Masadaki kitaplardan: ‘Uzak Patikalar Şarkısı’

“Uzak Patikalar Şarkısı” tamlaması, Ali Asker Barut’un Pikaresk yayınlarından 2024’te çıkan şiir kitabının adı. Ali Asker Barut’un şiirine ilişkin özellikler sayılırken diriliğin ve tazeliğin önde geldiği söylenebilir.

Geçen yılın ardından yazarken masanın üstündeki şiir kitaplarının oluşturduğu yığınağa geldi söz. Oradan devam ediyoruz.

Masamızın üstünde duran; bir kısmı okunmuş, bir bölümü okunmamış, bekleyen şiir kitaplarının arasında Pikaresk yayınlarının etiketini taşıyanların sayısı bir hayli fazla… Bir hayli fazla deyince onlarca kitap gelmesin aklınıza. Ama Pikaresk yayınları geçen yıl, şiir yayıncılığı yapan bir yayınevi için bile dikkat
çekecek sayıda şiir kitabı yayımlamış.

İzmir merkezli ve şiir odaklı yayıncılık yürüten, Ömür Özçetin yönetimindeki Pikaresk yayınlarına daha önce değinmiştik. Yeri geldikçe de değinmeye devam ediyoruz.

Yayınevinin bize ulaşan kitaplarının önemli bir bölümünü şiir okurlarının dikkatine sunduk. İmkânımız oldukça yayınevinin yeni yayınlarından da söz etmeyi sürdüreceğiz. Bu yazımızda olduğu gibi diyelim ve geçelim.

Yazımızın başlığında yer alan “Uzak Patikalar Şarkısı” tamlaması Ali Asker Barut’un (1964) Pikaresk yayınlarından 2024’te çıkan şiir kitabının adı. Memet Fuat yönetimindeki Adam Sanat dergisinde 1986’dan itibaren yayımlanan şiirleriyle dikkati çeken Barut’un şiir yolculuğu kırk yıla yakın süredir devam ediyor. Şairin daha önceki yıllarda okurla buluşan kitapları şunlar: “Rüzgârla Dolu” (1992), “Yağmurlu Leylak” (1995) , “Aşağı Üsküdar” (1996), “Karanfil Kırıkları” (1998), “Ay Sözlüğü” (2000), “Sarhoş Böcek Şarkıları” (2005), “Ateş ve Pervane” (2017), “Dalgınlıklar ve Kederler Kitabı” (2019), “Gam Divanında Keder Şiirleri” (2021) ve “Bir Aynanın Buğusuna İkilikler” (2023).

Barut’un şiiriyle ilgili, Mehmet H. Doğan, hazırladığı ve Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan üç ciltlik “Yüzyılın Türk Şiiri (1900 – 2000)” adlı antolojideki değerlendirmesinde şunları dile getiriyor: “Şiirlerini ‘iki akıntı’ dediği bir yerden yazan şair, şiire izm’lerden çok, insan içindeki izleri sürerek varılabileceğine; dürüst ve içten olan her şiirin her dönemde yüksekte tutulacağına inanıyor. ‘Yüzüm bir kentin anı defteri’ diyerek yaşamın seyir defterini tutuyor.”

OYLUMLU BİR KİTAP

Ali Asker Barut’un on birinci kitabı “Uzak Patikalar Şarkısı” hayli oylumlu bir şiir toplamı. Yapıt üç bölüm, yüz kırk beş şiir ve yüz yetmiş dört sayfadan oluşuyor. Kitabın farklı temalar, izlekler, konulardan oluşan şiirleri bir araya getiren oylumu, ister istemez şairin üretiminin yoğunluğuyla ilgili bir soruyu da beraberinde getiriyor. Şairin kitabın da yansıttığı yoğun üretimini nasıl değerlendirmek gerekir?

Şiirde hızlı ya da çok üretim düzeyi düşürür denilir. Buna karşın çok şiir kime, neye göre çok şiirdir; fazla üretim kime, neye göre fazla üretim de denilebilir. Şairin üretiminin çokluğu ya da azlığı göreceli bir durumdur. Esas alınması gereken şairin üretimi değil de ürününü olmalıdır. Bu bağlamda belki okur açısından şiirin aceleye getirilip getirilmediği sorgulanabilir. Yapıt üzerinden bunun izini sürmek olasıdır.

Bütün bunlarla birlikte şiirin yapısal açıdan taşıyamadığı kusurları yoksa okur için yapıtın tamamlanmışlığı yönünden bir sorun yoktur. Buna göre, Ali Asker Barut’un şiiri, onun çok yazmasından kaynaklanan dikkat çekici bir aksama ya da arıza izlenimi vermiyor. Bunu da kaydedelim. Bu giriş taksiminden sonra artık kitabın sayfalarını çevirmeye başlayabiliriz.

“Uzak Patikalar Şarkısı”nın bölüm başlığı gibi de okunan “Gidenlerden kalanlara bir selamdır dünya” dizesiyle başlayan ilk bölümünden bir şiir paylaşarak devam edelim. Kitapta 6 Şubat 2023’teki Hatay merkezli ve on bir ilde elli binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği depremle ilgili şiirler dikkat
çekiyor.

Onlardan biri, “Uslu Kız Çocuğu” başlıklı şiir:

Küçük bir aralıktan içeriye
Nefesini boşa tüketme
Seni artık hiiiç üzmeyeceğim anne
Gözlerimde gece oldu az önce
Anladım uslu bir ölüyüm artık
Enkazın dibinde

Şiirin altında 7 Şubat 2023 tarihinin yer aldığını da belirtelim. “Not Et Şiir Not Et Kalbim” başlıklı şiir de kitapta yer alan 6 Şubat 2023 depremiyle ilgili bir başka şiir. Bu uzun şiirden de bir bölüm aktaralım:

Not et bunu şiir
Not et bunu kalbim
Sıfır altı
Sıfır iki
İki bin yirmi üç
Üzerlerinde ton ton beton
Üzerlerinde ton ton demir
Çığlık dolu her evin dibi
Beş gün enkaz altından yukarıya
Yalvardı annemin sesi
Beş gün enkaz altından yukarıya
Çağırdı babamın sesi, kardeşlerimin sesi
“Sesimizi duyan var mı”
Not et bunu şiir
Not et bunu kalbim
Depremin ertesi
Bir çocuğun tozlu boğuk sesi
Bir çocuğun tozlu boğuk sorusu
“Bizden başka dünyada
Kimse kalmadı mı baba”

Not et bunu şiir
Not et bunu kalbim
Duydu bir baba
İnce bir örtünün altında
İnce sesli kızını
“Elimi bırakma,
Ölürsem mezarımın üstüne
Ekmek kırıntıları doğra
O zaman çok korkmam
Mezarımın üstünde kuşlar olursa”

Şiirin iki betiğini paylaştık; yıkımla birlikte yaşanan trajedinin şiirin diliyle kaydedilmesi önemli. Bir o kadar önemli olan, kaydedilmesi zor acıların şiirin diline aktarılması yönünde gösterilen çabadır. Bilhassa büyük acıların dili kilitlediği; bir tür sessizliğe, ıssızlığa yol açtığı bilinen bir gerçektir. Oysa acılar karşısında susmanın makul bir yas evresinden sonra sona ermesi beklenir. Bu gibi durumlarda şiirin dili, yaşananın anlatımı, aktarımı için de kaydedilmesi için de önemli rol oynar. Çünkü acıların yükünü, paylaşım azaltır. Yeri gelmişken artık çok da değeri bilinmeyen Türkçenin en güzel sözcüklerinden biri olan “dertleşmek” fiiline çekelim dikkati.

Şiir aynı zamanda büyük acılardan sonra mağdurlar arasında bir dertleşme
zemini hazırlar, konuşmanın önünü açar. Buna destek olur. Olabilir.

DİRİ VE TAZE ŞİİRLER

Ali Asker Barut’un şiirine ilişkin özellikler sayılırken diriliğin ve tazeliğin önde geldiği söylenebilir. Birkaç kuşağı geride bırakan şairin zaman karşısında güncel kalabilmesi, şiirinin diriliğini ve tazeliğini sağlayabilmesi önemlidir. Diri ve taze kalabilen şiir, yaşıyor. O tür şiirin geleceği oluyor. Ancak şiirin diri ve taze olabilmesi için şairin de diriliğini ve tazeliğini sürdürmesi gerekir. Şairin diriliğini ve tazeliğini sürdürmesinden ne kastettiğimiz açık aslında. Şairin her şeyden önce diriliği ve tazeliği anlayış olarak, farkındalıklar bakımından, duyarlılık yönünden zamanın gerisinde kalmamış olması anlamına gelir.
Şiirde bilhassa duyarlılık, farkındalık ve söyleyişin hem diri hem taze olmasının rolü kilit konumundadır çünkü.

Öte yandan her şiir yeni olmayabilir. Yeniliğe doğru yapılmış bir hamle olarak kalabilir. Güncel olmak başkadır, güncelin de ötesine geçmek daha başkadır. Yeni şiir mevcudun, yerleşik olanın olduğu kadar güncelin de ötesine geçen şiirdir. Her şiir yeni olmayabilir, ama her şiirden diri ve taze olması beklenir. Bu şiirin önemli bir ilkesidir; öyle ki şiir için olmazsa olmazdır. Bir şiirle devam
edelim. Alıntımız “Şairin Defteri” başlıklı şiirden:

Açtılar şairin defterini
Solgun bir fotoğrafın altında solgun bir satır:
Nicedir acıyla yan yana geldi şiir.

Yakama bir gül niye mi iliştirdim:

Ölüm ve zulümle hükmediyor devlet
Bir halkın alfabesiz kalmış yalnızlığına.

ŞAİRLERE SELAM

Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölümün belirgin bir bölüm başlığı yok, ama sonraki bölümlerin adı var. İkinci bölüm örneğin “Durmış Bir Zamanın

Yolcuları” adını taşıyor. üçüncü bölümün başlığıysa “Arkadaş Adları Gibi”. Artık uzun uzun mektuplar yazılmıyor diyeceğim, ama bırakalım uzun ya da kısa olmasını, artık mektup bile yazılmıyor denilebilir. Ne oluyor; daha çok, kısa mesajlarla sağlanıyor iletişim. Yaygın tutumun dışında kalanlar da yok değil. Örneğin Ali Asker Barut şairlerle, şair arkadaşlarıyla ilişkisini, iletişimini en iyi bildiği dille, şiirin diliyle sürdürme yanlısı bir tutum sergiliyor. Bunun örnekleri yer alıyor kitapta. Barut’un şairlere selamını taşıyan, onlara gönderdiği notları, iletilen mesajları içeren şiirlerini de okuyoruz “Uzak Patikalar Şarkısı”nda. “Beraber” başlıklı, Turgay Kantürk’e ithaf edilen şiir de onlardan biri:

Tanrım
Hiç de fena değil
Üzerimde tuttuğun
Şu şarabi ay

Bende ıslık
Sende ses

Bir türkü de
Söyler miyiz
Altında
Beraber

FOLKLORİK ŞİİRİN SESİYLE

Barut geleneksel olanla güncel olanı harmanlıyor. Ayrıca verili dille aykırı olmayacak, çelişmeyecek, çatışmayacak biçimde şiirin talep ettiği diriliği, tazeliği dilde de, söyleyişte de sağlıyor.

Ali Asker Barut’un şiirinde dikkat çeken bir başka özellik de onun folklorik şiirin sesiyle modern lirik şiirin söyleyişini sentezlemek bakımından gösterdiği başarı. Yine bir şiir okuyarak sürdürelim. Paylaşacağımız şiirin başlığı “Yunus Gibi”:

Ey yolun genci, ey yolun budalası
Senden evvel de vardılar bu yolda
Senden sonra da olacaklar bu yolda
Bırak avucundaki yanıklara ağıdı
Külünü topla ve otur yanışını izle
Yunus gibi yüreğinin ortasındaki ateşte

Samimi, sade, yalın, sakin, sesinin ayarını, dolayısıyla iç dengesini bozmaması her şiir için bir değerdir, ama her şiirde tek başına bir albeni, bir cazibe yaratamayabilir. “Uzak Patikalar Şarkısı” bu durumu lehine çevirmiş şiirlerden oluşuyor.