Koray Düzgören
Tutsakları ölüme terk eden İnfaz Yasası'na zindanların tepkisi
Meclis Komisyonu’nda siyasi tutsakları kapsam dışı bırakarak kabul edilerek genel kurula gönderilen İnfaz Yasası’na zindanlar tepki göstermekte gecikmedi.
Bu yazıyı yazdığım saatlerde Batman Cezaevi’inde tutsakların, çıkarılmak istenen bu ayrımcı yasayı protesto etmek amacıyla eyleme geçtiklerini haberleri geliyordu.
Batman Barosu yaptığı açıklama ile eylem sırasında adli mahkumların olduğu kısımlarda yangın çıktığını duyurdu.
Baro açıklamasında, Batman Kapalı cezaevinde çıkan olaylarla ilgili olarak; "Gelen bilgilere göre koğuşlara müdahalelerin yapıldığını ve herhangi bir can kaybının olmadığını belirtmek isteriz" denildi.
Cezaevleri’ndeki sorunları yakından izleyen HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, eylemin uyuşturucu suçlarından mahkum olanlar tarafından başlatıldığına ilişkin bilgiler geldiğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), de Batman M Tipi Cezaevi’nde infaz yasasından ayrı tutulan tutukların çıkardığı isyana ilişkin yazılı açıklama yaparak, ilgili kurum ve kişileri derhal kamuoyunu bilgilendirmeye, kaygıları giderecek bir tutum sergilemeye çağırdı.
Batman Cezaevi’nde patlayan olay çok daha vahim bir gelişmenin habercisi olabilir.
Yasanın ayrımcılıktan vazgeçerek eşitlik esasına, siyasi tutsakları da içine alacak şekilde düzenlenmesi ve koronavirüs salgınının cezaevlerine sıçramadan tedbir alınması için mücadele eden çeşitli kuruluşlar ve insan hakları savunucuları haftalardır, günlerdir seslerini iktidara duyurmaya çalışıyorlar.
Yasanın komisyondan geçen haliyle çıkması durumunda cezaevleri için bir felaket olacağını söylüyorlar.
Zindanların biran önce boşaltılmasını talep ediyor ve salgının yayılması halinde cezaevlerinin ölüm kamplarına dönüşeceği uyarısı yapıyorlar.
BİRÇOK ÜLKE SALGIN NEDENİYLE CEZAEVLERİNİ BOŞALTIYOR
Bu bağlamda İran’ın koronavirüs salgınının başlaması nedeniyle 70 bin mahkumu serbest bıraktığı, birçok ülkede de benzer tedbirler alınarak cezaevlerinin boşaltıldığı haberleri geliyor.
Bahreyn’de 1.500 mahkum bırakıldı. Amerika Birleşik Devletleri’nin 3 eyaletinde tahliyeler oldu. Irak ve Kenya’da tahliyeler gerçekleşti.
İngiltere hükümeti koronavirüs salgınının cezaevleri açısından yarattığı riski azaltmak amacıyla bir kısım mahkumu salıvermeyi planlıyor.
Almanya Kuzey Ren-Vestfalya Adalet Bakanı Peter Biesenbach salgın nedeniyle bazı mahkumların salıverileceğini açıkladı.
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani de ülkede yeni tip coronavirüs vaka sayısının artması nedeniyle 10 bin mahkumun serbest bırakılmasına karar verdiğini bildirildi.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) İngiltere masası sözcüsü Allan Hogarth, yaşlı ve kronik hastalığı olan mahkumların kendileri ve toplum için bir tehdit oluşturmuyorlarsa "derhal salıverilmesi" gerektiğini söyledi.
Önümüzdeki günlerde, Af Örgütü ve BM (Birleşmiş Milletler) açıklamaları doğrultusunda yeni salıverilme kararlarının beklendiğini şimdiden söylemek mümkün.
Bunlar meselenin koronavirüs salgını ile ilgili insani tarafı… Bir facia yaşanmaması için iktidarın atması gereken adımlar.
Türkiye’de cezaevleri meselesi zaten kanayan bir yara.
İktidar koronavirüs salgını nedeniyle getiriyormuş gibi yaparak ne zamandır gerçekleştirmek istediği infaz indirimi uygulamasını yasalaştırmak istiyor.
Böylece hem iktidar ortağı MHP’nin talebi olan başta uyuşturucu suçluları olmak üzere bazı mahkumlar affı gerçekleşecek hem de tıklım tıkış dolu olan cezaevleri biraz rahatlatılacak.
İktidarın bu amaçla hazırladığı yasa tasarısı siyasi tutsakları, gazetecileri, bilim insanlarını, insan hakları savunucularını vb. zindanda tutmaya devam ederek ayrımcılığı kalıcı hale getirmeyi amaçlıyor.
Bu konuda iktidar önce, muhalefet partileriyle görüşerek ve onların önerilerini alarak bu kanunu sanki muhalefetin de desteği ile çıkaracakmış gibi bir hava yaratmak istedi.
Muhalefetin önerilerini aldı ama onları dikkate almadı.
Nitekim komisyondaki görüşmeler sırasında muhalefet milletvekillerinden gelen 100 değişiklik önergesi dikkate alınmazken sadece iktidarın 5 önergesi kabul edildi.
Bu yasanın ayrımcılığa neden olmaması ve siyasi tutsakların da uygulamaya dahil edilmesi için mücadele eden Gergerlioğlu, "Getirilen yasanın ruhunda bile ayrımcılık var" diyor.
Söz gelimi hasta ve yaşlı insanlarla ilgili ayrımcılık yapılmış.
60 yaşın üstünde denetimli serbestlik süresinde bir artırım var. 0-6 yaş çocuk anneleriyle ilgili denetimli serbestlikte artırım var ama siyasi suçlarda bu konuda bir denetimli serbestlik yok. Burada da bir ayrımcılık var yani insanların risk grubu olması, hasta yaşlı olması bile ayrılıyor ve bu anlamda da çok büyük bir ayrımcılık yapılıyor.
İKTİDAR ÖZELLİKLE BAZI TUTSAKLARIN ÇIKMASINI İSTEMİYOR
Gergerlioğlu yasadaki bazı hükümlerin adeta bazı belli kişilere özel düzenlendiğin söylüyor. Örnekler veriyor:
"70 yaşındaki Ahmet Altan faydalanamayacak, 63 yaşındaki Osman Kavala, 64 yaşındaki Mümtazer Türköne faydalanamayacak." diyor.
Gergerlioğlu ile devam etmek istiyorum.
"Şu an da birtakım suçlar istisna kılınmış ve ‘Teröriste af yok.’ falan deniliyor. Kim bu terörist Allah aşkına
Evrensel hukuk ilkeleri çiğnenerek ‘Barış’ diyeni terörist ilan ettiler, Bank Asya’ya para yatıranı terörist ilan ettiler, bir sendikaya üye olanı terörist ilan ettiler, KESK’in bir basın açıklamasına katılıp bir basın açıklaması yapan insanlar terör örgütü üyesi oldu ve başlarına gelmeyen şey kalmadı. Böyle keyfi bir şekilde terörist ilan edilen insanlardan sonra da ‘Vay efendim, biz terörist mi affedecekmişiz?’ deniyor. Bu olacak şey değil. Bakın, Anadolu’nun her yerinden feryatlar yükseliyor. Buna kulağınızı tıkayamazsınız"
Ama öyle görünüyor ki iktidar bütün çağrılara, sağduyulu uyarılara kulağını tıkıyor. Yapılan açıklamaları dikkate bile almıyor.
Bunu komisyon çalışmaları sırasında açıkça gösterdi. Hiçbir değişiklik önergesini kabul etmedi.
Oysa yılardır ve özellikle de OHAL ilanıyla birlikte çok büyük adli facialar yaşandı ve doğrudan Saray’a bağlı yargı ile yaşanmaya devam ediliyor.
Cezaevleri hukuksuz, kanunsuz, keyfi bir şekilde rehin alınmış tutsaklarla dolu.
Bu İnfaz Yasası belki de bu vahim durumu bir ölçüde telafi edebilecek bazı düzenlemeler getirebilirdi.
Hadi iyimser konuşalım, belki de toplumsal barışa giden yolun önü açılabilirdi.
Ama olmadı. Yasa komisyondan neredeyse aynen geçti.
Oysa onbinlerce tutsağın yakınlarının, ailelerinin gözü Meclis’te.
Cezaevlerinde tutsaklar gergin bir bekleyiş içinde çıkacak yasayı bekliyor.
Batman Cezaevi’ndeki kıvılcım bu gerginliğin bir işareti olabilir mi?
Meclis genel kurulunda bir mucize gerçekleşebilir yasanın ayrımcılık içeren vahim hükümleri değişebilir mi?
Pek uzak bir ihtimalmiş gibi görünüyor.
Komisyon çalışmaları sonucunda hayal kırıklığı ve büyük üzüntü yaşamasına rağmen Gergerlioğu mücadeleye sonuna kadar devam etmekte kararlı.
Genel kurul görüşmelerinin tamamlanmasını beklemekten yana.
Komisyon kararının Meclis genel kurulundan da geçmesi, yani İnfaz Yasası’nın kesinleşmesi halinde ne olur
Gergerlioğu, "Yarın öbür gün toplumsal barışı bozacak son derece sıkıntılı bir durum olur." diyor, son günlerde yaptığı çok sayıdaki açıklamanın birinde…
Bu sıkıntılı durumun ne olabileceğini Batman Cezaevi’nden tüten dumanlar umarız ilgililere anlatmış olmalı...
Dileriz…