Bir grev parodisi

Grev yasakları ancak grevi fiilen sürdürerek aşılabilir. GMİS, Türk-İş ve Hak-İş yönetimleri, grev yasaklarına karşı koymayarak, işçinin ekmeğinin küçülmesinde olumsuz pay sahibi oldular. Grev hakkı, grev yaparak kazanılır, grev yaparak korunur.

Kamu işçilerinin toplu sözleşme pazarlığı Türk-İş ve Hak-İş’in yıllık %144 zam talebiyle başladı; ilk 6 ay %24, ikinci 6 ay %11 + 50 TL seyyanen zam ile kapandı. Erdoğan yönetimi maden işçileri sendikasının devlet maden işletmelerindeki grevini yasaklayarak, işçilerin hak arayışını zorla bastırdı. İtibardan tasarruf etmeyen Erdoğan yönetimi, işçilere kemer sıktırdı. Türk-İş ve Hak-İş yönetimleri ise dayatılana razı oldu. Resmen bir grev parodisi yaşandı. Oysa işçiler grev için çok kararlıydı. Türkiye’de grev hakkı, 12 Eylül darbesiyle hayli kısıtlanmıştı; 20 Temmuz OHAL darbesi ile tümden ortadan kalktı. Sendikalar halen toplu sözleşme süreçleri tıkandığında grev kararı alabiliyor. Ama bu grevlerin tamamı Erdoğan tarafından uydurma gerekçelerle yasaklanıyor. Bunun son örneğini Genel Maden İşçileri Sendikası’nın (GMİS) Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden Tetkik Arama (MTA) işletmelerinde aldığı grev kararında gördük. Grev kararı 2 Ağustos’ta yürürlüğe girecekti. Oysa grev, daha başlamadan Cumhurbaşkanı kararı ile “milli güvenliğe aykırı” olduğu sözde gerekçesiyle ertelendi. Ki erteleme süresi sonunda da konu Milli Hakem Kurulu’na gidiyor. Yani 2 aylık erteleme fiilen grevin yasaklanması demektir. Ertelemenin fiilen yasaklamaya denk geldiği bu düzenlemeyi yapan, 12 Eylül askeri cuntasıdır. Bu yasağa en çok başvuran ise Erdoğan yönetimidir. Süreklilik aşikârdır.

GMİS sendikası ise grevde ısrarcı olmadı. Fiili grev yapmadı. Bunun yerine grevi iptal etti! Ve önüne konulanı imzaladı.

Türk-İş ve Hak-İş de 600 bin kamu işçisini kapsayan toplu sözleşmede, maden grevi yasağının hemen ardından sefalet ücretlerine imza attı. Böylece devlet memurları için yıllardır uygulanan grevsiz toplu sözleşme, kamu işçileri için de fiili durum haline geldi.

Başkancı Rejim altında, işçilerin grev hakkı gasp edilmiştir. Grev hakkı olmayan işçinin ekmeğini koruyabilmesi ise, imkansızdır. Grev yasakları ancak grevi fiilen sürdürerek aşılabilir. GMİS, Türk-İş ve Hak-İş yönetimleri, grev yasaklarına karşı koymayarak, işçinin ekmeğinin küçülmesinde olumsuz pay sahibi oldular. Grev hakkı, grev yaparak kazanılır, grev yaparak korunur.