Sadece Kürt değil Ermeni aşiretleri de vardı bir zamanlar. Çok derin tarihi kökleri olan aşiret konfederasyonlarında yer aldıkları da olurdu.
Naci Sönmez, '36 yılın özlemi sadece Fikri Sönmez'in fiziki duruşuna bir özlem değil, aynı zamanda demokratik bir ülkede yaşama idealine karşı bir özlem' dedi.
19. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ bir süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Amiraller bildirisini daha önce açıklamıştım, Montrö olayı daha çok bir bahanedir ve bu bir bölünmüş ve harcanmakta olan Ergenekon savaşıdır...
Kenan Evren'in imzacıları 'vatan haini!' olarak tanımlamasının ardından Tatlıses 'Yahu ben toplu konut dilekçesi imzaladığımı sanıyordum' der ve sonra paşanın elini öperek barışır.
1960’larda TİP’in Çetin Altan’ın varlığına tahammül edemeyen, onu linç etmeye kalkan zihniyet Doktor Ömer Faruk Gergerlioğlu’na mı tahammül edecek.
'12 Eylül döneminde tabii ki baskı, zulüm, hapisler, idamlar yaşadı bu ülke. Bugün ise Anayasa'ya uyulmayan bir dönemden geçiyoruz.'
12 Eylül 1980 askeri darbesinde işkence ile gündeme gelen ve Elazığ Depremi'nde hasar gören 51 yıllık Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'nin yıkımına başlandı.
Türkiye 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül darbesini de gördü. Ancak Cumhurbaşkanı her zaman ve sadece 27 Mayıs 1960 darbesine vurgu yapıyor. Peki bu hayranlığın sebebi ne?
Eğitim-Sen Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Melih Bulu'nun atanma şeklini ve Bulu'nun atanma şeklinin dışında neden bu göreve layık olmadığını anlatıyor.
Zorba iktidarların ve veri hırsızı şirketlerin ne mal oldukları malum. Onlardan medet uman mı var? Asıl soru şu olamaz mı: Biz çağın gereklerine uygun şekilde örgütlenebiliyor muyuz?
'Gelinen noktada siyasal iktidar, "görüntüyü kurtarmaya" pirim vermemekte, işlerini kelepçeyle görmeyi yeterli bulmaktadır.'
Hepsi bir ağızdan konuşuyor, hepsi ölü bir dili canlandırarak aynı yöne adım atıp yürüyorlar. Sağcısı da, solcusu da, AKP’lisi de, MHP’lisi de, Kürt’ü de, Türk’ü de var onların arasında.
Devlet ve çevresindeki iç çatışma ve tasfiyelerle birlikte ironik bir pratikle sağ kesimlerden de kitlesel düzeyde yurt dışına çıkışlara tanıklık ettik.
'Onur Özgürlüğe Seslenenin' diyor Sedigheh Vasmaghi.
ABD seçimleri öncesi Murat Yetkin Joe Biden'ın Türkiye ile ilişkilerini kaleme aldı. Yetkin, Biden'ın 1980 darbesi öncesi Türkiye'ye geldiğini, bazı talepleri ilettiğini yazdı.
Tayyip 26 yıl önce “Katolik Hıristiyan Devletler Birliği” dediği Avrupa Birliği’nin tüm devletlerine bugün İslamiyet adına savaş açmıştır.
Gidemediği vatanını hiç değilse “seyredebilmek” için Almanya’dan kalkıp, ta Yunanistan’a giden bir “vatansız”!
Sadece devletin mi resmi tarihleri var sanıyorsunuz, siyasal hareketlerin de resmi tarihleri olduğu gibi, kısıtlamaları var.
Demokrasi ve hukuk ne zaman geriliyor ya da günümüzde olduğu gibi adeta tümüyle ortadan kalkıyorsa o zaman bu “ulusal çıkar” söylemi hep zirve yapıyor.
1982 yılında tutuklandığımda, üst düzey komiser, 'siz aydınlar kullanıldınız DY tarafından' diyordu, 'hepinizi tutuklayacağız, sizin asıl ifadeniz de Ankara’da alınacak.'
En son helikopterden 2 kişi atlınca ve HDP'den 17 kişi tutuklanınca aklıma bugünlerde unutturulmuş olan JİTEM'in yeniden canlandırıldığı geldi.
Basın cezasında dünya rekoru sahibi Halkın Kurtuluşu gazetesinin yazı işleri müdürü Veli Yılmaz'ın hayatı kitaplaştırıldı.
Bir ülke demokrasiye geçtiğini iddia edip ve hâlâ 12 Eylül Anayasası’yla yönetiliyorsa, o zaman Kenan Evren’den beter olmak zorundadır.
1981’de TKP Evren’le Brejnev’in resimlerini yan yana yayımlarken, 1982’de de Bulgaristan Evren’i “Büyük Balkan Yıldızı” nişanıyla onurlandırıyordu.
12 Eylül, Türkiye’de bir kanlı zulüm devridir kuşkusuz ama Cunta’nın cürüm çetelesinin başına yazılacak birinci madde herhalde Diyarbakır Cezaevi’dir.
Hükümet Korona meselesinde sorumluluğu tamamen vatandaşa atarak yalanlarını ve iktidarsızlığını gizlemeye çalışıyor.
Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır soruşturmasını 8 yıldır davaya dönüştürmeyen Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyanın kapatılması için Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Faşizm ayıdır. Zulüm ayıdır. Zalimin salyalarının sokakları kirlettiği aydır.
Türkiye’nin her bir köşesinden ve her kesiminden farklı dillerde isyan sesleri yükselirken, kriz bu denli derinleşmişken daha ne gerekir ki?
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.