Ezan sussun…

'Nagodre' Slovence bir sıfatmış. 'Tepetaklak' anlamına geldiğini duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Sanırım sizde de malûm çağrışımı yapmıştır.

GATASARAY:  0     BAŞAKŞEHİR: 1

Her insan gibi futbolcunun da matematiğe yatkın olup olmadığı, sahadaki eyleminden gayet net anlaşılıyor. "Yatkın" dememin nedeni, yeteneğin okulla ilgisi bulunmadığına olan inancım.

***

Seyirci de öyle...

Mesela altıpas içindeki oyuncu şut atmayıp, topu gole ulaşabilecek arkadaşına aktarıyorsa; seyirci de tribünde ya da televizyon başında, "Vursana be, daha ne bekliyorsun gerzek" diye çıldırıyorsa, kimin zekâsının kıt olduğunu nasıl anlayacağız?

İşte bu da özellikle geometri yeteneği istiyor.

Futbolcu, nasıl bir vuruş yaparsa yapsın, savunma arasından sonuca gidemeyeceğini gördüğü için daha müsait bir takımdaşına pas vermişse, tepkisini çektiği fanatik taraftar matematik yeteneğinden yoksun demektir.

Ama futbolcu çok müsait pozisyonlardayken bile, "Aman top benden gitsin de ne olursa olsun" diye korkaklık gösteriyorsa, er ya da geç nagodre olup küme düşer.

Maç izlerken bu tür gözlemler yapmazsak, hamaset arz eden anlamsız sıfatlarla hem kendi ömrümüzü hem de başkalarınınkini törpüler dururuz...

***

Galatasaray'ın 5, Başakşehir'in 4 yerliyle başladığı ilkyarıda bu tür yeteneği iki Ryan'da gördük. Birinin soyadı Babel, diğerininki Donk. Takımları onların katkısıyla rakibe üstünlük sağladı ama çabaları gole yetmedi.

***

İki gerçeği söylemekten bıktım usandım. Ama bir daha söylemek zorundayım:

Rakipten adam eksilteceksin, kaleye dikine gideceksin.

Konuk takım da gole işte böyle bir atakla gitti. Galatasaray ise her topu kanada açtı...

Topu ayakta tutma oranı rakibe oranla çok üstünmüş.

Yahu bu anlayışla kaç maç kaybettiğinizi unuttunuz mu?..

Ama sanmayın ki Başakşehir oynadı da kazandı. Tek ciddi atakla üç puan alıp gittiyse, bunda büyük pay Galatasaray'ındı...

***

Başa dönelim...

En yetersiz antrenör bile oyuncusuna "Topu önünde bulduğun anda patlat gitsin" der mi?

Demez elbette.

Peki ne der?

"Önce adam eksiltmeye çalış. Kendin sonuca gideceğine inanıyorsan devam et, yoksa topu en müsait arkadaşına aktar" der; değil mi?

Her fırsatta İslâm birliğini savunan Mehmet Akif'in "Bülbül" şiirinde "Nâkus inlesin beyninde Osman'ın / Ezan sussun, fezalardan silinsin yadı Mevlâ'nın" dizelerine takılıp, "Adamın dileğine bak. Ezanın susmasını, onun yerine Osmanlı'nın beyninde kilise çanlarının inlemesini, Mevlâ'nın anılmasından vazgeçilmesini istiyor" diyebilir miyiz?

Elbette diyemeyiz…

Çünkü bu dizelerden önce "İster misin ki" diye bir giriş var...  

Topu gördü mü en yakındaki adama pas vermekten başka yeteneği olmayan futbolcunun dersi can kulağıyla dinlememesi de buna benziyor.

"Ne yapayım; hocam bana topu ayağında fazla tutma, pas ver" dedi...

Nagodre olduktan sonra da gıybetin bini bir para:

"Bize kaşıkla, Hagi'ye, Alex'e, Sneijder'e, Van Hooijdonk'a kepçeyle..."

Sen dua et de istihkakın çay kaşığına düşmesin çocuk...

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi