.
Ancak, bu anormallikler, bu anormal eğreti denge sürdürülemez.
Kanımca bu çok açık.
Türkiye önümüzdeki bir, iki sene içinde normalleşecek.
Ancak, Türkiye’nin önünde birden fazla normal var.
Normal deyince daha özgür, daha zengin bir ülke özleyenlerin hemen sevinmemesi gerekebilir.
Önümüzdeki senelerde karşımıza çıkma ihtimali olan birinci normali yukarıdaki üç örnek üzerinden tanımlayacağım.
Türkiye gerçek bir hukuk devleti olur, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması tartışma konusu bile olmaz.
NATO üyesi Türkiye Rusya’dan savunma amaçlı füze almaz ama komşumuz Rusya ile de çok iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek için elinden geleni yapar.
Avrupa Konseyi üyesi bir ülke olarak da Türkiye AİHM kararlarını uygular, Türkiye’den AİHM’ne çok daha az dava gider, Türkiye AİHM’deki dosya sayısında Rusya ile yarışmaktan da kurtulur.
Yukarıdaki ihtimaller Türkiye için bir normal alternatifidirler.
Bendeniz de bu tür bir normal hedefi için siyaseten mücadeleye hazırım.
Ancak, yukarıda belirttiğim gibi tek normal bu değil.
Yine yukarıdaki üç örnek üzerinden gidelim.
Muhtemelen yine Anayasada kavram olarak hukuk devleti kalır ama Anayasa Mahkemesinin yetkileri budanır, tüm üyeleri doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanır, alınan kararların da bağlayıcılığı kaldırılabilir, sadece tavsiye niteliğindedir gibi bir ibare Anayasaya konur.
Türkiye NATO’dan çıkar ve böylece S-400 gerginliği de ortadan kalkar.
Türkiye kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nden de çıkar ve böylece uygulanmasa bile baş ağrıtan AİHM kararlarından kurtulmuş oluruz.
Bu da bir normaldir ama çok kötü bir normaldir.
Kuzey Kore için bir eğreti dengeden bahsedemeyeceğimiz gibi Türkiye’de de artık bir eğreti denge kalmaz böylece, taşlar bir felaket dengesinde yerli yerine oturmuş olur.
Önümüzdeki bir-iki sene muhtemelen bu iki normal arasında tercih yapmak zorunda kalacağımız bir dönem olacak.
Umarım Türkiye çok vahim bir hata yapmaz ve ülkeyi daha özgür, daha zengin ve daha özgür ve daha zengin olduğu için de daha güvenli bir ülke yapacak normali seçer.