Celal Başlangıç
Sosyal medyasız bir seçime hazırlıklı olun!
Son birkaç haftadır güne doların ve euronun kırdığı rekorla başlıyoruz.
TL’nin değeri yerlerde sürünüyor; çarşıdaki, pazardaki enflasyon artık TÜİK’in makyaj yapamayacağı kadar uçuyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi uçuracağını vaat etmişlerdi; gelin görün ki dolar ve euro uçtu, Türkiye ekonomisi yere çakıldı.
Kaçınılmaz olarak bu ekonomik tablonun bir de siyasi yansıması olacaktı, oluyor da.
Gerçi muhalefetin oyuna tam olarak yansımıyor ama iktidar ortaklarının oyu her geçen gün eriyor.
Bu haftanın son anketi Avrasya Araştırma’dan geldi. Kamuoyu araştırma şirketinin sahada elde ettiği sonuçlar başka kuruluşlarca da yapılan araştırmaların sonuçlarıyla paralellik gösteriyor.
Avrasya’nın son açıkladığı ankete göre Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın oy oranları birbirine çok yaklaşmış; Cumhur İttifakı yüzde 32.7, Millet İttifakı da yüzde 32.7…
Çalışmada farklı ittifak modelleri de sorulmuş deneklere.
Millet İttifakı’na Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinin katılması durumunda kararsızlar dağıtılmadan Cumhur İttifakı’nı üç puan aşarak yüzde 35’in üzerine çıkıyor.
AKP’nin oyları kararsızlar dağıtılmadan önce yüzde 25.5’e düşmüş görünüyor. CHP ise yüzde 22.1 bandında.
Kararsızlar dağıtıldığında AKP’nin oy oranı yüzde 32.6’ya, CHP’nin de yüzde 28.2’ye çıkıyor.
Bu ankette de HDP’nin kilit parti durumunu koruduğu apaçık görülüyor. İki türlü modelde de ittifakların dışında kalan HDP kararsızlar dağıtılınca barajı rahatlıkla geçiyor.
Bu arada Davutoğlu’nun Gelecek Partisi kurultay sürecini tamamladı. Altı ay sonra yapılacak ilk seçimlere girebileceği koşulları yerine getirdi.
Babacan’ın DEVA Partisi ise en geç Aralık ayı içerisinde kurultay sürecini tamamlamış olacak. 2021’in Mayıs ya da Haziran ayından sonra yapılacak ilk seçimlere girebilecek.
Böyle bir tablo iktidar partilerinin erken seçim kararı almasını hayli zorlayacak hatta imkânsız hale getirecek görünüyor.
Bu nedenle olağan koşullarda kazanamayacağı seçimleri olağanüstü koşullarda yaparak iktidarda kalma koşullarını zorlayacak Cumhur İttifakı.
Bu sürece dikkat çekmek için geçen hafta Salı günü Artı Gerçek’te yayımlanan yazıma bir öngörü içeren başlık atmıştım:
"Asla olağan şartlarda bir seçim olmayacak!"
Yazıda; muhalefet partilerine yapılacak operasyonlar, ittifakları parçalama girişimleri, toplumun örgütlü kesimini dümdüz etme çabaları dışında Saray iktidarının medyaya dönük olası operasyonlarına işaret etmiştik:
"Seçime yakın bağımsız gazete ve televizyonlara dönük baskılar daha da yoğunlaşacak.
Bağımsız gazetelerin dağıtılamayacağı, bağımsız televizyonların ekranlarının karartılacağı bir sürece hızla ilerliyoruz.
Saray’a bağlı binlerce maaşlı trolle bile sosyal medyayı kontrol edemiyorlar.
Muhalifler sosyal medya mecralarında Saray’ın trollerine adeta orantısız zekâ uyguluyorlar ve bu da iktidarı çıldırtıyor.
Sosyal medyayı susturmanın yasal alt yapısını tümüyle hazırlayan iktidar şimdi bu alanda operasyonunu adım adım tırmandıracak. İktidara teslim olmuş ya da bandı yüzde 90 daraltılmış sosyal medyalı günler bizi bekliyor."
Sosyal medya için yukarıda belirttiğimiz gün geldi çattı işte; sosyal medyayı susturmak için iktidarın kronometresi çalışmaya başladı.
1 Ekim’de yürürlüğe giren uygulama ile Facebook, Twitter, Instagram ve Tik Tok gibi yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye’de en az bir gerçek veya tüzel temsilci belirlemek, verilerini Türkiye’de barındırmak zorunluluğu getirilmişti.
Türkiye’de günlük erişimi bir milyonu aşan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına temsilci belirlemek için verilen süre dün doldu.
Dün itibariyle son durumu Prof. Dr. Yaman Akdeniz’in iki sosyal medya mesajından paylaşalım:
"Sosyal ağ sağlayıcıları için temsilcilik açma süresi bugün (dün) doldu. Olup bitecekleri tekrar değerlendirelim. Yeni bir haberle başlıyorum: Rus sosyal medya platformu VK-VKontakte Türkiye’de yasal temsilci atamış. Şimdilik başka temsilci atayan da yok.
"Facebook, Twitter ve You Tube gibi devler için Türkiye’de yeni düzenleme kapsamında atama süresi bugün (dün) dolarken, Kasım ayı içinde ilk idari para cezaları (10 milyon TL) verilmeye başlanacak."
Evet, süreç işlemeye başladı bugünden itibaren. Kasım ayı içerisinde sosyal ağ sağlayıcılarına ilk olarak 10 milyon lira ceza verilecek.
Eğer hâlâ temsilci atamamışlarsa Aralık ayında verilecek ikinci para cezası 30 milyon TL olacak.
Hâlâ temsilci atamamışlarsa 2021 Ocak’ında verilecek ceza "reklam yasağı" olacak.
Nisan 2021’e gelindiğinde temsilci atamayan sosyal ağlara "bant genişliğinin yüzde 50 oranında daraltılma cezası" verilecek.
Eğer bu kuruluşlar 2021 Mayıs’ına kadar uygulamadaki koşulları yerine getirmezlerse son ceza olarak bant genişlikleri yüzde 90 oranında daraltılacak.
Yani kısaca ifade edersek, 2021 Mayıs’ı itibarıyla Türkiye insanları için sosyal medya "sizlere ömür" olacak.
Artık Mors Alfabesi mi kullanırsınız, dumanla mı haberleşirsiniz, orası size kalmış.
"Olur mu canım" demeyin.
Bakın nasıl olacağını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu 15 gün önce anlatmış:
"Önümüzde aşamalı bir süreç var. Biz ne gerekiyorsa yapacağız. Farklı beklentilere girmek çok yanlış. Neden böyle yapıyorlar anlamıyorum ama burası da bir kurallar devleti. Yasa yürürlüğe girdi ve uymayanlara bazı yaptırımlar var. Temsilci bulundurmak zorundalar. Şimdi bekleyeceğiz. Her aşama ne gerektiriyorsa birer birer yapacağız. Yani yasanın getirdiklerini sonuna kadar uygulayacağız. Umarım iş oraya kadar gitmez. Aynı zamanda da arkadaşlarımız bu platformlarla görüşmelerini halen sürdürüyorlar. O konuda devam eden bir süreç var. İletişim sürüyor."
Belli ki şu ana kadar süren "iletişim" bir sonuç vermemiş, dev sosyal medya platformları da Bakan Karaismailoğlu’nun sözünü ettiği Türkiye’nin "kurallar devleti" olduğuna pek inanmamış.
Sonuç olarak Erdoğan da 17/25 Aralık rezillikleri özellikle sosyal medyada patlayınca kafasına koyduğunu altı yedi yıl gecikmeyle uygulamaya koymuş olacak.
"Bu Twitter mwitter hepsinin kökünü kazıyacağız. Bu milleti You ube’a Facebook’a yedirmeyiz. Kapatılmaları da dahil."
Belli ki kökünü kazımaya karar verdiği Twitter’a, YouTube’a, Facebook’a yedirmeyeceğini, kendi "yiyecek."
Siz siz olun, sosyal medyasız bir seçime hazır olun!