Kayyımla görevden alınan başkanlar: İçimiz rahat değil ama Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam
Şenol BALI
VAN - Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, cumhurbaşkanlığı seçiminin 28 Mayıs’taki ikinci turunda vereceği destek karşılığında Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile imzaladığı yedi maddelik protokoldeki 'kayyım' maddesi tartışma yarattı. Protokolün 4'üncü maddesinde kayyım uygulamasına doğrudan yer verilmese de, uygulamayı mümkün kılacak hukuki bir zeminden söz edilerek ve "Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir” denildi.
HDP VE YEŞİL SOL KARARINI DEĞİŞTİRMEDİ
Bu açıklamanın ardından MYK’larını olağanüstü toplayarak ikinci tur öncesinde gelinen durumu değerlendiren HDP ve Yeşil Sol Parti, ikinci turda da Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam edeceklerini açıkladı. Ortak açıklamada, tartışma konusu olan maddeyle ilgili ise “Israrla vurguluyoruz, Kürtlerin politik iradesine kayyım yoluyla ipotek koyanlar tüm Türk halkının da iradesine ipotek koymaktır” ifadelerine yer verildi.
Özdağ-Kılıçdaroğlu protokolünde yer alan maddeye ilişki tartışmalar sürerken, görevden uzaklaştırıldıktan sonra yerlerine kayyım atanan Hakkâri Yüksekova Belediyesi Eş Başkanı İrfan Sarı ve Van’ın Özalp Belediyesi Eş Başkanı Yakup Almaç Artı Gerçek’e konuştu. Eş başkanlar, kayyım politikasının yasalara aykırı olduğunu ve imzalanan mutabakattan rahatsız olduklarını belirtseler de, ülkenin içinde bulunduğu durumdan kurtulması ve toplumun nefes alması için Kılıçdaroğlu’na desteği sürdüreceklerini anlattı.
'İÇİMİZ RAHAT DEĞİL AMA BİR NEFES KORİDORUNA İHTİYACIMIZ VAR'
Yüksekova Belediyesi’nin görevden uzaklaştırılan Sarı, kayyım uygulamasını "gasp" olarak niteledi. Bu uygulamanın yeni olmadığını hatırlatan Sarı, "Cumhuriyet kurulduğundan beri kayyım politikası var. Milliyetçilerin isteği bu. Bir gasp yaşandı. Bu gasp ve zorbalığı sürdürmek istiyorlar. Kabul edilmemeli. Biz de kabul etmiyoruz çünkü bu uygulama ne hukukidir, ne de vicdani. Bizim mücadelemiz bir bütün olarak devam edecek, sadece kayyıma karşı değil. Ancak nefes alabilecek bir koridor için Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğiz. Yoksa bu söylenenleri geçmişte olduğu gibi şimdi de kabul etmiyoruz” dedi.
'KİME SORSANIZ BİZE YAPILANLARIN KEYFİ OLDUĞUNU SÖYLER'
Mutabakatta yer alan ‘yargı kararı’ ibaresine değinen Sarı, kendilerinin tutuklandığı süreci hatırlattı:
"Elbette mahkeme sürecine taşınan bir şey olursa ve suç ispat edilirse böyle bir şey tartışılabilir. Ancak içimiz rahat değil. Hilelerin devam etme ihtimali var. Mesela mahkemeler keyfi olarak bizleri cezaevine gönderdi zaten. Kime sorsan bize yapılanların keyfi olduğunu söyler."
'SÖZ KONUSU KÜRTLER OLUNCA DEMOKRATLAR DA KORKUYOR MAALESEF'
Sarı, Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki duruşunu şöyle değerlendirdi: "Kılıçdaroğlu’nun duruşu yeteri kadar cesaret taşımıyor. Hala bir bürokrat veya memur gibi hareket ediyor. Ancak dürüst biri ve demokrasiden söz ediyor, inanıyor. Söz konusu Kürtler olunca demokratlar da korkuyor maalesef. Biz bunu deneyeceğiz ve bir yol açacağız. Seçim gününe kadar çalışmalarımız devam edecek. 14 Mayıs’tan sonra köylere, ailelere ziyaretlerde bulunuyoruz ve insanları sandığa gitmeye davet ediyoruz."
Sarı, yerine kayyım atandıktan sonra Ekim 2019'da tutuklanmış ve 9 Mart 2020'de tahliye edilmişti. Sarı hakkında ‘terör örgütü propagandası’ yapma suçlamasıyla 1 yıl 3 ay ceza verilmişti.
ALMAÇ: KILIÇDAROĞLU’NA DESTEK VERECEĞİZ
Özalp Belediyesi’nin yerine kayyım atanan Eş Başkanı Yakup Almaç ise açıklanan mutabakatın hukuk mantığına aykırı olduğunu söyledi. Kayyım uygulamasının Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade eden Almaç, "Bu yönüyle kayyım uygulaması gerekmeyen bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut belediye başkanı hukuka aykırı bir şey yapıyorsa veya görev yerini boş bırakıyorsa meclis onun yerine başkasını başkan veya başkan vekili olarak seçer. Bu durum Anayasa’da sabittir. Anayasa'da kayyımun geçtiği bir madde yok. Kayyım politikası sadece belediyelere dönük değil, AKP’nin istemediği kişilere de uyguladığı muğlak bir durumdur. Kayyım ve benzeri uygulamalar demokrasiyle uyuşmuyor” dedi.
'KAYYIM GEREKTİRECEK DURUM YOKTU'
Yerlerine kayyım atamasında yasaya uyulmadığını vurgulayan Almaç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine kayyım atadığına ilişkin sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:
"Mutabakatta bazı suçlara ilişkin bir söylem var. Geçmişte hiçbir arkadaşımızın bu suçu veya maddeyi kapsayan bir pratiği olmadı. Yasadışı veya kayyım atamasını gerektirecek bir durum gelişmedi. İçişleri Bakanı'nın konuyla ilgili yaptığı açıklama aslında bizim feryadımızı ortaya çıkardı. Hatırlarsanız, ‘Biz istemedik, Erdoğan istedi ve iki günde kayyım atadık’ mealinde bir açıklaması olmuştu. Yasaya uyulmadığı sonucunu ortaya çıkarıyor bu."
'ÜLKENİN GENEL DURUMUNDAN KAYNAKLI DESTEK VERECEĞİZ'
Kılıçdaroğlu’na destek vermeye devam edeceklerini söyleyen Almaç, “Rahat değiliz” diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Kılıçdaroğlu’na devam eden desteğimiz ülkenin geldiği durumla ilgili. Ancak Ümit Özdağ ile yapılan mutabakatta bazı şeylerin ucu açık bırakılmış ve keyfiyete kalan bazı şeyler var. Bu da bizi huzursuz ediyor. Rahat değiliz. Ancak biz demokrasiye dönük inancımız ve azmimizle bununla da mücadele edeceğiz. Karşı taraftan beklentiden ziyade kendi demokrasi mücadelemizle bu tür kısır döngüleri aşabileceğimize inanıyoruz. Demokrasiye olan inancımız gereği Kılıçdaroğlu’na desteğimiz söz konusu. Tekçi zihniyetin ortadan kalkması lazım. Ülkenin geldiği bu tıkanıklık ve bu tıkanıklığın neden olduğu ekonomik krizin önüne geçmek ve demokrasiyle buluşmanın yegane yolu da böylece bir nefes açmaktan geçer.”
Almaç 7 Aralık 2019 tarihinde gözaltına alınmış ve yerine ilçe kaymakamı Abdulkadir Çelik kayyım olarak atanmıştı. 9 Aralık’ta ‘terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla tutuklanan Almaç, yaklaşık 11 aydır süren tutukluluğunun ardından tahliye edilmişti.
İKİ DÖNEMDİR HDP’Lİ BELEDİYELERE KAYYIM ATANIYOR
HDP belediyelerine, son iki dönemdir kayyım atanıyor. 11 Eylül 2016’daki Kanun Hükmünde Kararname'yle başlayan kayyım atamaları sonucu, o dönemki adıyla Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) yönetiminde olan 106 belediyeden 95’inde seçilmiş başkanların yerine kayyım atandı.
HDP, 31 Mart 2109 yerel seçimlerinde üç büyükşehir, beş il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplam 65 belediyeyi kazandı ama 19 Ağustos 2019'da partinin Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyım atandı ve devamında düzenli olarak birçok il, ilçe ve beldede bu uygulama devam etti.
Şu an HDP'li eş başkanların yönetmeye devam ettiği dördü ilçe ve ikisi belde olmak üzere altı belediye yönetimi kalmış durumda. Bunlar Şırnak’ın Silopi Belediyesi ile Balveren Belde Belediyesi, Diyarbakır’ın Çınar Belediyesi, Erzurum’un Karaçoban Belediyesi, Adıyaman’ın Kömür Belde Belediyesi ile Ağrı’nın Patnos Belediyesi.
Antropolog ve tarihçi Adnan Çelik: AKP ile HÜDA-PAR iş birliği sadece genel seçimlerle sınırlı değil
HDP, Diyarbakır'dan sandık çağrısı yaptı
Mithat Sancar: Tercihimizi toplumsal değişim isteğinden yana kullanıyoruz
AKP, Yeşil Sol'un ikinci turda sandığa gitme kararından rahatsız oldu
CHP'li Sezgin Tanrıkulu Diyarbakır'da konuştu: Biz kayyımlara kesinlikle karşıyız
Davutoğlu'ndan kayyım tepkisi: İstanbul'a başka Diyarbakır'a başka kriter olmaz
HDP ve Yeşil Sol Parti'nin ikinci turda tavrı değişmedi
'Ümit Özdağ varsa biz yokuz' paylaşımı yapan HDP hesabı sahte çıktı
Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı: Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğiz
Zafer Partisi'ne İçişleri ve Kültür bakanlıkları verilecek iddiası yalanlandı
'Kayyım' konusunda Millet İttifakı mutabakatında ne deniyordu?