Hayko Bağdat
Kürt düşmanlığından mı böylesiniz?
İktidarın Gazze konusundaki tavrını nasıl buluyorsunuz?
Peki ya muhalefetin?
Mazlumun yanında duran, işgalin ve katliamın ne fena bir şey olduğunu yüksek sesle haykıran, sivillerin, kentlerin hedef alınmasına zinhar karşı çıkan, yasak silahların kullanılmasına itiraz eden, bölgesinde ve dünyada barış elçisi konumunda, arabulucu olup sivilleri kurtaracak aslan yürekli insanlar yönetiyor bizleri öyle değil mi?
Bizim tarihimiz hep kimsesizlerin kimsesi olmak ile geçti öyle değil mi?
Böylesi bir ikiyüzlülük böylesi bir pişkinlik böylesi bir ahlaksızlık nasıl kabul görebilir? Bir toplum böylesi bir körlüğe, akıl tutulmasına, aymazlığa nasıl düşer?
İşgal kötü bir şey ise Türkiye’nin Afrin el-Bab, Azez, Cerablus, Cinderes, Rajo, Tel Abyad, Reulayn gibi şehirler dahil Suriye’nin 1000’den fazla yerleşim birimi ve 9.000 kilometrekarelik toprağında ne işi var?
Buralarda yaşayan ve DAİŞ’e karşı savaşmış yüzbinlerce Kürt neden göçe zorlandı? Türkiye’nin hakim olduğu bölgeleri hangi kolluk kuvvetleri yönetiyor? DAİŞ artığı çeteler bölgede sivil halka karşı hangi insanlık suçlarını işliyorlar?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Irak ve Suriye'de PKK/YPG’ye ait bütün alt yapı, üst yapı enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekün meşru hedefidir. Üçüncü tarafların PKK'lı YPG'li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını tavsiye ediyorum” beyanından sonra bölgeye kaç ton bomba atıldı? Nereler hedef alındı?
Henüz işgal edilmemiş ve “buraları PKK yönetiyor” diye düşündüğünüz bölgelerde kaç kişi yaşıyor biliyor musunuz? Buralarda gündelik yaşam nasıl, milyonlarca insan nasıl geçiniyor, kaç çocuk okula gidiyor, kültür hayatında neler olup bitiyor, sağlık hizmetleri nasıl veriliyor, kaç hastane var biliyor musunuz?
Şimdiye kadar kaç bina, cami, okul, kültür merkezi, hane, elektrik santrali, petrol tesisi, akaryakıt istasyonu, buğday silosu, su deposu vuruldu? Kaç sivil öldü? Kaç çocuk öldü haberiniz var mı?
“Gazze’yi Hamas yönetiyor” diye kestirip atınca sonuçları ne oldu görüyoruz. Şehirler, siviller nasıl acımasızca vuruluyor canlı yayında izliyoruz. Peki “buraları PKK yönetiyor” diye Mahmur’dan Süleymaniye’ye, Duhok’tan Kamışlo’ya, Kobane’den Serekaniye’ye kadar iki ayrı ülkenin topraklarında kafalarına göre ateş eden, önüne geleni sorgusuzca infaz eden Erdoğan Rejimi’ni göremiyor musunuz?
Muhalefet neden susuyor?
Bu ülkenin Erdoğan rejiminin belirlediği çizgilerin dışında başka bir dış politika fikri yok mu?
Bu ülkede Kürt sorununda “son Kürt susturulana kadar” konsepti dışında barışçıl bir çözüm önerisi olan bir tane bile lider yok mu?
Bombaların sesi, çocukların yüzü, enkazın kokusu hep aynıyken vicdanını yitirmemiş hiç kimse kalmadı mı bu topraklarda?
İsrail’de dahi şu an binlerce insan sokağa çıkıp barışı savunurken Cumartesi Annelerinin itilmesine, Besna Tosun’a 6 kelepçe takılmasına dur diyecek hiçbir ses yok mu?
Gazze’deki katliamlarda sivillerin katledilmesi sonrası Devlet Bahçeli ve Ahmet Davutoğlu görüşme kararı almışken Kürtlerin yaşam hakkını savunmak için bir araya gelebilecek hiçbir siyasi parti yok mu?
Bu memleketin barış ve vicdan fotoğrafı Bahçeli ve Davutoğlu karesi midir?
Neden böylesiniz?
Kürt düşmanlığından mı böylesiniz?
Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteci