Şiir, ancak okuru varsa var. Şiire varlık kazandıran okunmasıdır. Okunmazsa şiir yok olur. Okunmayan şiir kitaplarının yayımlanması, bir süre sonra devam etmeyecektir.
Şair Nâzım Hikmet, 123’üncü doğum gününde, Şişli'de şiirleriyle ve şarkılarla anıldı. Şişli Belediyesi ve Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı iş birliğiyle Cemal Reşit Rey Konser (CRR) Salonu’nda gerçekleşen programa çok sayıda sanatçı katıldı.
Şairlerin işi, uğraşı dilledir. Dille cebelleşir şairler. Çünkü dil bir iktidardır. Verili dil için despotik bir iktidar da diyebiliriz. Şairler için öyledir. O nedenle şiirle cebelleşirken şair aslında, başta baba olmak üzere, bütün bir otoriteyle cebelleşir.
İzmir Karşıyaka Belediyesi, şair Atilla İlhan'ın doğumunun 100'ncü yılı vesilesiyle 2025'i 'Atilla İlhan Kültür Sanat Yılı' ilan etti. Bu kapsamda yıl boyunca yapılacak etkinliklerin ilki 10 Ocak'ta ‘Karşıyaka’nın İskeleleri ve Attilâ İlhan’ın Mahur Bestesi’ başlıklı söyleşi olacak.
Geçen yazıda, yayın listelerinde şiire yer veren iki yayınevine dikkat çekmiştik. Yayımladığı kitapların büyük bölümü şiir yapıtlarından oluşan yayınevleriyle devam edeceğiz.
Şair şairi, şiir şiiri hatırlatır. Eski kuşaktan şairlerin, unutuluşun sularında kaybolup gitmesine mâni olan biraz da onlardan esinlenen yeni kuşaklardan şairler değil midir? İzini sürmek, mirasçısı olmak, o mirasın değerini bilmek önemlidir.
Şair Kutay Onaylı, Metis Yayınları'ndan çıkan kitabı "Türkolmak"ı anlattı: insan türkolunca türk olmaktan çıkmış olmuyor yani. “oluş”, “olmak”tan ayrı veya bizi ondan kaçıracak bir yangın merdiveni değil, “oluş”umuzu çok romantize etmek de bir tuzak..."
Hasan Erkul hem kendini anlatıyor, hem İstanbul’u anlatıyor. Hem hayattan, hayatından kesitler sunuyor, hem çocukluğuna dönüyor, hem tarihe. Döne döne anlatıyor. Yana yana anlatıyor da diyebiliriz…
Bir ev, bir sokak, kent ya da ülke ne zaman ‘ev’likten çıkar? Ya da bir insan kendini ne zaman sürgünde hisseder? Köklerinden ayrılıp bir başka coğrafyayı yeniden ev yapmak mümkün müdür? Bu soruların cevabı Etel Adnan’ın hayatı ve sanatına tekabül ediyor.
Enver Topaloğlu’nun yeni şiir kitabı ‘Yaşadığım Çağa Blues’ adıyla Pikaresk Yayınları tarafından yayımlandı. Şair, gündelik olanı şiirsel bir boyuta taşırken, kendine özgü dil ve üslubunu bu kitabında da sürdürüyor.
Şair İlhan Sami Çomak, İstanbul'da okurlarıyla buluşacak. Çomak 20 Aralık'ta Şişli'de, 21 Aralık'ta Kadıköy'de kitaplarını imzalayacak.
ABD'de Sivil Haklar Hareketi ve Siyah Güç hareketinin tanınmış entelektüellerinden, şair ve akademisyen Nikki Giovani öldü. Şiirlerinde aile, cinsiyet, ırk gibi temalara ağırlık veren Giovani'nin kaleme aldığı "Son Kitap" 2025'te yayınlanacak.
Evrensel Kültür dergisi, Evrensel gazetesi ve Atlas'ın da aralarında bulunduğu pek çok yayın organında yazar ve gazeteci olarak görev yapmış olan şair Tevfik Taş, geçirdiği kalp krizi sonucunda vefat etti.
Şair Haydar Ergülen'in edebi denemeleri "Cemal Süreya için 59 Kırlangıç" ve "Şairin Bavulu" genişletilmiş yeni basımlarıyla, SRC Kitap etiketiyle okurlarla buluşuyor.
Serkan Öngel’in şiirlerinde kendisi var... Kişisel deneyimini, duygu durumlarını şiirle, yani dilin o “yıldızlı argosu”yla paylaşırken okur olarak bizi de alttan alta kişiselliğimizle, kişisel yaşantımızın zulasındaki sırlarımızla yüz yüze getiriyor.
“Hasret Dersleri”, ilk kitabı 1987’de yayımlanan Engin Turgut'un okurla buluşan on beşinci yapıtı... Anlamı çağrışımlarla taşırarak “hayal dersleri” gibi de okunabilecek “Hasret Dersleri” yüz betikten, her betikse beş dize, bizce “dizecikten” oluşuyor.
Ali Cengizkan, şair olarak güncel tanıklık ve gözlemlerini tarihselleştiriyor. Onun yapıtlarının, bu amaçla elini taşın, dilini şiirin altına koymaktan kaçınmamasının bir yansıması olduğunu da duraksamadan söyleyebiliriz.
İkinciyeni dalgasındaki şairlerin bilhassa 'şair şiir düşünürü' rollerine ilişkin düşüncemizin anlaşılırlığını kolaylaştırmak için, biraz da gülümsetmek maksadıyla şöyle bir benzetmeyle devam etmek istiyoruz: İkinciyeni modern Türkçe şiirin sol kanadıdır.
Eski çağlardan itibaren şiirin çeşitli sazlar eşliğinde seslendirildiği biliniyor. Özellikle yazıya geçirilmeden önce şiirin müşterek dilde dolaşımı ezber yoluyla sağlanıyor. Bunun için ses, şiirin hem gövdesini yapılandıran iskelet, hem kanadı oluyor.
Yüzyılı günümüzden geriye, şiirin gelişim safhalarını, sıçramalarını, değişim hamlelerini dikkate alarak değerlendirdiğimizde sonuç bellidir. Başlangıç denilen süreçte Nâzım Hikmet’ten daha güçlü bir devrimci çıkış ve yönelim söz konusu değildir.
Modern Türkçe şiirin oluşum aşamasındayken rotayı değiştirecek; yeni bir şiir, şiir dili, anlayışı, şiir içeriği, biçimi, beğenisi hatta okuma yöntemi öneren hamle Nâzım Hikmet’ten gelir. O hamle aynı zamanda modern Türkçe şiiri başlatan kurucu hamledir.
Nevzat Çelik'e, İzmir yangını hakkındaki sosyal medya paylaşımları üzerinden dava açıldı. Yurt dışı çıkış yasağı verilen Çelik, "İsim anılarak yapılan bir suçlama da yok. Ceza vermeye yönelik bir süreci işletirlerse sanıyorum örnek teşkil edecek" dedi.
Ahmet Kaya'nın 'Şafak Türküsü' şarkısının yazarı ünlü şair Nevzat Çelik, İzmir'deki yangınla ilgili sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Şair Çelik, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Şairle şiir okurunu ikiz kılan, zaman zaman gerilimi yüksek ilişkiyi oluşturan aslında şiir okurunun çabasıdır... Ancak şiir okurunun üstüne düşeni yapmasıyla şiirin ne olduğu ya da olmadığına ilişkin soru bir karşılık bulabilir.
Modern Türkçe şiir de, modern Türkçe şiirin ekseninde oluşan şiir literatürü de önemli bir birikime sahip. Olması da doğal. Yüzyılı aşkın bir geçmiş söz konusu. Buna karşın kaynakların yeteri kadar değerlendirildiğini söylemek zor.
Belki söylemeye bile gerek, bütün şairler şiire kaçanlar arasından çıkar. Şairin şiir okuru olmasıysa zaten, olmazsa olmazdır. Ama bu da tartışmalı bir konu. Bu bağlamda şairle şiir okuru arasındaki nüansı belirleyense; şairler bir daha eve dönmezler.
Şair, şiiriyle yaşar ama onunla ölmez, çünkü söz ölmez. Afşar Timuçin de dile getirdiği onca sözle, ona şiir ve mısrayla kendi yerini çoktan hazırlamış, işlemiş, derinleştirmiş şairlerden biri.
"Efrahim Nevzat ziyaret eden değil, ölümle birlikte sözcükleri ağırlayan, evin içinde, ev sahibi. Bize bir sagu, mersiye, ağıt yazmıyor; ölüm duygusunun yıkıcılığına kapılmadan realitenin sertliğiyle çarpıcı biçimde tanıştırıyor bizleri..."
Şair, yazar ve okurlar, Cemal Süreya'yı doğum gününde Kız Kulesi İskelesi'nde andı. İki saat süren etkinlikte şairin şiirlerinden kesitler okunarak hakkında bazı anekdotlar aktarıldı.
Abdülkadir Budak, tematik kitaplarına bir yenisini eklemiş. Şair kamyonla empati kurmayı, şiir diliyle anlamayı ve anlatmayı denemiş, bunu yaparken de eşyayı insanlaştırma sanatı olarak bilinen “teşhis”e ve eşyayı konuşturma sanatı “intak”a başvurmuş.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.