Pelin Cengiz
Tunus'tan zeytinyağı ithalatının perde arkası
Son dönemin önemli tartışma konularından biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her ziyaret ettiği ülkeye mavi boncuk dağıtması. Bakıyorsunuz bu bir Afrika ülkesi oluyor, birkaç gün sonra bir bakıyorsunuz bir Avrupa ülkesi. Yurtdışı geziler neredeyse çarşı pazar alışverişine döndü. Koskoca ülkenin dış politikası domates, buğday, kırmızı et, zeytinyağı sarmalına takıldı kaldı.
Tabi, bir de sürekli biz başka ülkelerden birşeyler alıp duruyoruz da, niye karşı taraftaki ülkelerin bizden birşey aldığı yok, bu da hiç sorulmuyor.
Türkiye açısından bu aralar kırmızı et diplomasisi çok revaçta. Malum, bazı tarımsal ürünlerde, hububatta ve ardından kırmızı ette gümrük duvarları yerle bir edilip vergiler indirilince memleket, ithal gıda cennetine döndü.
Her ne kadar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, ithalattan memnun olmadıklarını, bunun geçici bir durum olduğunu söylese de, işin aslı pek öyle değil. Üstelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, CHP'nin devletin ve özel şirketlerin ne kadar et ithal ettiğiyle ilgili soru önergesini "gizli ve sır niteliğinde" diyerek cevaplamadı.
Erdoğan, geçen yıl eylül ayı itibariyle gittiği Polonya, Sırbistan, Bosna'dan et alım anlaşmaları yaparak döndü. Hatta daha sonra ziyaret ettiği Afrika'nın en yoksul ülkelerinden Sudan'dan bile, "Türkiye'ye kilogramı 4 dolara et satabiliriz" teklifi alarak geldi. Et teklifiyle dönülen son kapı da Fransa oldu, Erdoğan, "Hastalık sebebiyle Fransa'dan canlı hayvan ithalatına getirdiğimiz sınırlamaları sona erdirdik" derken, Macron da, "Türkiye'ye 5 bin 700 ton et satışı gerçekleştiriyoruz, bu ülkemiz sığır yetiştiricileri için güzel bir fırsat" dedi.
Aslında gelmek istediğim yer Tunus. İlginçtir, kırmızı et değil ama ikili diplomatik ilişkilerde Tunus'tan zeytinyağı ithalatı ilk kez Erdoğan'ın son ziyaretinde gündeme geldi.
Türkiye, Akdeniz'de yer alan ülkeler arasında önemli bir zeytinyağı üreticisi. Hoş, ülkedeki mevcut zeytinlik katletme hızımızla yakında gerçekten zeytinyağı ithalatçısı da oluruz hiç şüphe yok. Erdoğan, Tunus'a zeytinyağı sözü verirken, Hattat Holding Bartın'da gözünü kırpmadan zeytin ağaçlarını kesiyordu.
Konuya dönecek olursak, o ziyaret diğerlerine göre aslında epey gergin geçti. Tunus medyasına yansıyan haberlere göre, Türkiye'de alışık olduğu üzere rabia işareti yapan Erdoğan'a Cumhurbaşkanı Béji Caid Essebsi'nin tepki gösterdiği, "Tunus'un rabia gibi bir işareti yok" dediği belirtildi. Normalde iki gün sürmesi gereken ziyaret yarım güne indi.
Ardından Erdoğan'ın, "Tunus'tan zeytinyağı alırız" sözünü açıklamak, bu kez Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'ye düştü, Bakan kararın "samimiyet göstergesi" olduğunu söyledi ama arkasından şu önemli hususu ekledi:
"Tunus'la 2005'te imzaladığımız serbest ticaret anlaşması var. 1 milyar 150 milyon dolar civarında dış ticaret hacmimiz var. 900 milyon doları aşkın kısmını biz Tunus'a satıyoruz. Tunus'tan 200 milyon dolar civarında ithalatımız var. Tunus, bize ticaret anlaşmasının kendisini zarara uğrattığını, kendisine negatif anlamda zarar verdiği söylediğinde araştırdık, Tunus'tan daha çok ne alabiliriz diye..."
Evet, Ekonomi Bakanlığı'nın sitesinde yer alan verilere göre de ikili ticarette Tunus'un aleyhine bir durum var. Ancak, iş onların bu dengesizlikten şikayet etmesiyle ortaya çıkmış değil.
Türkiye'nin hem Avrupa Birliği ile hem de Birlik üyesi güçlü ülkelerle ilişkilerindeki bozulma herkesi malumu. Tunus, neredeyse iğneden ipliğe pek çok ihtiyacını Türkiye'den karşılamaya başlayınca, AB ülkelerinden ithalatı giderek zayıflamış. Yıllardır Türkiye'den Tunus'a ihracat yapan bir işadamının aktardıklarına göre, AB "İthalatınız giderek azaldı, bu durum bize uymuyor. Türkiye ile ticarete devam edecekseniz belki biz de AB yardımlarını kesebiliriz" mesajı veriyor.
Tunus'un 2017 verileriyle AB'den aldığı yardımlar 500 milyon eurodan fazla. AB'nin yardım kozunu kullanması karşılık bulmuş.
AB'den gelecek yardımların kesilmesini göze alamayan Tunus, Türkiye'den aldığı ürünlere yüzde 20 ila yüzde 28 arasında ilave gümrük vergisi koydu. Konuyu aktaran işadamına göre Türkiye, vergiyle oluşan bu muazzam fiyat farkıyla artık Tunus'a pek bir şey satamaz.
Aslında Erdoğan, Tunus'a bu vergi artışı meselesini konuşmak üzere gitti, "gerekirse Tunus'tan zeytinyağı ithalatı da yaparız" sözü de buradan çıktı, Tunus'a uzatılmış bir havuçtu ama rabia işareti işleri bozdu. Ortam gerilince, Erdoğan bunların hiçbirini konuşamadan yarım günde ziyareti bitirmek zorunda kaldı.
Tunus'ta yayınlanan Business News gazetesinde çıkan haberlere göre, Erdoğan'ın ziyareti sırasında verilen yemeğe birçok siyasi parti temsilcisi katılmamış, sivil toplumda da tepki ve protestolar olmuş, aleyhte de bazı yazılar çıkmış.
Her zaman olduğu gibi Erdoğan bu seyahatlere bir uçak dolusu gazeteciyle gidiyor, ama bunları kimse yazmıyor...