Hayko Bağdat
CHP’de ne değiştirecek?
Anlaşılan o ki CHP içinde tartışılan değişim, dönüşüm, yenilenme gibi kavramların ne anlama geldiği meselesinde henüz net bir istişare sağlanmadı. Hem Ekrem İmamoğlu hem de Kemal Kılıçdaroğlu bahsedilen bu değişimin içeriği hakkında tatmin edici, kayda değer birkaç kelam bile edebilmiş değiller.
Cumhuriyet Halk Partisi yerel seçim çalışmalarına Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erzincan ziyaretiyle resmen başlamış oldu. Son günlerde Kemal Bey’i en çok savunan CHP Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün “Can Erzincan”ında yapılan mitinge ilgi büyüktü. Mitingin gündeminde elbette değişim tartışmaları vardı. Yerel seçimleri kazanmak için değişim şartmış…
Kemal Bey tabandan gelen değişim taleplerini karşılamak için kendisinden başka herkesi görevden alabilecek kıvama gelmiş gibi görülüyor. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, parti yönetimi olarak değişimden ne anladıklarını şöyle özetledi: "Değişim, arkadaşlar tabii ki yenileneceğiz, yenileniyoruz. İlçe başkanlarımız değişiyor, il başkanlarımız değişecek, kurultay delegelerimiz değişecek, parti yönetimi değişecek."
Yani Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de tam olarak neyi değiştirecek?
Seçimler sonrası CHP’de muhalefet fitilini ateşleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise bu hafta Dersim’deydi. Ekrem Bey kameraların önünde Kılıçdaroğlu’nu aramak ve Genel Başkan’ın memleketinden bir ses vermek istedi. Cep telefonundan ulaşamayınca Kemal Bey’i evinden aradı ve kısa bir sohbet ettiler. Sohbetin meali “seni o koltuktan indireceğim ama bunu kibarca yaparak alkış toplayacağım” olarak özetlenebilir.
Ekrem İmamoğlu sadece Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu değiştirerek oluşacak bir yenilenmeyi daha ne kadar pazarlayabilir bilemiyorum. Bugüne kadar alınan tüm seçim yenilgilerinde payı olan, 4-5 dönemdir koltuğunu koruyan yıpranmış isimlerle yola çıkarak fark yaratmaya çalışıyor. Buna rağmen yerel seçimlere partinin “değişmiş” olarak girmesini hayati olarak görüyor.
Yani Ekrem İmamoğlu CHP’de tam olarak neyi değiştirecek?
Bu soruları her iki lidere de ısrarla sormak lazım.
SORULAR
Ucuz tutkalla yapıştırılmış 6’lı masanın gözümüzün önünde siyasi enkaz haline gelmesinden nasıl bir sonuç çıkardınız?
Yerel seçimlerde kazanabilmek için başka bir ittifak fikriniz var mı?
Yerel seçimlerde Kürt seçmenden nasıl oy isteyeceksiniz? Kürt sorununa barışçıl ve demokratik bir çözüm öneriniz var mı mesela? Bu konuda değişecek misiniz?
Kobanê Davası adı altında sürdürülen parodi ile uzun yıllardır tutsak edilen Kürt siyasetçilerin varlığını “kabul edilemez” olarak görebilecek misiniz yani?
Adalet Bakanlığı, Et ve Süt Kurumu, AKP, Muharip Gaziler Derneği, AKP’li belediyeler, onlara yakın kurum ve dernekler, bankalar, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi sayısız kurum Kobanê davasına müşteki sıfatıyla başvurdu. Mevcut rejim İŞİD’in Kobanê’de yenilmesinin intikamını alıyor ve bunu yaparken devletin tüm kurumlarıyla sivil siyasete saldırıyor. Bunu sizler de en az benim kadar iyi biliyorsunuz.
Bu davalara gidip hukuku, adaleti, siyaseti savunacak mısınız? AKP rejim aparatlarının karşısında dimdik duracak mısınız?
Ankara Gar katliamı anmalarına gidebilecek misiniz? “Bizler IŞİD terörüyle katledilmiş 109 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını niçin anmayalım?” diye sorabilecek misiniz?
Başlarına ne geldiğini çok iyi bildiğiniz Cumartesi Anneleri’nin ters kelepçe ile darp ile sürüklenmesine isyan edecek misiniz? Gidip o insanların yanında durabilecek misiniz?
Cudi’deki ormanları yakanlara karşı olacak mısınız? Gidip orada olan biteni görecek misiniz?
Bugüne kadar yeterince sağcı, ulusalcı, milliyetçi, İslamcı, göçmen karşıtı olmayı denediniz sanırım.
Biraz sosyal da demokrat olmayı deneyebilecek misiniz?
Biraz kafaları değiştirebilecek misiniz?
Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.