Musa Özuğurlu
Bir garip gözaltı, El Nusra’nın gerçek yüzü
Hey’et Tahrir El Şam’ın (HTŞ – eski El Nusra) eski liderlerinden biri olan Abdulmuin Muhammed Kehhal 13 Haziran’da Türkiye’ye giriş yaptıktan hemen sonra gözaltına alındı ve tutuklandı.
“Ebul Abd Eşda” takma adıyla tanınan militan, Bab El Selame (Öncüpınar) sınır kapısından, hac ibadetini yapmak üzere Türkiye üzerinden Suudi Arabistan’a gitmek üzere karısı ile birlikte giriş yapmıştı.
Kehhal’in Türkiye – Suriye normalleşme görüşmeleri devam ederken gözaltına alınması çeşitli yorumları da beraberinde getirdi. Bu yorumlara / ihtimallere gelmeden önce bu şahıs hakkında biraz bilgi aktaralım.
HTŞ’NİN ÖNDE GELEN İSİMLERİNDENDİ
Kehhal Ahrar, El Şam örgütünün yöneticilerinden biriydi ve çoğu Halepli olan ve kendilerine “Eşda Mücahitleri” adını veren birliğindeki 100 adamıyla birlikte Ahrar El Şam’dan ayrıldı ve 2016’da Tahrir El Şam’a (HTŞ) katıldı.
Kehhal daha sonra Halep merkezde komutanlık yaptı ve burada “Ömer Bin El Hattap Ordusunu” kurdu. Bu oluşum HTŞ’deki seçkin militanlardan oluşuyordu. Abdulmuin Muhammed Kehhal daha sonra HTŞ’de İdlib operasyonlarını yöneten askeri sorumlu ve önde gelen liderlerden biri oldu.
Ancak 2019’da “gemi batmasın diye” başlığı ile yayınladığı video sonrası HTŞ tarafından tutuklandı ve 4 ay tutuklu kaldı.
HTŞ: MİLİTANLAR AYLIK ALAMIYOR, YOLSUZLUK HAD SAFHADA
Kehhal ,videoda başta HTŞ lideri Ebu Muhammed El Culani olmak üzere örgütün yönetici kadrosunu yolsuzlukla suçluyor, yapılan ölümcül hatalardan bahsediyordu.
Kehhal örgüt militanlarının “aylıklarını” alamadıklarından ve “fakirlikten dolayı örgütü terk ettiklerinden” bahsediyordu.
Kehhal, HTŞ militanlarının diğer örgütlerin militanları ile kıyaslandığında en fakirler arasında yer aldıklarını belirtiyor buna karşılık örgüt yöneticilerinin ayda 250 dolara varan aylıklar aldıklarını söylüyordu.
Kehhal, HTŞ’yi kadınlar da dahil kötü şartlarda tutulan binden fazla tutukluyu idam etmekle suçluyordu. Bu suçlamalar arasında bir kişini ancak sığabileceği zindanlarda 4 kadının birden tutulması da vardı.
Kehhal’e göre tutuklular hukukun bütün ilkeleri çiğnenerek idam edildi, hatta çoğunun suçu sabit değildi. Öldürülenlerin birçoğu toplu mezarlara defnedilmişti.
Kehhal örgüt içinde tutukluların önce fesat, fuhuş, hırsızlık gibi her türlü suçla itham edildiğini ve daha sonra bu kişilerin suçunun olmadığının anlaşıldığını anlatıyor.
CULANİ’Yİ PARLATMAK İÇİN YAPILAN TÖPORTAJ
Buraya bir not düşmek lazım: HTŞ Lideri Culani, 2 Nisan 2021’de Frontline muhabiri Martin Smith’e İdlib’te bir röportaj vermiş, örgütün ve kendisinin ne kadar temiz olduğunu anlatmıştı. “Muhabirin” karşısına sivil giysiler ve tıraşlı halde çıkan Culani, El Nusra’nın ABD’ye tehdit teşkil etmediğini anlatmıştı. Culani’yi parlatma amacı ile yapıldığı her cümlesinden belli olan röportaj ile ilgili bilgilerde “Culani’nin Esad ve IŞİD’e karşı savaştığı” vurgusu da ihmal edilmemişti. Ancak örgütten ayrılan Kehhal’in anlattıkları tam tersiydi. Kehhal, Culani’nin bir “canavar” olduğunu anlatıyordu.
Kehhal 2020’de örgütten ayrıldığını ilan etti ve örgüt ile aralarında husumet devam etti.
Kehhal 2021’de yeni bir video yayınladı Culani’ye yönelik büyük bir suçlamada bulunarak 2016’da Suriye Ordusu Halep’i aldıktan sonra (şehri geri almak için) kaç plan hazırladığını ve bu planların HTŞ Lideri Culani tarafından nasıl bozulduğunu anlattı.
Kehhal 13 Haziran’da ise Türkiye’ye girdikten sonra gözaltına alındı.
Kehhal’in Türkiye’ye girişine izin verilmeyebileceği ancak “sınırdan 10 metre içeriye girmesinin beklendiği” öne sürüldü.
Kehhal’in gözaltına alınmak üzere Türkiye’ye girmesine izin verilmesi ve burada gözaltına alınması ne anlama geliyor?
SURİYE’YE AVANS MI?
İhtimaller şöyle sıralanabilir:
- HTŞ lideri Culani Kehhal’in açıklamaları sonrasında zor durumda kaldı ve Batı basınındaki imaj düzeltme çabaları bir anda yok oldu.
- Türkiye Suriye ile ilişkileri düzeltme adımları atarken Kehhal’i “avans olarak” kullanmak istedi. Liva El Tevhid örgütü eski komutanlarından biri olan Al Asif Abdurrahman’ın Kehlla’in herhangi bir sebep olmadan gözaltına alınmasına yorumu bu şekilde.
Ama Abdurrahman daha önemli bir korkularını da dile getiriyor ve “hepimiz bu güçler (devletler) arasında pazarlığın avanslarından biri olabiliriz” diyor. Bu korku şimdilerde diğer örgütlerin militanları arasında da yaygın.
Türkiye son zamanlarda Türkiye içinde bazı bariz şahıslara karşı misafirperver değil. Bu da Suriye ile yakınlaşmaya bağlanıyor. Önümüzdeki dönemde bu gibi hadiselerin artıp artmayacağını göreceğiz.
Musa Özuğurlu: Çok sayıda radyo ve TV kanalının haber merkezlerinde editörlük, muhabirlik, program sunuculuğu yaptı. 2010'da TRT Türk’ün Suriye temsilcisi olarak çalıştı. Suriye’de 2011’de başlayan süreci 2016'ya kadar yerinde takip eden az sayıda yabancı gazeteciden biridir. Alanı Suriye başta olmak üzere Ortadoğu. Halen ARTI TV’de hafta içi her sabah 08:00 - 11:00 saatleri arasında “Gün Başlıyor” programını sunmaktadır.