Erdoğan’dan demokrat olur mu, aylarca uğraşsan da, eğitsen de olmaz. Projenin bir parçası olarak kalır ve sonunda posası çıkartılarak bir kenara konur.
Son dönemde herkesin ortak söylediği bişey var ya “Erdoğan bütün bakanlıklara dindarları doldurdu” diye, oysa bu olay, 1974 yılında kurulan CHP-MSP koalisyonu zamanında başlıyor.
Erdoğan’ın diğerlerinden farkı daha fazla savaşarak gidiyor olması ve kendisini projenin başına getirenlerin artık kendisinden ümidi kesmiş olmalarıdır.
Erdoğan’ın psikologa gidip gitmediğini gerçekten merak ediyorum, gidiyorsa neler konuşuyor, doktoru ona ne tür ilaçlar vermiştir yada nasıl normale dönüşmesini sağlar.
Mesud Barzani, 'Bir daha da Kürt eliyle Kürt kanının dökülmesine izin vermeyeceğiz, bunun için çalışıyoruz' dedi. Barzani çok net konuşmuş, Kürt’ün Kürt eliyle öldürülmesini istemiyor artık.
Trump iktidara geldiğinden bu yana ülke içinde ve dışında silah satışları çok arttı. Dış saldırılarla içerideki kitlesel cinayetler de…
Ağustos ayı Erdoğan’a göre Türkiye için zaferlerle anılsa da dünyanın ağustos ayına baktığımızda hiç de öyle gözükmüyor.
Öcalan’ın avukatlarıyla görüşüp 'Çözüm için hazırım' diye açıklama yapması esasında Erdoğan’ı biraz daha köşeye sıkıştıracak gibi. Erdoğan şimdi şapkasını önüne koyup düşünmek zorunda.
Birisi genelkurmay başkanı Yaşar Güler’e 15 Temmuz gecesinin bittiğini, Hulusi Akar’ın artık genelkurmay başkanı olmadığını, bu konuda 1-2 kelam etmesi gerektiğini söylemesi gerek.
NATO’ya giriş ne kadar zorsa, çıkış ta tam tersi o kadar kolay. İlla çıkmak istiyorsanız, Türkiye'deki egemen güç hemen bugün ABD'ye bir nota verir ve 1 sene sonra resmen çıkmış olur.
Rus uçaklarının alınması konuşuluyor, bakkaldan sakız alıyoruz ya, Özal ve Erdoğan’ın ülke yönetimi gibi, ülkeyi bakkal sanarak yönetme uzmanımsılara da bulaşmış durumda.
Erdoğan’ın NATO’dan çıkmayı bu kadar basite alması, ülkenin yavaş yavaş değil, birdenbire batması anlamına geliyor.
15 Temmuz darbe girişimiyle beraber neden hemen hemen bütün NATO’cu ve kurmay subayların neredeyse tamamının atıldığı yada Gülenci diye atıldığı daha net ortaya çıkıyor.
Beni vatandaşlıktan çıkarmalarını istedim. Ben bitakım saçma sapan siyaset yapan insanların oyuncağı değilim, hiç olmadım, bundan sonra da olmayacağım.
Özgür Gündem davasından beraat etmesine rağmen pasaport alamayan Ahmet Nesin İsviçre'deki Türkiye Başkonsolosluğu’na internet yoluyla vatandaşlıktan çıkarılma başvurusunda bulundu.
Son dedikodu yada söylentilere göre damat Berat Albayrak ile Süleyman Soylu, Erdoğan’ın dinlenceden sonra yeniden kuracağı hükümette yer almayacaklar.
Gazeteci Ahmet Nesin, yarın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkacağını açıkladı. Nesin, Özgür Gündem davasından beraat etmesine rağmen pasaport alamadığını ifade etti.
Bir de adına 'plastik mermi' demiyorlar mı, sanırım plastik olması demokratik yanı, kurşun olması da faşizm kısmı.
Sonuçta darbe yapılacaksa ve S-400’ler tam konuşlanmadan önce yapılırsa Erdoğan nasıl bir önlem aldı, bunu hem gazeteci, hem de vatandaş olarak bilmek benim en doğal hakkım.
Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği davasında yargılanan Prof. Dr. Şebnem Fincancı, Erol Önderoğlu ve yazarımız Ahmet Nesin hakkında beraat kararı verildi.
İlginç değil mi, S 400’ün uçak uçak geldiği günümüzde TÜSİAD, ABD’ye Beyaz Saray’a gidiyor ve Ulusal Güvenlik Konseyi ve Dışişleri bakanlığı yetkilileriyle görüşüyor.
Barış için kan, barış için Suriye Kürtlerini hedef al, barış için Irak Kürtlerinin referandumuna bozuk çal, sonunda da bir NATO üyesi olarak NATO’nun karşıtı bir ülkeden füze al.
AKP kurulduğu günden bu yana çok sapmış, ilk kurulduğunda bayağı demokratmış ama zamanla diktatörleşmiş, o yüzden şimdi elele vermişler ve partiyi nasıl revize edeceklerini planlıyorlar.
Erdoğan hem seçim turlarına başlıyor hem de kazandığı belediyelerin yeni kurulacak partiye geçmesinden korkuyor.
Avrupa Birliği’nde uzun zamandır üçüncü cinsiyet tartışılıyor. Şimdi Almanya’da form doldurmanız gerektiğinde size 3 soru soruyorlar...
Madımak provokasyonu Aziz Nesin ve arkadaşlarına Onbinler A.Ş. için Aydınlık önerildiği gün başlamıştı, gerisi Doğu Perinçek için kolaydı.
12 Eylül sonrası kurulan ikinci kur-işlet-devret partisi daha kapanıyor, siyasal sayfalardan siliniyor ve ne ilginçtir ki içinden yeni bir kur-işlet-devret partisi daha çıkararak.
Özal’ın en övündüğü şey 4 görüşün de partisinin içinde yer etmesiydi. Oysa bisüre sonra kapanmaya mahkûmdu. Ve ANAP böyle yok oldu, yerini AKP’ye bıraktı.
Darbe siyasetinin önemli bir yanı daha vardır, o da hemen hemen her siyasi görüşün yada bireylerin kendi darbeleri vardır.
Ben hafta içinde Erdoğan’ın AKP genel başkanlığından istifa edeceğinin haberini bekliyorum
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.