Hayko Bağdat
Türkevi önünde Türklük Sözleşmesi
New York Güney Bölge Mahkemesi, Demokrat Partili Belediye Başkanı Eric Adams hakkında içinde büyük skandallar barındıran bir soruşturma yürütüyor. İddianameye göre Eric Adams, New York'a bağlı Brooklyn İlçe Belediye Başkanı olduğu 2014'ten bu yana Türk yetkililerden yasadışı avantajlar sağlamış. On binlerce dolar tutan THY uçuşlarını bedavaya getirip İstanbul’un en lüks otellerinde çerez parasına konaklamış.
Adams ve yakın çevresi Türk Hava Yolları ile Türkiye dışında Fransa, Çin, Sri Lanka, Hindistan ve Macaristan'a da ücretsiz veya indirimli seyahat etmişler. Üst düzey restoranlarda ücretsiz yemekler, lüks eğlenceler ile günlerini gün etmişler. Ayrıca iddianamede adı geçen bir Türk organizatör vasıtasıyla Adams’ın seçim kampanyasına yasa dışı bağış yapılmış.
Hatırlarsanız Sedat Peker sayesinde öğrendiğimiz meşhur skandalda da benzer bir tezgah kurulmuştu. Sezgin Baran Korkaz'a ait Paramount Otel'de eski Başbakan Binali Yıldırım, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat Toklu, Sunucu Veysi Ateş, Tahir Sarıkaya, Cem Küçük, Rasim Ozan Kütahyalı, Soylu'nun eski Koruma Müdürü Ekrem Güler gibi isimler bedava lüks tatil hizmeti almışlardı. Bu ve benzeri isimlerin aldıkları hizmetin karşılığını nasıl ödediklerini hepimiz biliyoruz.
Kısacası Türk yetkililer New York Belediye Başkanı’nı da bizdeki “Paramount Otel” benzeri bir yöntemle düşürmüşler. Belki kasedi bile vardır adamın. Zamanı geldiğinde Eric Adams’ın karşısına dikilmişler. İddianameye göre, Eylül 2021'de bir Türk yetkili, borcunu ödeme sırasının kendisine geldiğini belirterek Adams'a New York İtfaiye Departmanı'na baskı yapmasını ve Türk konsolosluk binasının yangın denetimi olmaksızın Erdoğan’ın ziyareti için zamanında açılmasını istemiş. Artık çarkın kurnazlıklarını öğrenmiş olan Adams, 2021 ve 2022 yıllarında karşılanmasını istediği ücretsiz seyahatler ve diğer rüşvetler karşılığında bu talebi yerine getirmiş. Erdoğan’ın Türkevi’ne ziyareti bu rezillikler esnasında gerçekleşmiş.
Buraya kadar okuduklarınızda sürpriz bir durum yok. Memleketin her köşesinde dönen rezillik New York’a da taşınmış. Kamuoyunun şaşkınlığı daha çok Özgür Özel’in tavrına oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz gün Türkevi ziyaretinde gazetecilerin konuyla ilgili sorularına şu cevabı verdi:
Türkiye, ABD’de rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil.
Sizce Özgür Özel, gerçekten de AKP-MHP ittifakının rüşvet vermeye ihtiyaç duymayan onurlu insanlardan oluştuğunu düşünüyor olabilir mi? Meydan meydan dolaşıp beşli çeteyi şikayet eden, tüm CHP binalarına “128 milyar dolar nerede?” diye afiş astıran, mahkemelerdeki tahliye ve beraat fiyat tarifesini Meclis kürsüsünden okuyan, memleketin bir çökme ve mafya düzenine dönüştüğünü anlatan bu muhalefet değil mi?
Ayakkabı kutularında saklanan Dolarları, Bilal Erdoğan’ın sıfırladığı paraları, yabancı şirketlere peşkeş çekilen dereleri, dağları, ormanları kanal kanal gezip anlatan CHP’li vekiller değil mi? Hal böyleyken Özgür Özel niçin bu rezil rüşvet çarkına sessiz kalıyor? Neden çekiniyor? Hangi hizaya giriyor?
Bu soruların cevabını St. Regis İstanbul'da Eric Adams'a çok sayıda ücretsiz veya yüksek indirimli konaklama imkânı sunduğu iddia edilen Demet Sabancı Çetindoğan'ın DW Türkçe'ye yaptığı açıklamalarında bulabiliriz. Çetindoğan, New York Belediye Başkanı’na on binlerce dolarlık rüşvet, hırsızlık ve rezillik dolu icraatlarına çok ilginç bir mazeret bulmuş.
Türkiye karşıtı propagandalar karşısında; önyargıları ve yanlış tarihi birikimleri silmek, kültürler arası diyaloğu geliştirmek amacıyla hiçbir karşılık beklemeksizin her zaman gönüllü olarak konukseverlik göstermeye çalıştım.
Nedir o Türkiye karşıtı propagandalar? Hangi tarihi yanlış birikimler?
Yani Demet Hanım diyor ki uğraştığı mesele bir memleket meselesiymiş. Amerika Ermeni Soykırımı’nı tanımasın diye Adams’ı bedavaya konaklatmış. Türkiye karşıtı propaganda malzemesi olan konularda, mesela Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi isimlerin siyasi tutsak olarak görülmemesi için para harcamış. Türk Devleti’nin Suriye’de işgalci, içeride işkenceci bir pozisyonda görülmemesi için didinmiş. Mesele vatan ise gerisi teferruattır neticede.
İşte Özgür Özel’i böyle saçma sapan bir pozisyona düşüren motivasyon da budur. Özgür Özel, Türkevi önünde Türklük Sözleşmesi'ne uygun davranmıştır. Kendi belediye başkanını yargılayan Amerikalılar karşısında küçük düşmüştür. Batağa saplanmış olan bu iktidara onur bahşetmiştir. Muhalefet olma görevini ihmal etmiştir.
Suçları örtüp katile, hırsıza, uğursuza kahraman demek, ahlaksızlığın üstünü dev bayraklarla örtmek gelenektir bizde.
Özgür Özel bu teamüle uygun davranmıştır.
Hayko Bağdat kimdir?
1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. Esayan ve Mkhitaryan Ermeni okullarında eğitim aldıktan sonra, 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002 yılında Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007 yılında katledilen gazeteci Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’de Türkiye’nin bir çok şehrinde seyirci ile buluştuktan sonra, tüm dünyaya yayılan turneleri ile beğeni topladı. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.