Şaşırdık mı hayır, ama hala garip!

Instagram’ı yasaklayarak milyonlarca insanın iletişimini bir anda kesmek ancak AKP iktidarı için bu kadar kolay olabilirdi. Ne Instagram üstünden giden ticaret ne haberleşme ne de insanların eğlencesi umurunda iktidarın.

Instagram’ın kapatıldığına önce inanamadım. Sonra şaşırdığıma şaşırdım. Bugüne kadar bu ülkede Youtube da kapatıldı, Wikipedia da kapatıldı, internet erişimi sınırlandı, haber değeri taşıyan sayısız habere çat diye erişim yasakları getirildi… En son geçen ay Wattpad kapatıldı, hala da açılmadı… Ama yine de Instagram’ın kapatılmasına şaşırdım, çünkü Türkiye’de en yaygın sosyal medya o… Ve eğlenceden ticarete haberleşmeden siyasete her şey Instagram üstünden yürüyor. Yine de AKP iktidarı, kullanıcıların gözünün yaşına bakmadı ve bu sosyal medya uygulamasını kapattı.

Wattpad’in kapatılma sebebi erotik ve müstehcen içerik. Burası, Türkiye’de her yıl milyonlarca adet satılan romanların doğduğu bir alan. O romanların hiçbiri de müstehcen değil. Wattpad’de yazılan binlerce metnin içinde erotik pek çok roman denemesi var. Hemen hepsi de gençler tarafından yazılıp okunan bu metinlerin içinde güncel beğenilere uygun ve genel ahlak kurallarını çok da zorlamayan metinler öne çıkıyor. Bunların bazıları basılıyor ve kitap olarak da günümüz yayıncılık endüstrisinin önemli bir bölümünü oluşturuyor.

Şöyle söyleyeyim: Kitap fuarlarına gittiğinizde gördüğünüz o binlerce gencin imza kuyruklarında beklediği, dolayısıyla kitabın geleceğine umutla bakmamızı sağlayan salonlar en çok Wattpad sayesinde var. Bu türün öncü yazarlarının çoğu Wattpad’den çıktı ve her dönemin gençleri burayı takip etmeyi, özgürce hayallerini romanlaştırdıkları metinleri yayımlamayı sürdürüyor(du). Evladının peşinde fuarlardaki imza kuyruklarında bekleyen anne babaların bazıları o kadar da anlayışlı olmamalı ki Wattpad’i sakıncalı bulup şikayet etmiş. Bu şikayetler de bir kapatma kararı almak için gerekçe oluşturmuş.

Aslında Türkiye hükümeti bu uluslararası sosyal medya kuruluşlarının hepsiyle pazarlık halinde. Burada bir temsilcilik açılması ve Türk hükümetinin taleplerine göre hizmet verilmesi için bastırıyor. Söz konusu sosyal medya kuruluşları ise sahip oldukları uluslararası güç ve paranın özgüveniyle kendi özgürlük anlayışlarından taviz vermeye yanaşmıyor. Her ülkenin kendi kültür ve siyasetine göre şekillenecek bir içerik sunmak yerine evrensel kabul edilen Batılı değerlere sadakat göstermeyi tercih ediyorlar. O nedenle piyango farklı tarihlerde farklı sosyal medya kuruluşlarına vuruyor.

Hükümetin en yeni hedefi de Instagram oldu. Ama bu kez işin çapı her zamankinden büyük gibi geliyor bana.
Uzun süre 240 karakterde bir şeyler anlatmaya bizi zorlayan Twitter’ın (yeni adıyla X) ardından bol resim ve yazıyla Instagram herkesin çok hoşuna gitti. ‘Reels’ videoları, 24 saatlik ‘hikaye’ paylaşımları, birden çok resim paylaşma, iki bin karaktere kadar metin yazabilme imkanıyla herkes Instagram’ı çok sevdi. Üstelik daha az yazma, daha az okuma bunların yerine bol bol bakma imkanı veriyordu burası. Bakmak, izlemek, okumaktan çok daha kolay.

Yeni nesil telefonların gelişmiş kameralarıyla sonsuz miktarda ürettiğimiz görsel malzemeyi de paylaşabildiğimiz bir alan burası. Tüm bu sebeplerle Instagram kısa sürede Türkiye’nin ve dünyanın en gözde sosyal medya platformu oldu. Bugün eski dostumuz Facebook ‘anneanne işi’ ya da ‘cenaze ilanları platformu’ muamelesi görüyor. Twitter için ‘fazla politik ve kavgacı’ deniliyor. Instagram ise hayatı en pırıltılı ve tatlı haliyle görüp gösterdiğimiz bir alan olarak popülerliğini artırıyor.

Instagram’a bakmadan bir saat bile dayanamayanlar şimdi ne yapıyordur bilmiyorum. Şu sıralar çekilen o güzel tatil fotoğrafları, ister pahalı bir Ege sahilinde çekilmiş olsun isterse bir Anadolu kasabasında fark etmez, paylaşılacağı günü bekliyor… Neredeyse sadece Instagram için çekilen onca fotoğrafın kahramanları bu yasak hakkında ne düşünüyor? Gerçekten merak ediyorum…

Günümüzde kitleler haberleri sosyal medya üstünden alıyor. Güvenilir haber sitelerinin bile takipçisi çok az. Her tür haberleşme ve tanıtım sosyal medya üstünden olduğu için günümüzün anlı şanlı markalarından küçük müteşebbislere kadar hemen herkes de yeniliklerini, ürünlerini buralarda tanıtmaya çalışıyor. Geçenlerde bazıları göz altına alınan o fenomenlerin ortaya çıktığı yer de burası. İlgi çekici paylaşımlar yaparak öne çıkan kullanıcılar, kısa sürede akıl almaz rakamlarla ürün tanıtımı yapan birer reklam mecrası halini alıyor. Etkileri aldıkları paraların karşılığı kadar mı bilmiyorum, ama işe yaradıkları belli. Instagram üstünde doğrudan satış yapan da sayısız kişi ve kurum var. Dolayısıyla Instagram’da müthiş bir ticaret dönüyor. Konuyla ilgili derneğin verdiği bilgiye göre bu ticaretin günlük hacmi 1.9 milyar TL.

Arada yasak kalkmış mı diye Instagram’ı açıp bakıyorum. En son bir arkadaşımın paylaştığı Yusuf Dikeç fotoğrafı duruyor orada günlerdir. Akışımın ne zaman yenileceği de belli değil. Türkiye ‘katalog suçlara’ engel olunmadığı gerekçesiyle erişimi engelledi. Instagram yıllardır var, bu arada aynı tartışma başka sosyal medya uygulamalarıyla defalarca yapıldı, peki neden şimdi kapatıldı? Bu sorunun yanıtını bulmak kolay değil. O nedenle medya, Fahrettin Altun’un Haniye ile ilgili başsağlığı mesajlarını engellediği için Instagram’ı eleştiren sözlerini bir gerekçe kabul etti. Hakikaten sebep Haniye olabilir...

Mevcut iktidarın gücünü uygulama konusundaki pervasızlığı, ‘yaptım oldu’cu tavrı akla bunu getiriyor. Instagram’ı yasaklayarak milyonlarca insanın iletişimini bir anda kesmek ancak AKP iktidarı için bu kadar kolay olabilirdi. Ne Instagram üstünden giden ticaret ne haberleşme ne de insanların eğlencesi umurunda iktidarın. Çin filan hariç dünyanın diğer bütün insanları özgürce Instagram’ı kullanırken Türkiye vatandaşları için yasak olması nasıl açıklanabilir? Burada bir sorun varsa, o da sorunu çözebilecek politikaları üretemeyen yöneticilerdir. Bu lise müdürü tarzı yasaklayarak, ya da Büyük İskender gibi düğümü bir kılıç darbesiyle kesip meseleleri çözmeye kalkarak bulunan çözümlerin demokratik bir dünyada yeri olduğunu sanmıyorum. Kendi toplumunu dünyanın bir parçası olarak gören, insanlarının eğlencesini, ticaretini, özgürlüğünü umursayan bir yönetimin alacağı bir karar değil bu.


Cem Erciyes kimdir?

Gazeteci, yayıncı. 1971 doğumlu Cem Erciyes, İzmir Bornova Anadolu Lisesi’ni ve Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler dalında yüksek lisans yaptı. Gazeteciliğe 1992’de Dünya Gazetesi’nde başladı. Dünya Kitap dergisi ve kültür sanat sayfalarında çalıştı. 1997 yılında Radikal’e geçti. Kültür Sanat Editörü ve Radikal Kitap Eki Yayın Koordinatörü, Ek Yayınlar Yönetmeni gibi görevler üstlendi… 2016 yılında Doğan Kitap’ın yayın direktörlüğünü üstlendi. Halen bu işi yapıyor. Çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde yazıları yayımlandı. TRT’de, Açık Radyo’da kültür sanat ve tarih programları hazırladı, sundu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cem Erciyes Arşivi