Musa Özuğurlu

Musa Özuğurlu

Esad, Erdoğan’a soğuk

Esad'ın "ön şart olmadan niye masaya oturalım?" vurgusu Suriye'nin duruşunun değişmediğini gösteriyor. Suriye açısından örgütler artık ciddi tehlike oluşturmuyor, yönetimin "daha ciddi tehlike olarak" gördüğü Türkiye ve ABD'nin askeri varlıkları.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, Sky News Arapça kanalına bir röportaj verdi.

Esad bu röportajında ülkede 11 yıldır yaşanan süreç, Arap Birliği ve Araplar ile ilişkiler, ülkenin ekonomik durumu, uyuşturucu ticareti, mültecilerin geri dönüşü gibi başlıklarda sorulan sorulara yanıt veriyor.

En önemli iki üç soru ise Türkiye ile ilişkiler ile ilgili. Erdoğan ile görüşme konusunda Esad şöyle diyor: Önkoşulu olmayan bir görüşmeden söz edilmesi, gündemsiz bir görüşme demek olur. Gündemsiz bir görüşme hazırlıksızlık, hazırlıksızlık da sonuçsuzluk demektir, O zaman Erdoğan ve ben neden buluşuyoruz? Örneğin, serinletici içecekler içmek için mi?"

SURİYE TAVİZ VERMİYOR

Esad'ın bu cevabı Suriye'nin normalleşme konusunda ön şartının ve tavrının değişmediğini gösteriyor. Suriye Astana sürecinde "diğer başlıklara geçebilmenin tek şartının Türkiye'nin askeri güçlerini çekmesi olduğunu" vurgulamış ve son (dörtlü mekanizma) görüşmede taslak düzeyinde de olsa bir çekilme planının görüşüldüğü öne sürülmüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise seçim süreci devam ederken yaptığı bir açıklamada "Suriye'den çekilme düşüncemiz yok. Çünkü terör tehdidi devam ediyor" demişti. Beklentiler daha yumuşak bir sürecin başlayacağı yönündeyken, bu beklenmedik bir açıklamaydı.

Aslında Erdoğan'ın yaptığı, iktidarın bir süredir dillendirilen uzun vadeli planını ilk resmi ağızdan açıklamış olmaktan ibaretti: Türkiye Suriye'de kalıcı olmak istiyor. Bugüne kadar yapılan "Suriye'nin toprak bütünlüğü" vurgusu ise Türkiye'nin bir şekilde bulunduğu alanları değil, "özerk yönetimi" hedef alıyordu.

SURİYE'NİN ENDİŞESİ: İKİNCİ GOLAN

Suriye yönetimi durumun farkında. Bütün çabaları ikinci bir "Golan" hadisesi yaşamamak. Türkiye ile görüşmelerden önce de görüşme sürecinde de çekilmeye vurgu yapmaları bu yüzden.

Erdoğan'ın uzun vadeli planının yanı sıra beklenmeyen bu sert açıklamayı yapmasının bir başka nedeni SDG'ye bakış açısı. Türkiye SDG'yi terör örgütü olarak tanımlıyor ve Suriye'nin de SDG ile mücadele etmesini istiyor. ABD faktörü bir yana Suriye, SDG ve SDG ile mücadele konusunda Türkiye ile aynı çizgide değil. Dolayısıyla Türkiye'nin beklentilerini karşılamıyor.

Esad'ın röportajda "ön şart (başlıklar) olmadan niye masaya oturalım?" vurgusu ise Suriye'nin bu konudaki duruşunun değişmediğini gösteriyor. Suriye açısından örgütler artık ciddi bir tehlike oluşturmuyor, yönetimin "daha ciddi tehlike olarak" gördüğü Türkiye ve ABD'nin Suriye'deki askeri varlıkları.

AKP İKTİDARINA AĞIR İTHAM

Esad'ın Türkiye'nin çekilmesini istediklerini söylemesi nihayetinde görüşmeler için bir şart olarak görülebilir ancak 2011'den bu yana yaşanan süreç ile ilgili olarak "Suriye'deki terör bir Türk endüstrisidir (ürünüdür)" demesi, Suriye tarafının yumuşama için güzelleme yapma düşüncesinde olmadığını da gösteriyor. Yani Suriye taviz vermeksizin AKP iktidarına yönelik ağır eleştirilerini de sürdürüyor. Esad'ın iki ülke ilişkilerinin geleceği ile ilgili yaptığı "iktidar ayrı, bir komşu olarak Türkiye ayrı" vurgusu da bunu gösteriyor.

Esad geçmişte yaşanan süreç ile ilgili olarak "Rusya ile ilişkiler ve İran ile ilişkiler, Suriye'nin dostlarını nasıl doğru seçeceğini bildiğini kanıtladı. Türklerle ilişkilere gelince, ‘Fazla mı ileri gittik?’ diyenler var. Türkiye komşu bir ülke ve onunla ilişkilerimizi geliştirmeye çalışmamız çok doğaldı ve gelecekte Türkiye'nin çekilmesinden sonra ilişkileri geliştirmek için farklı koşullar ortaya çıkarsa, aynı politikaya geri dönmemiz doğaldır. Komşularla iyi ilişkiler kurmak. Bunlar ilkelerdir, gelip geçici politikalar değil" derken tam da "Erdoğan geçici ama Türkiye kalıcı" vurgusu yapıyor.

Bu cümleler Suriye'nin Türkiye ilişkilerin düzeltilmesine tamamen istekli olduğunu gösteriyor. Ancak aynı şart devam ediyor: Türkiye Suriye'deki askeri varlığını sonlandırmalı. Yukarıda geçen "Suriye'deki terör bir Türk ürünüdür" ifadesi bu ifadenin devamı olarak da görülebilir. Suriye yönetimi Türkiye'nin bazı örgütlere verdiği desteği kesmesini de istiyor.

BULUŞMA ŞİMDİLİK İMKANSIZ

Erdoğan'ın "çekilmeyeceğiz" açıklaması ile birlikte görüşmelerde zaten bazı şeylerin yolunda gitmediği anlaşılmıştı. Esad'ın açıklaması ile birlikte kopuş noktasına resmen işaret edilmiş oldu. İki ülke arasında terör, terör örgütleri, terör örgütleri ile mücadele gibi birbirine nerede ise tam zıt tanımlamalar devam ettikçe normalleşme imkansız gibi.


Musa Özuğurlu: Çok sayıda radyo ve TV kanalının haber merkezlerinde editörlük, muhabirlik, program sunuculuğu yaptı. 2010'da TRT Türk’ün Suriye temsilcisi olarak çalıştı. Suriye’de 2011’de başlayan süreci 2016'ya kadar yerinde takip eden az sayıda yabancı gazeteciden biridir. Alanı Suriye başta olmak üzere Ortadoğu. Halen ARTI TV’de hafta içi her sabah 08:00 - 11:00 saatleri arasında “Gün Başlıyor” programını sunmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Musa Özuğurlu Arşivi