İkinci turda Erdoğan'ın oyu artmayacak, tam tersine düşecek. Ama muhalefet için öyle değil, birinci turda mağlup ettikleri Erdoğan'ı tam devirmek için ikinci tura koşar adım gidecekler.
Hani 'Erdoğan seçimi kaybetse de bırakmaz' mantığı var ya, bu mantık tümden yanlış. Erdoğan bu seçimi kaybetmek istiyor, daha doğrusu kazanamayacağını anladığı için kaybetmek istiyor.
AKP'de başka bir sıkıntı var, o da Erdoğan'ın siyasetine karşı bir duruşun başlaması. Bu sadece AKP üyeleri ve sempatizanlarından gelen bişey değil, bürokraside de var, askeriyede de.
Erdoğan 'Beni indireceksiniz de ne yapacaksınız' diye bir soru sordu. Gerçekten siyaset sahnesinde yanıtı olmayan tek soru budur herhalde...
Kaç gündür düşünüyorum, demokrat olmak mı zor, Türkiye'de demokrat olmak mı zor? Haydi bir daha, sesiniz yeteri kadar gür gelmiyor 'Faşizme karşı faşizmle omuz omuza.'
Cumhurbaşkanlığı adıyla yapılacak başkanlık seçimi tartışmaları Türkiye'de hızlı bir şekilde devam ediyor. İşin ilginci sol adına bir aday belirlenmişken hâlâ aday tartışmalarının yapılması.
Orhan Uzuner’in 'Bylock' sistemine benzer bir sistem kurduğunu, adının da 'ZELLO' olduğunu yazmıştım. İşte size şimdi 'ZELLO' WhatsApp grubundan bikaç inci yazı ve fotoğraf...
Darbeyi eniştesinden haber almıştı, reklamcısı biliyordu ama şimdi birisi daha olası bir darbeden haberdar ve ona karşı önlemler alıyor.
Özgür Gündem'e nöbetçi yayın yönetmeni olan Ahmet Nesin, Erol Önderoğlu ve Şebnem Korur Fincancı'nın yargılandığı dava 9 Ekim'e ertelendi.
Erol Olçok'un kim tarafından öldürüldüğü çok önemli değil ama bence bildiklerini erken açıkladığı için öldürüldü, bu darbeciler tarafından da olabilir, önleyenler tarafından da.
Erol Olçok ayarında bir insan ne darbeyi merak edip, ne de vatanı kurtarmak bahanesiyle arabasına binip köprüye gitmez, hele vatan kurtarmaya giderken oğlunu yanına hiç ama hiç almaz.
Şimdi anladınız mı o saray denilen yerde muhtarların neden sık sık toplatıldığını? Halk silahlandırılıyor ve iç savaşın bütün kapıları açılıyor...
Buraya aldıklarım %1'i bile bulmaz ama bununla yetinin, çünkü ben eleme yaparken evde olmayan tespih ve yumurta topuk ayakkabıyla, bir yelek almaya karar verip, bıyıklarımı burmaya başladım.
Artık toplu taşıma gibi, babalanmalar da toplu, o yüzden sadece 'Eyyyyy' yerine 'Eyyyyy, ehey de heyyyyy' diyormuş... Ben bantladım kendimi, yoksa ÇATLIYCEM LEYN GÜLMEKTEN...
Ortalıkta sanki bir ölüm sessizliği vardı, kimse kimsenin yüzüne bakamıyordu, Fransa haddini bilmeliydi, Türkiye büyükelçinin randevu talebini reddetmeliydi, hatta muhatabı Erdoğan olamazdı.
6 sıfırı attı ve benim maaşım 20 lira oldu ve ben yine işemeye 1 lira veriyorum. Erdoğan, İktisadi Ticari İlimler Yüksek okulunda okudu, değil mi, iyi ki yüksekmiş, yoksa hapı yuttuyduk.
Bütün bu açıklamaları üst üste koyduğumda bugün uygulanan Türk siyasetinin başına çuval geçirildiğini söylüyorum. Size söylediklerinizi yalatır duruma getirmek prestijinizin sıfırlanmasıdır.
Neden faili meçhul diyoruz, cinayeti işleyen kişinin adının bilinmemesi, kim olduğunun bilinmemesi bu cinayeti faili meçhul mu yapıyor? Bence hayır, hepsinin kim tarafından yapıldığı belli.
Şimdi ne diyeyim kardeşim, böyle reislik olmaz, böyle tek adamlık olmaz, bunu beceremeyeceksen ısrarın bir anlamı yok. Ben hâlâ Alzheimer konusunda ısrar ediyorum...
Seçim kazanmak için 4 parti liderinin de aynı el hareketini yaptığını görünce esasında Türkiye'de siyasi anlayışı anlıyor ve 'Ne olacak bu ülkenin el hali' diye soramadan edemiyorsunuz.
Erdoğan'ın da artık savunmaya başladığı şeyi Fethullah Gülen ve arkadaşları çok tartıştılar ve AKP'nin bitakım sol ve liberaller tarafından sevilmesine, savunulmasına neden oldu.
Hiçbir ülke yada devlet kendi ülkesine gelen bir sığınmacıyı demokrasi olmayan, işkencenin olduğunun kanıtlandığı ve idam tartışmalarının yapıldığı ülkeye iade etmez.
Erdoğan Afrin'den çıkacak ama halka anlatacak bir nedeni de olmak zorunda. Salih Müslim'in gözaltına alınması ve Türkiye'ye teslim edilecek ümidi bunun için biçilmiş bir kaftandı ama olmadı.
Yaşayan ölülerin yüzde kaçı bu yapılacak seçimlerde oy kullanacak bilemiyorum ama Erdoğan’ın son şansı artık bu gibi gözüküyor.
'Flaş, Flaş, Flaş, Katırlar gözaltına alındı!..' Bunlar iddia değil, yaşanan olaylar... Bu arada tahrik olmamak için çarşafımın üzerine raptiyeler koydum ve fena halde tahriş de oldum.
Yazdığı yazıdan sonra Erdoğan'ın Selvi'yi çağırıp 'Sen aramıza katılmış ajan mısın kardişim, niyetimi neden bu kadar açıkça yazıyorsun' demesi gerekmiyor mu?
Bu seçimlerde savaşa ve faşizme karşı ciddi bir cephe oluşacak ve bu oylara çok ciddi etki edecek. En önemlisi de Erdoğan yada AKP batıdaki Kürt oylarını kaybetti.
Durum AKP için sanıldığı kadar kolay değil, MHP meclise girebilmek için AKP oylarına 'MUHTAÇ' gözükse de, bence durum tam tersi. Olası seçimlerde Erdoğan MHP olmadan bir koca 'HİÇ'.
Selvi'nin programdaki mimikleri işlerin nasıl gittiğinin tam bir göstergesi. Ne yalan söyleyeyim, bu aralar pek de iyi sayılmaz, Erdoğan'ın açtığı savaş pek de istedikleri gibi gitmiyor.
Bir müslümanın yok etmek yada devşirmek zorunda olduğu bir Hristiyandan dua istemesini kendi dinine ihanet olarak görüyorum. Dini bir tartışma yapmıyorum, sadece kendi mantığımı yürütüyorum.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.