Filistin’de İsrail devletine karşı savaşan çok sayıda siyasi / silahlı örgüte geçtiğimiz aylarda bir yenisi eklendi.
Arapça adı Uruun Al Usuud olarak romanize edilebilecek örgütün ismi Türkçeye aslan yatağı / ini / yuvası olarak çevrilebilir. Örgütten ilk olarak geçtiğimiz Ağustos ayında söz edilmeye başlandı.
Şin Bet’e göre örgüt 26 yaşındaki Ethem El Şişani, 22 yaşındaki Muhammed El Dahil, 21 yaşındaki Eşref Mubaslat ve 18 yaşındaki İbrahim El Nabulsi tarafından kuruldu. El Nabulsi genç yaşına rağmen Nablus’ta çok popüler bir isim olarak biliniyordu ve daha önce birçok kez suikast girişiminden kurtulmuştu. El Nabulsi’nin lakabı “Nablus’un Aslanı” idi. Örgütün “Aslan Yatağı” adı buradan mı geliyor belli değil.
Anılan kurucuların hepsi İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlarda öldürüldü. Örgütün kurucuları arasında bulunduğu belirtilen Muhammed El Azizi ve Abdurrahman Subh da Temmuz 2022’de İsrail ordusu ile yaşanan çatışma sonucunda öldürüldü. Örgüt ilk gövde gösterisini, geçtiğimiz Temmuz ayında öldürülen iki İslami Cihat militanını anmak için düzenlediği yürüyüş ile yaptı.
Askeri üniforma ile düzenli ordu görünümü vermeye çalışan maskeli militanların katıldığı yürüyüş ile birlikte örgüt 15 Ağustos’ta ilk eylemini yapmış olsa da ilk kez görüntü veriyordu. Filistin’de çok sayıda silahlı örgüt var bunların önemli bir kısmı daha önceki örgütlerden kopmalar sonucu ya da devamı olarak kurulmuş olan örgütler. Ancak Aslan Yatağı örgütünün örgütler arası” bir örgüt olduğu ve herhangi bir örgüte bağlı olmadığı belirtiliyor.
Örgüt İsrail otoritelerini harekete geçirmiş durumda. Öyle ki Başbakan Yair Lapid, Naftali Benett, Savunma Bakanı Benny Gantz ile Mossad ve Şin Bet’in başkanlarının katıldığı olağanüstü” bir toplantı düzenlendi ve hem örgüt hem de örgütün imza attığı birçok eylem sonrası Batı Şeria’daki durum konuşuldu.
Kısa süre önce kurulmuş olmasına rağmen çok sayıda eylem gerçekleştiren örgüt İsrail tarafından doğal olarak terör örgütü olarak görülüyor. Filistin otoritesinin de örgüte aynı şekilde yaklaştığı görülüyor. Zira örgüt Filistin Otoritesi’nin hakim olduğu Batı Şeria’daki Nablus kenti merkezli.
Kurucu üyelerinin bir kısmı İsrail tarafından öldürülmüş olmasına, çok sayıda militanı olmadığı belirtilen örgüt hala “hayalet” olma özelliğini sürdürüyor ve bu nedenle şimdilik “kontrol altında tutulması” mümkün görünmüyor. Örgütün hiyerarşik bir yapısının bulunmaması, yapısının ve militanlarının deşifre edilmesini zorlaştırıyor.
Yeni bir örgüt ile başının daha fazla ağrımasını istemeyen Filistin Yönetimi geçtiğimiz 19 Eylül’de İzzettin El Kassan Tugayları örgütü yöneticilerinden Musab Ştayyeh’e yönelik bir operasyon gerçekleştirdi. Filistin güvenlik güçleri Musab Ştayyeh’in Aslan Yatağı örgütünün üyesi olduğunu “keşfettiklerini” açıkladı. Ştayyeh’e yönelik operasyon İsrail’in isteği ya da istihbari bilgisi ile mi yoksa başka bir sebeple mi yapıldı bilinmiyor. Ancak Tam da Aslan Yatağı örgütüne yönelik operasyonların arttığı bir dönemde Ştayyeh’in gözaltına alınması tesadüf olarak görülmüyor.
Ştayyeh’in kardeşi Mustafa Ştayyeh de İsrail ordusu tarafından Aslan Yatağı örgütüne üye olduğu gerekçesi ile birkaç gün önce tutuklandı.
Yine birkaç gün önce İsrail ordusu örgüte karşı yaptığı operasyonda örgütün karargahı olduğu belirtilen bir eve baskın düzenledi. Aralarında kurucu üyelerden Vedi El Huh’un da bulunduğu 3 Aslan Yatağı militanı öldürüldü. Ev yakınlarında iki Filistinli daha öldürüldü,
Operasyon ve ölümler sonrası Nablus’un Nebi Salih mahallesinde gösteriler düzenlendi. Örgütün kısa zamanda çok sayıda sempatizan topladığı belirtiliyor. Örneğin sosyal medya platformlarından birinde 225 binin üzerinde takipçisi var.
Örgüt diğerlerinin “pasif” olduğu ya da “gizli ve vurucu tim” oluşturma düşüncesinden de doğmuş olabilir. Ancak daha şimdiden Filistin yönetimin de İsrail yönetiminin de hedefinde -
Son günlerde yapılan operasyonlar bunu açıkça gösteriyor. Örgütün nasıl bir seyir izleyeceği ise kısa vadede belli olur. Şimdilik bilinen tek şey Filistin –İsrail mücadelesine yeni bir örgütün daha katıldığı.
