Ne diyor yani Ensarioğlu bizlere?

Ne diyor yani Ensarioğlu bizlere? Cumhuriyet tarihinin en sağcı, en ırkçı, en eril, en kadın düşmanı, en homofobik iktidarında yaşamanın bedelini ödüyoruz. Dünyanın en mutsuz, en öfkeli halkıyız.

AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu, Narin’i vahşice katledenler için televizyonda “Soruşturmada gizlilik var. Ayrıca son aşamaya gelindi. Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız. Konu çok hassas. Onları da çok fazla üzecek birşey söylemek istemiyoruz.” dedi.

Sanırım memleketin içine düştüğü çukuru bir insan olarak tarif edecek olsaydık Galip Ensarioğlu’nun sureti bunun için en uygun fotoğraf olurdu.

Ne diyor yani Ensarioğlu bizlere?

İnsan muamelesi görmeden, barbarlık ve vahşetin hüküm sürdüğü düzenlerinde sürünmemiz, ölmemiz gerektiğini, buna mecbur olduğumuzu anlatıyor. Ne ölümüzün ne dirimizin kıymet görmeyeceği bir vandallık rejimini tarif ediyor. İtiraf ediyor.

Rakamlara bakalım. 2023 yılında çocuklara cinsel istismar vakalarında yargıya intikal eden dava sayısı kaç biliyor musunuz? Adalet Bakanlığı verilerine göre 40.000’den fazla yeni dosya açıldı. Başka bir deyişle günde ortalama 110 çocuğa cinsel saldırı ve istismar uygulanıyor. Polise, karakola ihbar edilmemiş daha kaç saldırı söz konusu hiçbirimiz bilemiyoruz.

TÜİK’in en son 2016’da yayınladığı verilere göre 2008-2016 tarihleri arasında Türkiye’de kaybolan çocuk sayısı 104.531. Yani yılda 10.000, günde 32 çocuk kayboluyor. Üstelik TÜİK’in yeni veri paylaşmamasından da anlıyoruz ki bu rakamlar çoktan ikiye, üçe katlandı. Mülteci çocukların ise durumu çok daha kötü. Türkiye global kölelik endeksinde dünya beşincisi. Kadınlar ve çocuklar açık açık köle olarak satılıyor. Organ ticaretinde kullanılıyor.

T24’ten Nursena Kurtoğlu’nun haberine göre ülke genelinde geride bırakılan on yedi günde basına yansıyan verilere göre 73 kişi öldürüldü, 101 kişi saldırıya maruz kaldı. Öldürülenlerin 12’si kadın 9’u çocuk.

Gaziantep’te 10 yaşındaki Emir Baki Bayındır mahallenin manavı tarafından gürültü yaptığı gerekçesiyle pompalı tüfekle öldürüldü.

İzmir’de Ceylin, Cemre, Nira ve Hiranur babaları tarafından annelerine gidecekleri söylenilerek götürüldükleri zeytinlikte kurşunlandı. Dört kardeşten sadece Hiranur hayatta kalabildi. Babaları, eşini cezalandırmak çocuklarını öldürmüş.

Senem Kıvrık ve Ayşe Dürüst boşanma aşamasındaki eşleri tarafından, Nebahat Yükçü ise eskiden evli olduğu şahıs tarafından öldürüldü. Merve D. ve Dursine Canbazoğlu’nu katilleri de kocalarıydı. Kanser hastası 67 yaşındaki Canbazoğlu 71 yaşındaki kocası tarafından silahla öldürüldü.

Derya Demir, Feriye Gözüala ve Sehle Gündüz sevgilileri tarafından öldürüldü. Balıkesir’de 18 yaşındaki Eylem Sevilen arkadaşının doğum gününe gitmek istediği için babası tarafından boğularak öldürüldü. Emine Sezer, kardeşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Hatice Gül fabrikada tartıştığı iş arkadaşı tarafından tüfekle öldürüldü.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2023 yılında erkekler tarafından 315 kadın öldürüldü, 248 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.

Cumhuriyet tarihinin en sağcı, en ırkçı, en eril, en kadın düşmanı, en homofobik iktidarında yaşamanın bedelini ödüyoruz. Dünyanın en mutsuz, en öfkeli halkıyız. Cezaevleri ağzına kadar dolu. Avrupa’da cezaevleri en kalabalık olan ülkeyiz. Kırmızı bültenle aranan uluslararası mafyaların, teröristlerin, uyuşturucu baronlarının parayı bastırıp vatandaş oldukları, pasaportunu satan bir ülkeyiz.

Adalet parayla satılıyor. Tahliyenin, beraatin fiyat tarifesi var. Polisler, savcılar, hakimler, bürokratlar, vekiller, bakanlar rüşvet alıyor. Hırsızlık alkışlanan bir değere dönüştü. Vergi vermek enayilik haline geldi. Siyasetin en milliyetçi geçinenleri kendi ülkelerini yağmalıyor. Memleketin taşı, toprağı, deresi, gölü, ormanı satılık. Üniversite, hastane, postane, tüm kurumlar çöktü. En ufak afette bile can güvenliğimizi sağlayamayacağına emin olduğumuz beceriksiz, liyakatsiz herifler dolaşıyor ortalıkta.

Ne diyor yani Ensarioğlu bizlere?


Hayko Bağdat kimdir?

1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. Esayan ve Mkhitaryan Ermeni okullarında eğitim aldıktan sonra, 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002 yılında Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007 yılında katledilen gazeteci Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’de Türkiye’nin bir çok şehrinde seyirci ile buluştuktan sonra, tüm dünyaya yayılan turneleri ile beğeni topladı. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi