Vuslat’ın ‘Emanet’i, Tophane-i Amire’de

‘Emanet’, Ebru Yetişkin küratörlüğünde, 30 Haziran’a kadar MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Beş Kubbe Salonu’nda izleyiciyle buluşacak.

Vuslat’ın geçen yıl Baksı Müzesi’nde açtığı ‘Emanet’ adlı sergisi İstanbul’a geldi. Baksı’daki sergi, sanatçının hafızayla, kendi kökleriyle giriştiği bir hesaplaşmanın ürünüydü. Özellikle Baksı Müzesi’nin bulunduğu, sanatçının da ait olduğu coğrafyadan beslenen, orası için düşünülüp üretilmiş işler yer alıyordu sergide. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın memleketi Bayburt’ta açtığı o çok etkileyici sanat mekanıyla Vuslat’ın işleri güzel bir işbirliği içinde, katmanlı ve iz bırakıcı bir sergiye dönüşmüştü. Şimdi o işler benzer bir etkiyi İstanbul’daki Tophane-i Amire’de gösteriyor.

Emanet sergisi yeni mekanında, yenilenmiş biçimde izleyicisiyle buluşuyor. Sergi bazı yeni işlerin de katılımıyla zenginleşip yeni bir küratörün, Ebru Yetişkin’in bakış açısıyla farklılaşarak mekana uyum sağlıyor. Bir yandan da bu İstanbul versiyonuyla, uzak Baksı’ya gidip de Vuslat’ın bu çalışmalarını göremeyenlere bir fırsat tanıyor. Vuslat, sergiyi farklı bir yere ve coğrafyaya taşırken yeni bir küratör ve yeni işbirlikleriyle yeni anlamlar ve katmanlar eklemiş, çoğaltmış. Böylece Baksı’yı görenler için bile Tophane-i Amire’de yeni ve etkileyici bir sergiyle karşılaşma imkanı oluşmuş.

whatsapp-gorsel-2024-06-02-saat-17-39-11-b3ae9c2b.jpg

Sanatçının anneannesinden kalma altın zincirden esinlenerek tasarladığı devasa heykel burada da serginin en dikkat çeken işini oluşturuyor. Metrelerce uzunluktaki ‘Yaşamın Göbekbağı’ Tophane’nin kubbesine doğru yükseliyor. Bir başka yerde Vuslat’ın kendine has formunu bize hatırlatan büyük kil heykelleri, izleyicinin müdahalesine açık ahşap turnetler üstünde dönüyor. Baksı’da tanıştığımız sığır kuyruğu denilen bitkiler, derinlere uzanan köklerinden asılı, yaprakları gümüş kaplı biçimde sergideki yerini alıyor, yine bakanları şaşırtıyor.

Sığır kuyruklarının dallarından kopan parçalarla, kil heykellerin birleşiminden oluşan küçük ‘muska’ serisi heykeller ise Baksı’dan farklı biçimde bir araya getirilmişler, izleyiciye hikayeler fısıldıyorlar. Evet muskaların fısıltısı metaforik belki ama Vuslat’ın hikaye anlatıcılığı aynıyla vaki. Duvardaki kulaklıklar bize sergiye, Vuslat’ın dünyasına dair pek çok şey anlatıyor. Birinde sanatçı, serginin güzel işlerinden biri olan Küçük Serçe masalını okuyor bize. Bu masal da Baksı’dan bu yana 'Emanet’in temel unsurlarından biri.

Emanet, ilginç bir kavram. Güvene dayalı bir ilişkiyi anlatan bu kavramı anlatan sözcük Türkçe’de olduğu gibi başka dillerde de kullanılıyor. Vuslat’ın Tophane sergisinde mekanı dolduran büyük işlerinden bir diğeri de ‘emanet’in farklılıklara rağmen ortak bir kavram olması üstüne. Aynı sözcüğün dokuz ayrı dilde paylaşılan anlamlarını düşünmeye davet ediyor. Büyük bir perde gibi Tophane’nin kubbesinden yere kadar inen ‘Kucaklaşma’ adlı çalışma, aynı zamanda Vuslat’ın bir başka sanatçıyla yaptığı bir iş birliği. Eser, Pelda Aytaş ve Vuslat’ın ortak imzasını taşıyor. Tophane’deki serginin özelliklerinden biri iş birlikleri. Vuslat, sanatçı Alican Okan ile de ses içeriklerinde iş birliğine gitmiş.

Yukarıda anlattıklarımla birlikte başka heykellerin, resimlerin şiir ve ses enstalasyonlarının bu etkileyici mekanı başarıyla doldurup dönüştürdüğü bir sergi bu. Güven, bağlılık, ihtimam gösterme, sözüne sadakat ve koruyuculuğun değerini ifade eden “emanet” kavramının birçok tezahürünü keşfetmeye davet ediyor izleyiciyi. Hayatla ilişkimizi sorgulayan bir yolculuğun ürünü, köklere dönüp bakan, en büyük ilhamını Anadolu’dan ve doğayla kurduğumuz ilişkiden alan bir sergi.

‘Emanet’, Ebru Yetişkin küratörlüğünde, 30 Haziran’a kadar MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Beş Kubbe Salonu’nda izleyiciyle buluşacak.


Cem Erciyes kimdir?

Gazeteci, yayıncı. 1971 doğumlu Cem Erciyes, İzmir Bornova Anadolu Lisesi’ni ve Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler dalında yüksek lisans yaptı. Gazeteciliğe 1992’de Dünya Gazetesi’nde başladı. Dünya Kitap dergisi ve kültür sanat sayfalarında çalıştı. 1997 yılında Radikal’e geçti. Kültür Sanat Editörü ve Radikal Kitap Eki Yayın Koordinatörü, Ek Yayınlar Yönetmeni gibi görevler üstlendi… 2016 yılında Doğan Kitap’ın yayın direktörlüğünü üstlendi. Halen bu işi yapıyor. Çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde yazıları yayımlandı. TRT’de, Açık Radyo’da kültür sanat ve tarih programları hazırladı, sundu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cem Erciyes Arşivi